Kulaklarım uğulduyordu bir elim Akın'ın kolunu kavramış olmasına rağmen sanki ayakta durmakta zorlanıyordum. Hangi kumar masası? Hangi kumar? Hangi masa? Gözlerim şaşkınlıkla kısılırken yutkundum.
"Neyden bahsediyorsunuz siz?" Kaya hoca benim gözlerim hariç her yere bakıyordu. Her yerde geziyordu o gözler de bir tek bana uğramıyordu. "Akın... Bari sen söyle." Akın kafasını usulca iki yana salladı.
"O söylesin, benim dilim varmıyor Arden." Akın usulca bir kaç adım geri atarken tekrar Kaya hocaya baktım.
"Yine ne yaptın hoca? Yine beni nasıl harcadın?" bir kac adim da ben geri attim. Uzaklasmak özgürlüktü fakat ben onda esir kalmıştım. Ve bu ona asik olup olmamamla alakali degildi.
"Arden, anlatacaktım. Gerçekten anlatacaktım ama izin vermedi yanindaki." ofkeyle Akin'a bakti. Araf bu muydu yani bir yanda o diger yanda canimdan bildigim dostum mu vardi?
"Yeter artik, ben kaldıramıyorum. Sizin savaşınızın sonuçlarına ben katlanamıyorum." derin bir nefes alip isaret parmagimi ona dogrulttum."Bir daha benim adim senin su iki dudaginin arasindan cikmayacak."isaret parmagimla onu iterken arkami döndüm. Sirtimdaki cantanin ipini iyice kavrayip Akin'in elinden tutarak onu da döndürdüm. Koridoru hizli hizli ilerlerken gozyaslarim yine bana ihanet edip yanaklarima suzuluyordu. Bu sefer aglama sebebim o değildi. Bu sefer ki gozyaslarimin Akin'in bunu bana soylemeyesiydi. Biliyordu canimi ne kadar acıtırsa acitsin gercekleri duymayi hakkettigimi biliyordu. Okulun bahcesine ciktigimizda soguk hava ile yanaklarim usumustu. Akin'in elini birakip adımlarimi hizlandirdim. Ben gittikce o pesimden geliyordu o kadar hizli ilerliyordum ki artik yurumuyor kosuyordum. Ben kostukca o kovaliyordu. Virane sokaklarin arasinda kosarken gucum de tukeniyordu takatim de kesiliyordu.
"Arden!" gozlerim bulutlansa da devam ettim kaçmaya yuzlesmek istemiyordum. Kaybedecektim cunku. Onlarin yaptigi savaşı ben kaybedecektim. "Kaçamazsın." yavasladim ama yine ilerlemeye devam ettim. Bacaklarimdaki kaslar isyandaydi ustelik. "Ne kadar uzaga gidersen git, ne kadar kosarsan kos bir nefes uzagindayim bunu biliyorsun." nefesi saçlarımın arasına karisirken acıyla dizlerimin üzerine çöktüm.
"Neden söylemedin Akin, neden?" benim çöküşümle o da yanıma çöktü. Sanki kanayan yaralarimi sarip sarmalayacakti.
"Seni kırmaktan korktum. Oysa sen paramparcaymissin Merih." gözlerimi iyice yumdum uzun zaman olmustu diger ismimi duymayali. Damarlarim huzun kokmustu birden. "Icinde binbir umutlarla besledigin adamin sana ihanet etmesini istemedim. Senin daha fazla uzulmene dayanamiyordum cunku." dudaklarini saclarima bastirirken titrek bir nefes aldim cigerlerime. "Sen o adamda var oldukca ben sen de yok oluyorum Arden Merih." kaslarim usulca catilirken başımı hafifce iki yana salladim. Yikikligin bilmem kacinci seviyesini bugun yasarken bir darbe de o vurmayacakti degil mi?
"Gormedin bile." hafifce tebessum etti. Ama nasil aci dolu bir tebessumdiki bu az once huzur dolan damarlarimda simdi zift geziniyordu.
"Akın. Yalvarırım yapma. Kaldiramam." islak kirpiklerimin arasindan bakmaya devam ettim bir medet umarcasina. O ise devam etti.
"Bir sonraki sefer kac yil sonra olacak bilmiyorum güzelim." eliyle saclarimi oksarken kalbim onun kalbi altinda eziliyordu.
"Merih, ben sana kopekler gibi aşığım." kulagima fisildamisti. Sanki tum dunya duyarsa bir suc islemis gibi tepki gosterirdi. Ama tum dunyanin tepki gostermesine gerek yoktu cunku onun dunyasi bendim. Basimi yana egip ona baktim.
"Akin, yapma." gulumseyerek kafasini salladi iki yana. Akin ya bu! Kaya hoca muhabbetlerini yaptigim A4'un içinde en yakin olduğum dostum, sırdaşım Akin. "Daha sonradan pisman olacağın seyler yapma." ayaga kalkip tersi yonde ilerlemeye basladim.
"Bu sokaklara, bu duvarlara ben her Allah'ın gunu seni anlattım. Bakin buradan benim yere goge sığdıramadığım, en yakın arkadasim ama ayni zamanda sevdigim kiz geciyor dedim. O gun sen okuldan o it için aglaya aglaya ciktiginda ben bu kaldirim tasina vurdum ayagimi, catlatmisim meger. " titrek bir sesle güldü. Ardindan devam etti ben de ilerlemeye."Sen aglarken onun acisini bile hissetmedim ben, cunku kalbim ağrıyordu. Cunku sevdigim kiz baska bir adama agliyordu ben onun icin aglarken."
"Elimde degil!" cigligimla durdum. Ellerimi yukari kaldirip ona döndüm. "Her gun onu icimden söküp atmak icin ugras veriyorum cunku veba gibi her yanima yayiliyor. Ama beceremiyorum."
"Sen vazgecmek istemiyorsun Arden, vazgecmis gibi yapmak istiyorsun. Cunku sana ne kadar aci verirse versin bir kelimesine tav oldugun adam sana bir adim atsa sen on adim gideceksin." gozlerimi kapatip basimi iki yana salladim. Vazgecmek istemiyor muydum ben? Ben ondan vazgecmek icin canimi vermeye hazirdim.
"Pisman olacagin sozler soyluyorsun Akin." yanagimdaki yaslari silip ona döndüm. Bir kac buyuk adimda yanina ulastigimda gozlerinin icine baktim. "Ben sandim ki beni onun oldugu cukurdan sen kurtarirsin." derin bir nefes aldim. "Bilemedim, o cukurun icinde senin de olduğunu bilemedim ben." geri geri adim atarken onume döndüm. Yanaklarim tekrar islanirken dumduz gitmek yerine sokaklarin arasinda kaybolmayi yegledim. Aklimdan kacabilmeyi duslesem de basaramayacaktim biliyordum.
Ne kadar uzun suredir kimbilir kivranmisti icinde tuttugu benle? Ben istemeden de olsa ona anlatarak nasil acilar vermistim ona? Bir kez daha nefret ettim kendimden hem Akın'a aci cektirdigim icin hem de Kaya hocaya karsi bu kadar kör oldugum için. Basimi yerden kaldirisimla onu gördüm. Adini icimde anmamla bile karsima çıkmıştı. Duvardan sırtını cekip bana dogru ilerlerken ben kacacak delik ariyordum resmen. Oysa korkacak bir sey bile yoktu. Uzun bacaklari sayesinde hemen gelmisti yani başıma kollarını bana dolarken ben sasirmis bir halde oylece kaskati duruyordum.
"Özür dilerim ama beni dinleyene kadar gitmene izin vermeyecegim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geometrici
Teen FictionKaya ve Arden'in hikayesi. Bir öğretmen ve öğrenci hikayesi. Onlar imkansızın içinde imkanlar. olmayacak bir hayale tutunan iki hayat. Kaya, daha öğretmenliğinin ikinci yılında eğitim öğretim aşkıyla tutuşan bir geometri hocası. Arden ise klasik bir...