TEACHER | yoonmin

54- Öyle bakmayın tekrar çıkmaya başladılar

"Sevgilim, bunların hepsi böyle mi asılacak?" diyerek dikkatimi ona vermemi sağlayan Jimin'e döndüğümde elindeki led ışıkları Hera'nın patilerinden korumak için havaya kaldırırken kenara çekildiğini görerek ayağa kalkmıştım. "İstediğin gibi yapabilirsin aslında" diyerek ona yaklaştığım sırada ona engel olmasını istemediğimden dolayı Hera'yı kucağıma alırken yatağın boş köşesine oturmuştum. "Umarım çalışırlar." Neden daha önce çalışıp çalışmadığını kontrol etmedik hiçbir fikrim yoktu fakat Jimin şu anda led ışıkları çoktan asıyor olduğu için sessiz kalarak küçük duvar bantlarından birini ona doğru uzatmıştım.

"Ne zaman burada olurlar?" Sabah arkadaşlarımız ile görüştüğümüzde birkaç günlüğüne işlerini erteleyerek buraya gelebileceklerini söylemişlerdi bu yüzden eğer Baekhyun'un yanında değilse gelebileceğini söylemek için Chanyeol'u da aramıştım fakat tabii ki sevgilisi ile olduğu için biraz arada kalmıştı bu yüzden onu haklı bularak başka bir gün beraber gelebileceklerini söylediğimde bu durum ikimiz açısından da daha iyi olmuştu. Sehun ve diğerleri ile buraya gelmeden önce bu konuda konuştuğumuzda "Sizin haberiniz bile olmadan çat kapı geleceğiz biz" yanıtını aldığım için onları aramamıştım.

"Hiçbir fikrim yok" diyerek astığı ışıkları kontrol etmek için uzandığında led ışıkların hepsi sorunsuz bir şekilde yandığı için gülümseyerek bana döndüğünde gülmeye başlayarak kucağımdan inmiş olan Hera'ya tekrar uzanmadan ayağa kalkmış ve "Gerçekten güzel oldu" derken Jimin'in yanına geçerek yatağımızın hemen üzerindeki duvarda bulunan sevimli ışıklara doğru bakmıştım. Nedense pek uzun bir ömürlerinin olacağını sanmıyordum ama şu anlık sahiden çok hoş görünüyorlardı.

Evimizin haftalar sonra tam anlamı ile samimi bir ortam oluşturduğunu düşünüyordum çünkü şu anda eve ilk girdiğiniz an bile her köşede bize ait eşyaları bulabilirdiniz, öncesinde temel eşyalarımızı yerleştirsek bile kişisel eşyalarımız anca bu zamana kadar etrafta yer edilebildiği için şu anda kendimi tam anlamı ile kendi evimdeymiş gibi hissediyordum.

Küçük olan bahçemiz aslında çevredeki evlere göre küçüktü çünkü bizim için gayet yeterliydi ama evimizin bir de bahçesinin olması en çok Hera'yı sevindirmiş olmalıydı. Sonuçta daha önceden sokakta yaşadığı için bazı anlarda evde takılı kalmasının onu sıktığını düşünüyordum bu yüzden genelde sabahları bahçeye çıkan sürgülü kapı onun çıkabilmesi için her zaman açık oluyordu. Genelde bizim peşimizde dolanmaktan sıkıldığında bahçeye çıkıyor ve bir köşede bulunan büyük minderlerin üzerine uzanarak güneşin altında yatıyordu. Anlayacağınız biz her şeyi tamamlamak için etrafta koştururken o keyif çatıyor ve arada sırada neler yaptığımıza bakmaya gelerek bizi kontrol ediyordu.

Kısacası günlerimiz güzel geçiyordu çünkü artık Jimin'in gideceği önemli bir işi yoktu ve yeni bir okul için görüşmeleri daha sonra halledeceğini söylüyordu bu yüzden bize yabancı gelen şehirde daha önce görmediğimiz yerlere giderek tatili güzel bir şekilde geçirmeye çalışıyorduk.

Yan komşularımız ise orta yaşlı sevimli bir çiftti ve birkaç gün önce bizi akşam yemeğine davet etmişlerdi, bu zamanda hâlâ birilerinin komşuluk ilişkilerine sıcak bakarak tanımadıkları iki kişiyi evlerine davet ediyor olmalarına şaşırmıştık fakat bir yandan da bu durum hoşumuza gittiği için o akşam yemeğini onlar ile beraber yemiştik.

Eski hayatıma göre her şey mükemmel bir şekilde ilerliyordu ve bu durumun da artık bozulacağını hiç düşünmüyordum çünkü eskiden her zaman hissettiğim "Kesin kötü bir şeyler olacak" fikirleri artık aklıma bile uğramıyorlardı. Her şekilde rahatlamış hissediyordum.

"Çocukları ziyarete gelmiş sanırım" diyen Jimin'i duyduğumda bakışlarımı gökyüzünden çekerek onun baktığı eve döndüğümde bahçelerinde kalabalık bir şekilde oturan komşularımızı gördüğümde başımı sallamış ve ayağımı Jimin'in bacağının üzerine koyarak ona biraz daha yaklaşmıştım.