18.Bolum

10.1K 336 23
                                    

Müdürün odasinda gicirdayan deri koltuklardan birine oturmustum. Tekli koltuklardan birinde geometrici oturuyor mudur ise kendi koltugunda oturmus iki elini birlestirmis bir halde catili kaslarla bir bana bir de geometiriceye bakıyordu.

"Bu ne demek oluyor Kaya hocam? Ne demek müstakbel karısı?" gulmemek icin dudagimi isirdim. Asla ama asla yaptigim seyden pismanlik duymuyordum. Beni cayir cayir yanan atese onlar atmıştı şimdi ben de elimden geldigince yanima çekebilecegim kadarini yanima cekmeye calisiyordum.

" Arden, sen hic uslu durmaz misin kizim?" omuzlarimi silktim. Ne diyecektim. Hocam sizin bu geometrici beni Euro karsiliginda, bakin Turk lirasi bile degil Euro karsiliginda satın almis evlendiriyorlar beni. Desem ne degisecekti? Mudur cebinden 50bin euro cikarip bana mi verecekti?

" Arden bir daha boyle bi terbiyesizlikle karsima gelme, her şeye karsi toleransimiz var ama boyle bir seye hele ki ogretmeninle, buna bir toleransimiz yok."

Elimle boynumu kasiyip basimi salladim. Hocam bir de siz onu nikah kiyilinca soyleyin.

"Uyari imzaliyorsun, bir uyari daha imzaladigin takdirde kaydini silerim." dudaklarimi birbirine bastırıp tekrar basimi salladim. Uyari kagidini onume uzatinca imzalayip ayaga kalktim.

"Kolay gelsin hocam." goz ucuyla geometriciye bakip dudagimi one dogru buktum. Odadan cikip sinifa girdigimda herkes bir anda donup bana bakmisti.

"Okuzun trene baktigi gibi bakmaya devam edecekseniz uzatmadan gidip uyari imzalayacagim yoksa biriniz elimde kalicak." herkes usul usul onune donerken Akın kaşları çatılı bir halde bana bakiyordu. Istemeden benim de kaslarim catilmisti. Sırama gecip oturdugumda kollarimi birbirine bagladim.

" Yangina korukle gidiyorsun, ortami yumusak tutman gerekirken alevlendiriyorsun." yuzume bakmadan konusmustu ben de onume bakili bir sekilde devam ettim.

"Eğer yanacaksa ben yanmaya razıyım. Kendimi o yansın diye feda edebilirim." derin bir nefes alip basimi siraya yasladim.

"Bana, sana soylemedigim icin kizmayacak misin?" omuzlarimi silktim. Degismezdi. Bunun kararini o vermemisti o yuzden kizip kizmamam bir seyi degistirmezdi.

"Hayır, kizmam bir seyi degistirmeyecek." gozlerimi kapayip kollarimi basimin altina yastik yaptim cunku ders kimyaydi. Her kimya dersinde oldugu gibi gozlerim kapali ve basim sirada bir sekilde disaridan gelen seslere odaklanmistim. Hocanın sesi aradan cok net seciliyordu ki sesi gur bir hocaydi secilmemesinin mumkunati yoktu. Onun haricinde Akin'in kaleminin sesini duyabiliyordum. Yan sirada Ceren ve Cemre'nin fisir fisir sinifin dedikosunu yaptigini da. Bu yuzden basimi kaldirip onlara baktim.

"Fisiltiyla konusmayi beceremiyorsaniz sesinizi kesin." tekrar basimi siraya koydum. Heyheylerim uzerimdeydi ama hakli sebeplerim vardi. Bir de ogle arasinda matematik odasinda onunla konusacaktim. Allah askina adam ben seninle ne konusabilirim? Sikintiyla oflayarak gozlerimi acip başımı kaldırdım. Belki kimya anlamaya calisirsam aklim dagilirdi cunku benim kimya anlamaya calismam ultra caba gösteriyordu. Kalemi elime alip tahtadaki elektroliz sorusuna dikkatle baktim. Anot mu katot mu nerden anlayacagiz ya?! Kalemi tekrar kitabin uzerine birakip Asya ve Ali'yi durttum. O sirada zaten Akin'da isin icine girmisti.

"Allah askina benim basimi belaya sokmadan su iki kimya dersini kaynatin. Bir uyari daha alırsam müdür kaydimi silecekte." Ali elini yukari kaldirip o is ben de der gibi hareket yapti. Daha sonra elini hocanin görebileceği bir sekilde yukari kaldirdi. Hoca cok gec olmadan Ali'nin kaldirdigi eli gormustu zaten.

" Evet Ali? " Ali hicbir sey demeden parmagiyla kapiyi gosterdi. Hoca basini sallayınca da yerinden kalkip kapiya dogru ilerledi ayni zaman da bizim tarafa bakip goz kirpmadan da edemedi. Ali cikti cikali iki uc dakika gecmedi yangin alarmi calmaya basladi. Avcumu alnima bastirirken sinif panikle ayaga kalkti.

GeometriciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin