ÖZEL KUVVET & MİT

-86- BİNBAŞI EDA NUR DAĞLICA

-"Oyun bitti yüzbaşı. "

Silahımı elime almamla boş olduğunu fark ettim. Emliyeti açtı.

-"Son duanı et yüzbaşı."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Generalin önünde doğruldum. İki silah sesi geldi. Adam yere yığıldı içeri Serdar girdi.

-"Komutanım iyi misiniz?"

Arkamı döndüm.

-"Komutanım vuruldunuz mu?"

-"Hayır yüzbaşım ama siz vurulmuşsunuz."

-"Önemli bir şey değil komutanım."

(Kuzey)"Çıkalım mı?"

General tamam anlamında kafa salladı.
General önde biz arkada dışarı çıktık.
Ben Serdar'a döndüm.

-"Bizi nasıl buldunuz?"

-"Albay görevlendirdi."

Anladım anlamında kafamı salladım. İki zırhlı araç dışarıda duruyordu bindik. Bir kaç saate karargaha vardık.
Albay'ın önüne geçtim. Asker selamı verdim.

-"Generali getirdik komutanım."

-"Tama. Aferin yüzbaşım. Cezan kalktı."

-"Ama komu-"

-"Bu aralar fazla itiraz ediyorsun asker."

-"Emredersiniz komutanım."

Çıktım ve mit binasına geçtim.

-Kuzey'in ağzından-

Dinlenme odasında oturuyorduk. Albay içeri girdi. Bağırdım.

-"DİKKAT!"

-"Rahat asker."

Hepimiz rahata geçtik. Komutan önümüze geçti ve masaya bir dosya bıraktı.

(Serdar)"Komutanım. Bu dosya ne için?"

-"Bu dosya Eda komutanınızın binbaşı olması için imzalaması dereken dosya."

(Akif)"Bunu hak etmişti komutanım."

-" Bence de ama kendi istemiyor. "

(Mavi)"Neden?"

-" Türbenin onun için bir önemi olmadığı. Bu rütbede iyi olduğunu söyleyip duruyor."

(Serdar)"Bunu yapmak istiyor ama aklında farklı bir şeyler dönüyor olmalı."

-"Biliyorum."

(Emre)"Peki ne yapacaksınız komutanım?"

(Albay)"Ben değil siz yapacaksınız. Komutanınıza ne yapıp edip bu dosyayı imzalatacaksınız."

Mavi bir adım öne çıktı.

-"Ben yaparım komutanım."

-"Güzel. Kolay gelsin size."

O çıktı biz de oturduk Mavi'ye döndüm.

-"Ne yapacaksın?"

-"Bulucağım bir şeyler."

-Eda'nın ağzından-

Mitde ki işim bitince eve geçtim. Kapıyı açtım. İçeriden sesler geliyordu. Her zamanki gibi bizim tayfa buradaydı. İçeri girdim.

(Akif)" Komutanım hoş geldiniz."

-"Hoş buldum."

Ben de aralarına oturdum. Bana da çay getirdiler. Çay içerken Asya bir dosya verdi önüme.