47.Bölüm

4.4K 216 39
                                    


Yataktan kalkıp olduğum yerde gerindim. Ellerimle hızla saçlarımı karıştırıp yanımda uyuyan Kaya'yı dürttüm. Hafta içiydi bu yüzden ne yapacağımızı bilmiyorduk. Aslında benim bir nebze de olsun ders çalışmam gerekiyordu çünkü beni yılın sonunda bekleyen bir üniversite sınavı vardı. Böyle gidersem istediğim yeri almayı bırak barajı bile geçemeyecektim. Homurdanarak uyanan Kaya'ya çevirdim yüzümü. 

"Günaydın uykucu."  kolunu belime atıp kendine çekerken boştaki eliyle de yüzünü sıvazladı. 

"Günaymadı henüz, biraz daha uyusak olmaz mı?" başımı iki salladım. Yapacak çok işimiz vardı gerçekten. Mesela ev temizlenmeliydi, çünkü yeni gelen eşyalarla temizlik zor olacaktı. Mobilya bakmamız gerekiyordu ki ikinci dönem açılmadan o eve yerleşip bir de okul varken bunlarla uğraşmak epey yoracaktı. Ha belki sınavdan sonra da ilgilenebilirdik bunlarla en azından şehir dışı kazanma ihtimalime göre de hareket edebilirdik. Ama bu aynı evde bir resmiyet olmadan yaşama fikri bana sıcak gelmiyordu. Ya aynı evde yaşamamız gerekiyordu ya da aramızda bir resmiyet olması. En azından benim bu konudaki görüşüm böyleydi. Ki üstüne üstlük bu resmiyet olayı haricinde etik olmayan bir şeyde yaptığımızı düşünmüyordum. İki sevgili yahut nişanlı ne yapıyorsa onu yapıyorduk, statülerimizin farklı basamaklarda olmasının sevgili olmamıza engel olması çoğu kişiye etik gelmese de ben artık buna da takılmıyordum. Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi kapayıp açtım.

"Yapacak tonlarca işimiz var ama." koluyla sımsıkı sarıp kendine yaslarken göğsüne hafifçe vurdum. Amacı beni öldürmekse neredeyse başarıyordu. Yalandan kötü kötü baktım ona. "Hadi ayaklan ben kahvaltıyı hazırlarken sen de temizlik firmalarıyla görüş de evi temizlesinler." iki eliyle yüzünü kapayıp ofladı.  "Mızmızlık yapma yoksa kahvaltıyı da sen hazırlarsın." ellerini yüzünden çekip tatlı tatlı gülümsemeye başladı. 

"Çok daha harika bir planım var, kahvaltıyı dışarıda yapalım ve oradan da mobilya bakmaya geçelim." bağdaş kurduğum bacaklarıma dirseklerimi yaslayıp düşündüm. İşime gelirdi, o yüzden kabul ettim. "O zaman ben duşa giriyorum sen de hazırlan." başımı aşağı yukarı sallayıp yorganı kenara attım. Aslında o bu banyoyu kullanırken ben de kattaki banyoyu kullanıp duş alacaktım, sebepsizce sabah kalktığımda kendimi pis hissediyordum. Banyoya geçtiğinde ben de yataktan fırlayıp hala valizde olan kıyafetlerimi ayarlayarak duşa girdim. Zaten oldum olası banyo yapmam kısa sürdüğünden vakit almayacaktı. Tek vakit alan saçlarımdı. Göğüs hizamı da geçmişlerdi, hızlı uzuyorlardı zaten. Üstüne üstlük dalgalı oldukları için çok fazla karışıyorlardı. Üzerimdekileri çıkarıp sıcak suyun altına girdim. Güzel mis gibi bir duş aldıktan sonra kendimi havluya sarıp kıyafetlerimi giydim. Normalde bir yere gitmeyecek olsak banyodan sonra maske yapabilirdim ama bu seferde yatmıştı. Aynanın karşısına geçip saçımı taramaya başladığım sırada saçıma soktuğum tarağın orada kalmasıyla sinirlendim. 

"Bir kere ya, bir kere de kolay taran da şaşırt beni." sinirle kaşlarımı çattım. Aklımdan defalarca kez taramamak geçse de hep kıyısından köşesinden dönüyorum. Banyonun kapısını açıp ayaklarımı yere vura vura yatak odasına ilerledim. Kollarımı göğsümde bağlayıp kaşlarım çatılı bir şekilde odaya girdim, saçımdaki tarağı görmezden gelmeye çalışsam da gözümün önüne düşen gölgesi ile sinirlerim daha çok bozuluyordu. Benim odaya girdiğimi fark etmemiş olacak ki arkası dönük saçları ıslak bir halde ayakta duruyordu, üstüne üstlük üst bedeni de çıplaktı, altında pantolon olduğu için şanslıydım. Hafifçe boğazımı temizledim. Askıdan aldığı beyaz gömlek elinde bana dönünce iç çektim. Bedeni komple kas değildi ama daha öncesinde vücut çalıştığı her halinden belliydi. Islak saçlarından damlalar göğsüne düşüp gövdesi boyunca süzülürken ben de damlanın ilerlediği yolu izliyordum. Gözlerimi ağır ağır kırpıştırdım. Gerçekte, dünyanın son harikası beni seven bu adam mıydı? Sanki Tanrı boş bir anında özene bezene yaratmıştı vücudunun her bir karesini. Gördüğüm yerlere bakarak bu yorumu yapıyordum ama göremediğim yerleri de kesinlikle özenle yapılmıştı emindim. Göremediğim yerleri? Hızla kafamı iki yana salladım. Gömleğini üzerine giymiş sadece düğmelerini iliklemesi kalmıştı. 

GeometriciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin