ÖZEL KUVVET & MİT

-65- GÖREVE DEVAM

Hepsi tedirgin oldu ve etrafa bakmaya başladılar. Kayanın arkasından çıktım.

-"Burdayım."

Serdar şaşkınca bana bakıyordu.

-"Hayalet?"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

-"Neden şaşırdın. Göreve birlikte çıkıcaktık."

Tim toplandı ve hazır ola geçtiler. Onlar asker selamı verirken ben elimi Serdar'a uzattım.

-"Rahat asker."

Elimi sıktı. Söze girdi.

-"Komutanım. Eda-"

Sözünü kestim.

-"Biliyorum başka bir görevi var. Hadi biz işimize bakalım. "

-"Emredersiniz komutanım"

-"İlk olarak kampı basıcağız. Sonra da Grubu bulucağız. Benim hakkımda Eda sizi bilgilendirmiştir diye düşünüyorum."

(Serdar)"Evet komutanım"

-"Güzel. O zaman görev başlasın."

Bir kaç saatlik yürümenin ardından kampa vardık. Herkes mevzi aldı. İlk olarak baştaki kişiye hedef aldım. Ateş ettim. Benimle birlikte bim de ateşe devam etti. Yarım saat içinde hepsini öldürmüşütük. Aşağı gideceklerdi ki durdurdum.

-"Durun!"

Hepsi geri mevzi aldı.

-"Burada bekleyin."

Ben arkaya doğru gittim gizlenerek aşşağı indim. Duyabilmek için telsizi açıktı. Bir çadıra girdim. Masanın altından çıkan kişiyi iki kurşunla öldürdüm. Telsizden ses geldi.

(Asya)"Komutanım iyi misiniz?"

Ses vermedim. Masanın altındaki çıkıntı dikkatimi çekti. Hemen oraya gittim. Alt geçit vardı. İçeri girdim. Gelen iki kişiyi daha vurdum. Telsizden yine ses geldi.

(Asya)"Hayalet komutanım ses verin. İyi misiniz?"

Karşı yere geçtim. Burası betondan bir odaydı.içerideki üç kişiyi daha vurdum.

(Asya)"Komutanım."

Hâlâ ses çıkartmadım.

(Serdar)"Rüzgar ne yapıyorsun? Yerinde dur. Çıkma!"

(Serdar)"Durun!Yerinizden ayrılmayın. Tekrar ediyorum Rüzgarın peşinden gitmeyin!"

Bütün tim tek tek aynı cevabı verdi.

-"Emredersiniz komutanım."

Küçük camdan dışarıyı görüyordum. Asya bu yapının yanındaki çadıra doğru koştu ve durdu. Silahı önde içeri baktı. Son anda bir adamın ona nişan aldığını gördüm. Hızlıca ona nişan aldım ve adamı kafasından vurdum.
Dışarı çıktım. Asya şaşkınca bu tarafa bakıyordu.

-"Komutanım?"

Arkamı döndüm ve diğer beş büyük çadırı da hızlıca temizleyip yukarı çıktım. Burnumdan soluyordum. Sinirimi onlar da fark edebiliyordu.

-"Bir daha asla bunu yapma!"

-"Özür dilerim komutanım."
Arkamı döndüm gözlerimi kapadım sinirinin geçmesini bekledim. Bir... İki.. üç... Yok. Olmuyor. Arkamı döndüm.

-"Emre itaatsizliğinin sebebini merek ediyorum."

-"Size bir şey-"

Sözünü kestim.