İlaçlar ile ayakta kaldığımı çok iyi biliyordum. İlaç içmemiş olsaydım çoktan tekrar halsiz düşmüş olacağımı da çok iyi biliyordum. Şimdi de kendimi çok iyi hissettiğim söylenemezdi fakat en sonunda trafikten sıyrılarak eve ulaştığımız için daha iyiydim.
Önümden ilerleyen Bay Park ile beraber binaya girerken ve asansöre binerek kaldığı kata çıkarken konuştuğumuz söylenemezdi çünkü beraber konuşacak pek konuya sahip değildik. Bay Park'ın anahtarları ile açtığı kapıdan içeriye girerken Bay Park ceketini çıkarmış ve köşede duran bir yere bırakmıştı bile. "Daha rahat olabilmen için sana birkaç parça vereceğim, benimle gel." Bu noktadan sonra itiraz etmenin herhangi bir mantığı olmadığı için sessizce Bay Park'ın ardından ilerlerken Bay Park bir odanın önünde durarak odanın kapısını açıp içeriye girdiğinde bende biraz daha yaklaşarak kapının girişinde durmuştum. Dolabını açarak birkaç saniye bakındıktan sonra eline birkaç parça kıyafet alarak yatağın üzerine bırakırken "Ben mutfakta olacağım, sen burada üzerini değiştirebilirsin" dediğinde başımı sallayarak tam anlamı ile Bay Park'ın odasına girdiğimde Bay Park odadan çıkmadan önce son kez "Mutfak koridorun sonunda" demiş ve kapıyı ardından kapatarak yanımdan ayrılmıştı.
Hemen üzerimdekileri değiştirerek bu odadan çıkmayı istiyordum çünkü başka birinin özel alanında tek başıma bulunmak her ne olursa olsun beni huzursuz ediyordu. Bu yüzden eşyalara kısaca göz atarak büyük beden olan tişörtü üzerime geçirdikten sonra siyah eşofman altını da giyerek az önce çıkardığım eşyalarımı katlamıştım. Eşyalarımı elime alarak odadan çıktığım gibi koridorun sonundaki mutfağa girdiğimde Bay Park'ın açık olan dolapların birinden bir şeyler çıkardığını görmüştüm. "Eşyalarımı koyabilmem için bir şey verebilir misiniz?" Bay Park dolabı açık bırakarak mutfaktan ayrıldıktan kısa bir süre sonra bez bir çanta ile yanıma geldiğinde elimdeki eşyaları içerisine koyarak bez çantayı köşeye doğru bıraktıktan sonra "Ne yemek istersin?" diye soran Bay Park'ın yanına adımlamıştım. "Aslında hiç fark etmez." Tezgahın üzerinde duran paketi bana doğru uzatırken bir yandan da etrafına bakınıyordu. "Makarna?" Başımı sallayarak tezgaha doğru yaslanırken kısaca "Olur" diyerek Bay Park'a dönmüştüm.
"İstersen sen oturabilirsin." Elektrikli ocağın üzerinde kaynayan suya bakarken "Yardım etmek istiyorum" demiş ve böylece Bay Park'ın avuç içini tekrar alnıma bastırarak bana bakmasına sebep olmuştum. "Ateşin tekrar çıkabilir, ilaçlar sayesinde iyisin unutma bunu." Bunu gayet iyi biliyordum zaten ama şu anda köşeye çekilip oturmak hiç içimden gelmemişti açıkçası. "Sorun olmayacağına eminim ama ben." Ocağın üzerinde kaynayan suya kısaca baktıktan sonra tezgahın üzerindeki paketi bana doğru iterek "Tamam o zaman, yardım etmek istiyorsan bunu alabilirsin" dediğinde açık olan makarna paketini alarak Bay Park'ın yanından geçmiş ve tezgahın önünde durarak elimdeki paketin içindekileri kaynayan suyun içerisine dökmüştüm. "Tuz şurada." Tezgahın köşesinde duran baharat kutularının yanındaki tuzluğu gösterdiğinde oraya uzanarak işaret ettiği şeyi elime almış ve tezgaha yaslanarak bana bakan Bay Park'a doğru dönmüştüm.
"Ne kadar koymam gerekiyor Bay Park, her seferinde berbat ediyorum da."
Gülerek elimdeki tuzluğu alarak izlememi söylerken göz kararı biraz tuz ekledikten sonra karıştırmaya başladığında "Hayatımızı kurtardınız" diyerek mutfakta bulunan küçük masanın sandalyelerinden birini kendime çekerek oturmuştum. Elimim ayarı rezalet denecek kadar kötüydü bu yüzden o tuzu ben ayarlasaydım kesinlikle kötü şeyler olurdu.
"Derslerin nasıl gidiyor?" Gözlerimi ocağın üzerinden çekerek kalçası mutfak tezgahına yaslı durmaya devam eden Bay Park'a çekerken "Fena değiller" diye kısa bir cevap vermeyi tercih etmiştim. "Peki geceleri kaçta uyuyorsun?" Bu soruların sonunun nereye gideceği hakkında gerçekten hiçbir fikrim yoktu. "Her gün aynı saatte uyumuyorum." Tezgahın önünden ayrılarak sandalyelerden bir tanesine kollarını koymadan hemen önce ocağın ısısını biraz düşürmüştü. "Kafeden eve döndüğünde ders çalışıyorsun değil mi?" Ne bekliyordum ki? Konu tabii ki bir şekilde buraya gelecekti. "Son senem olduğu için sıkı çalışmam gerekiyor Bay Park."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER | yoonmin
Fanfic"Yürümeye devam etmelisin ama." O gülüyordu fakat ben sahiden donup kalmıştım. Her şey belli olsa dahi duymak çok daha farklı hissettirmişti. Öyle ki damarlarımdaki kanın sesini kulaklarımda bile duyuyordum. "Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni sev...