ÖZEL KUVVET & MİT

-69- ARAMIZA HOŞ GELDİN

-"Bitin kardeşim dediğin insanlar sana nefretle bakıp. Yüzüne hain diye haykıracaklar. Nefretle bakacaklar sana. Onlara silah doğrultacaksın. Yeri geldiğinde vuracaksın. Kabul ediyor musun?"

Durdum. Ciddileşim. Ve Gözlerinin içine baktım.

-"Kabul ediyorum."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

General şaşırdı. Ben devam ettim.

-" Bir sorun mu var komutanım."

-"Sadece seni vatan hainliğine bu kadar kolay kabul ettirmeyi düşünmüyordum."

Gülümsedim.

-"Komutanım sizi liseden beri taşıyorum. Sizin vatana nasıl bağlı olduğunuzu biliyorum komutanım. Bu önemli zorunlu bir görev olmazsa benden bunu istemezsiniz."

-"Doğru tanımışsın?"

-"Peki görev nedir?"

-"Ferit'in tasmasını tutanla yeni düşmanımızın tasmasını tutan adam aynı."

-"İrfan"

-"Evet. Bu kişi sadece bu işlerle de uğraşmıyor. Diğer Müslüman ülkelere de savaş açmış durumda. Ve büyük bir planları varmış."

-"Nedir?"

-"Bilmiyoruz. Sadece büyük ses getireceğini ve bizi ilgilendirdiğini biliyoruz. Ancak adama ulaşamıyoruz."

-"Ne yapıcağız peki?"

Bu gün başlama yarın başlarsın. Önce özel kuvvetlerden ardından mit den kovulacaksın. Bizden nefret ettiğini göstericeksin. Ardından onlar seni bulur. Sonrası da sende. Yavaş yavaş bütün bilgileri alıcağız. Ardından adamı öldüreceksin. "

-"Emredersiniz komutanım."

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Geri karargaha geçtim ancak ne bölük ne de tim oradaydı. Bu gün onlarla olmak istiyordum. Asya'dan mesaj geldi.

-"Kardeşim ben Kurt'a senin de onu sevdiğini söyledim. Gerisi sende kolay gelsin."

O sırada içeri Kurt girdi. Yüzünde gizleyemedi büyük bir gülümseme vardı.

-"Karargahta kimse kalmadı."

-"Neredeler?"

-"Seni götüreceğim yerde?"

-"Neden?"

-"Bilmiyorum. Gidince görücekmişiz."

Tamam gidelim.

Bir araca bendik ve yola koyulduk. Söze ilk giren ben olmuştum.

-"Benimle vatan arasında kalırsan, hiç düşünmeden söyle. Kimi seçerdin?"

-"Tabiki vatan. Geçen olay sadece bir saçmalıktı."

Anladım anlamında kafa salladım. Bu sefer o söze girdi.

-"Asya bir şeyler söyledi. Tabi istersen konuşmayız."

Ben durdum ve devam ettim. Ama ona bakmak yerine önüme bakıyordum.

-" Yapış yapış ilişkileri sevmem. Aşkım, cicim sözlerini de sevmem. Zaten senin de sevmediğini biliyorum."

-"Nasıl yani?"

-"istihbaratçı son ama safsın Kurt. Sen beni seviyorsun. Ben de seni. Tamam işte çıkıyoz. "

Araba yana doğru bir anda dönünce direksiyonu düzelttim. Araba da düzeldi.