TEACHER | yoonmin

33- Biz jihoon ile arkadaş değiliz

Beşinci derse girdiğimizde öğretmenler dördüncü dersin tenefüsünden başlayarak bir toplantı yaptıkları için Jimin derse on dakika kadar geç gelmek zorunda kalmıştı. Genelde sınav haftasında böyle toplantılar fazla yapılmazdı bu yüzden neler olduğunu eminim ki tüm okul fazlaca merak etmiş olmalıydı.

"Sınavlar ile ilgili bir şeyler mi var Bay Park?" Sınıftan herhangi biri en sonunda hepimizin sormak istediğini sorduğunda Jimin başını iki yana sallayarak "Sınavlar ile değil de bu sene yapacağımız gezi ile ilgiliydi. Açıkçası bu konuda gerçekten üzüldüm ama yapabileceğimiz bir şey yok çocuklar. Bu sene yanlış bir zamanda kamp planı yaptık ve bu yüzden gideceğimiz yerde yağan karların bu kadar tutacağını akıl edemedik. Ama merak etmeyin okulumuz bir şekilde bunu telafi edecek bir şeyler düzenleyecektir" dediğinde sınıftan memnun olmayan mırıltılar çıkarken ben bu duruma sevinen tek kişi olabilirdim sanırım. Zaten gitmek istemediğim için bu haberi duymak beni şu anda sızlanan diğerleri gibi mutsuz etmemişti.

"Şu anda elimizden bir şey gelmediğine göre böyle gereksiz yere söylenmenize sizce gerek var mı?" Oldukça haklı olduğunu düşünüyordum çünkü şu anda böyle boş yere birbirleri ile konuşarak sızlanmaları hiçbir şeyi geri getirmeyecekti.

"Sızlanmak yerine beni dinleseniz iyi edersiniz, en azından tatile girmeden bir şeyler daha yapalım." Dersin birkaç dakikası böyle geçerken geri kalan zamanda sadece birkaç soru çözebilmiştik bu yüzden yemekhaneden döndükten sonra geri kalanına bakmak için sınıfa dönecektim. Bu akşam da ne olursa olsun biraz çalışmam gerekiyordu yoksa iyice konuların gerisinde kalacaktım.

Kitaplarımı da içindeki kağıtlar ile beraber sıramın altına koyduktan sonra sınıf defteri ile oyalanan Jimin'e bakmış ve sınıftan ayrılarak yemekhaneye doğru ilerlerken Chanyeol'ü görünce adımlarımı hızlandırarak yanına yaklaşmış ve koluna doğru çarparak önüne geçerken dikkatini çekmeye çalışmıştım.

"Baekhyun tam olarak hangi gün burada olacak?" Bunu sormuştum çünkü daha dağ evine de ne zaman gideceğimizi bilmiyordum ve ikisi çatışırsa Baekhyun'a ayıp olacakmış gibi hissediyordum. Hem açıkçası onun ile tanışmayı ben de çok istiyordum hatta nedense biri ile tanışmayı ilk kez bu kadar çok istiyor bile olabilirdim. "Tam emin değilim ama büyük bir ihtimalle cumartesi yola çıkar." Başımı sallarken az önce girdiğimiz yemekhanede ilerleyerek sıraya geçmiş ve kısa süre içinde tepsime bir şeyler alarak Chanyeol ile beraber boş bir masaya geçerken etrafa bakınmıştım.

"Sen tatilde ne yapacaksın?"

Oturduğum sandalyeyi masaya doğru biraz daha çekerken "Daha sonra söylerim ben sana şu anda burada konuşmayalım" diyerek tabaklardan birini önüme çekerken karşımda oturan Chanyeol'a baktığımda başını sallamış ve yanımdaki sandalye dolarken bakışlarını yanıma oturan Jimin'e çevirdikten sonra önündeki tepsiyi biraz daha kendine çekerek çubuklarını eline almıştı.

"Tüm o sınav kağıtları ile uğraşmak çok yorucu bir şey. Bu gece büyük bir kısmını bitirmem gerekiyor." Jimin sızlanarak önündekileri yemeye başladığında "Benim de ders çalışmam gerekiyor, tüm derslerde geri kaldım" diyerek omuzlarımı düşürmüştüm çünkü hepsi şu anda çok zor geliyordu.

"Dün akşam senin ile beraber parka gidelim diye evden çıkıp sizin eve geldim ama kapıyı bana kimse açmadı." Chanyeol yakınır gibi konuştuktan sonra "Gidip tek başıma parkta oturarak çikolatalı süt içtim" diye eklediğinde yine aklıma salıncaklara sığmayan bedeni gelince gülmeden edememiştim. "Üzgünüm Yeol, dün evde değildim ve annem de burada değil zaten." Bir süre gözlerini kısarak bana baktıktan sonra bakışları Jimin'e doğru kayınca gülmeye başlamış ve eli ile ağzını kapatmaya çalışırken "Tamam, nerede olduğunu anladım" diyerek kendini tutamayarak gülmeye devam etmesine kaşlarımı çatmıştım. "Gülmeyi keser misin?"