Zil çaldığında ve Jimin sınıfa girerek bir süre bu senenin sonunda yapılacak olan üniversite sınavından konuşarak beni bu konuda daha da gerdiğinde tüm bunların üzerine derin bir nefes alarak elimde tuttuğum kalem ile oynamaya başlamıştım.
"Yoongi yanıma gelir misin?" Beni çağırdığında kalemimi sıraya bırakarak ayağa kalkmış ve Jimin'e bakmaya devam ederken tahtanın yanındaki masasına gitmiştim. Elinde tuttuğu kağıtları bana uzatmadan önce "Önceki senelerde çıkmış olan fizik sorularını bugün çözeceğiz, isterseniz geri kalanına evde bakabilirsiniz" diyerek kağıtları bana uzattığında kağıtları almıştım.
Jimin ise eli ile yüzünün bir kısmını kapatarak kaşını kaşıyormuş gibi yaparken göz kırptığında gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırarak ilk sıraya geçmiş ve elimdeki kağıtları dağıtmaya başlamıştım. İkinci sıranın ortasına geldiğimde kalemini elinde döndürerek arkadaşına hareketlerini gösteren Soobin'in kalemi elinden fırlayarak önüne düştüğünde kimsenin bir şey söylemesini beklemeden eğilerek kalemi almış ve masaya bıraktıktan sonra elimdeki testten iki tanesini masaya doğru bırakmıştım. "Teşekkür ederim." Beklemediğin bir şekilde Soobin teşekkür ettiğinde gülümsememe engel olamayarak anlayışla başımı sallarken testleri sınıfın geri kalanına hızlıca dağıtmıştım.
Tuhaf şeyler oluyordu ve her biri beni her seferinde biraz daha şaşırtmaya başlıyordu. Daha birkaç hafta öncesine kadar zorla iş yaptırdıkları kişiye şimdi gelmiş teşekkür ediyorlardı. Sevinmediğimi söylemek yalan olurdu çünkü sahiden bu beni mutlu etmişti. Aslında mutludan çok değerli hissettirmişti demek daha mantıklıydı.
Ben de sırama oturmuş ve kendim için aldığım testi çözmeye çalışmıştım fakat normalde yapmaktan hoşlandığım şey şu anda bana sıkıcı geliyordu, ilk soruyu yapamadığım için de içimdeki o küçücük istek geldiği gibi kaçmıştı. Tekrar düzgün bir şekilde çalışmaya başlamam gerekiyordu çünkü derslerimi acayip derecede boşlamıştım. Resmen tamda son senemde, hem de işler şu anda öncekine oranla daha iyi giderken hayallerimi elimin tersi ile itmek şu anda bana acayip derecede koymuştu. Jimin'in bana verdiği deftere bile doğru düzgün çalışmamıştım ve şimdi de yıl sonunda sınava girecektim öyle mi? Çok beklerdim ben o sınavı, böyle giderse kazanamayacak ve o evde annemin beni bunaltması yüzünden ölüp gidecektim. Kimsenin de haberi olmayacaktı.
"Hayal kurmak yok, testlere bakın." Etrafıma bakındığımda ve birkaç kişinin bana baktığını doğru baktığını görünce Jimin'in bana söylediği fark ederek kısık bir sesle özür dilemiştim. Neden sınıftayken bana bir şeyler söylemek zorundaydı ki?
Birkaç saniye iyice odaklanmaya çalışmak için çabalarken önce yapabildiğim soruları denemiş sonra da defterimi çıkararak yapamadığım diğer soruların konularını tekrar gözden geçirerek çözmeye çalışmıştım. Bu sırada sıraların etrafında gezen Jimin ilk sıradan iki kişinin çözemediği sorulardan bir iki tanesine bakmış, ikinci sırada kimseye bakmadan hızlıca dolanmış ve benim oturduğum sıraya gelince yavaşlayarak kağıdıma bakmaya başlamıştı. "Bunu çözemedin mi?" Başımı iki yana sallayarak oturduğum yerden ona bakmaya başladığımda gülümseyerek yanıma oturmuş ve elimdeki kalemi alarak defterimi yani aslında kendi hazırlamış olduğu defteri kenara iterek kağıdı ikimizin ortasına çekmişti.
"Şimdi Yoongi, bu sayıları görüyorsun değil mi? İşte onların her biri buradaki bir tanesinin kütlesine eşit gelecek şekilde dağılmış ama tabi bunları senin bulman gerekiyor."
"Siz çözersiniz bu seferlik değil mi?" Bana uzattığı kalemi tekrar eline tutuşturduğumda gülüşünü bozmadan bana bakmış ve bugün ikinci kez göz kırptıktan sonra soruyu anlatarak çözmeye başlamıştı. "Bu soru zordu ama Bay Park benim suçum yok." Test kağıdını tekrar önüme iterken başını salladıktan sonra "Başka sorun var mı?" diye sorduğunda başımı iki yana sallamıştım. Zaten birazdan zil çalacaktı ve gerisini ben halletmek istiyordum. "Emin misin?" Bu sefer emin olduğu belirtmek için başımı salladığımda "Son kararın mı? Bak kalkıyorum yanından" dediğinde gülümseyerek "Son kararım" dediğimde gülerek yanımdan kalkmış ve "Zil çalacak birazdan o yüzden toparlanabilirsiniz ama bu işi yaparken bir yandan da beni dinleyin" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER | yoonmin
Fiksi Penggemar"Yürümeye devam etmelisin ama." O gülüyordu fakat ben sahiden donup kalmıştım. Her şey belli olsa dahi duymak çok daha farklı hissettirmişti. Öyle ki damarlarımdaki kanın sesini kulaklarımda bile duyuyordum. "Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni sev...