"Chanyeol ile iyi anlaşmaya mı başladınız?" Bay Park yeme çubuklarındaki pirinçleri geri bırakarak sorduğunda gözümün ucu ile Chanyeol'a bakmış fakat onun bizi takmadığını fark edince tekrar Bay Park'a bakarken başımı sallamıştım. "Neden?" diyerek başka bir soru sorduğunda ve sorduğu soruyu idrak edebildiğimde neden böyle bir şey sorduğunu anlayamayarak kaşlarımı çattığım sırada Bay Park "Bunu sormak istememiştim aslında" demişti.
Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyordum, neden böyle bir giriş yapmıştı veya ardından neden böyle bir şey eklemişti hiçbir şeyi gerçekten anlayamıyordum.
"Neden öyle bakıyorsun bana?" Düşünürken hâlâ daha Bay Park'ın yüzüne baktığımı fark edememiştim ve şu anda da cevap vermeden bakıyor olmam yüzünden Bay Park önce elini sallamış sonra da uzanarak yanağımı sıkmıştı. "Yanakların sahiden düşündüğüm kadar yumuşakmış" dediğinde hâlâ yüzüne bakıyordum çünkü nedensizce olaylar biraz mantıksız gelmeye başlamıştı. Kaçırdığım bir yerin olup olmadığının sorgulama aşamasındaydım.
"Çabuk yer misin? Şu Hera'yı görmek istiyorum, hatta Baekhyun'a fotoğraflarını atacağım." Bakışlarımı kesen şey Chanyeol'un konuşması olduğunda başımı eğerek önümdeki yemeği yemeye başlamıştım. Yemeğin geri kalan kısmında ortamı tuhaf bir gerginlik kaplamıştı bu yüzden hepimiz yemeklerimizi bitirdiğimizde ve masadan beraber kalktığımızda mutlu olduğumu bile söyleyebilirdim çünkü az önceki ortam hiç çekilecek gibi değildi sahiden.
"Umarım Hera bir yere kaybolmamıştır, evde her zaman benden saklanıyor çünkü." Yemekhaneden üçümüz beraber çıkarken bir yanımda yürüyen Bay Park konuştuğunda gülümseyerek "Ve onu bulduğunuzda sizi tırmalıyor değil mi?" dediğimde güldüğünü duymuştum "Bu konu bugünden sonra her zaman açılacak değil mi?" Az önceki ortamın Hera sayesinde dağılmış olması sebebiyle derin bir nefes verirken "Komik olduğunu inkâr edemezsiniz ama" demiş ve gayet sessiz bir şekilde yanımda yürüyen Chanyeol'a kısaca bakmıştım çünkü gerçek olamayacak kadar fazla sessizdi. "Asla inkâr etmeyeceğim."
Hera'yı en son bıraktığım yere geldiğimizde Hera'nın benim oturduğum sandalyenin üzerine kıvrılıp uyuduğunu gördüğümde ister istemez gülümserken Chanyeol bizden önce ona yaklaşarak Hera'yı kucağına aldığında bende giderek masanın altındaki yiyecekleri kontrol etmiş ve hepsinin bittiğini görünce Chanyeol'un amaçsızca salladığı sevimli kedime bakmıştım. Çok oburdu ve yemek yiyor olması karnının doyduğunu bildiğim için beni de mutlu ediyordu.
"Chanyeol o kadar sallamasana." Kaşlarımı çatarak Hera'yı Chanyeol'un ellerinin arasından alarak kollarımı tombul göbeğine sarmıştım. "Aman iyi al senin olsun" diyerek kollarını birbirine bağladıktan sonra masanın üzerine oturduğunda gülerek "Benim zaten" demiş ve Hera'nın patilerini tutarak Chanyeol'un yüzüne doğru vurmuştum.
"Şu patileri yüzümden çek." Yüzüme bakmadan somurtarak konuştuğunda tuttuğum patileri bu sefer başına doğru vurmuştum. Bana bakmıyorken birden bire uzanarak Hera'yı kollarımdan aldığında öylece kalarak kollarımda çekip alınan kedime bakmıştım.
Hera'ya bir kolunu sararken diğer eli ile onun patilerini tutmuş ve yaklaşarak bu sefer o yanaklarıma vurmaya başlamıştı. Çocuk gibi küsmüştü az önce bana ve şimdi de ne yapıyordu!
Kısa süre içinde Hera uzun bir süre yerden yukarıda ve kucakta durduğu için sıkıldığı ve sinirlendiğinden dolayı en başından beri masanın ardındaki sandalyede oturan Bay Park oturduğu yerden kalkarak bir kolunu göğsüme doğru sarmış ve beni biraz kendine çekmişti. Çok da iyi yapmıştı çünkü Hera patilerini yüzüme sallarken bayağı sinirlenmiş gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER | yoonmin
Fanfiction"Yürümeye devam etmelisin ama." O gülüyordu fakat ben sahiden donup kalmıştım. Her şey belli olsa dahi duymak çok daha farklı hissettirmişti. Öyle ki damarlarımdaki kanın sesini kulaklarımda bile duyuyordum. "Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni sev...