Mutfağa girdiğimizde dolapları kurcalarken "Mısır gevreği ister misin?" diye sorduğunda küçük bir mırıltı ile onaylamış ve köşedeki büyük buzdolabını açarak sadece birazı bitmiş olan cam şişedeki sütü çıkararak tezgaha bırakmıştım. "Yanına başka ne yapsak?" Önüme bıraktığı tabakları fark edince cam şişeyi iki elim ile kavrayarak iki tabağa da istediğim kadar süt koyarken "Başka bir şey yapmasak olmaz mı?" demiştim çünkü sabahları bir şeyler yemek gerçekten zor geliyordu.
"Tamam bu sefer yapmayalım" diyerek tabakları tezgahtan alıp masaya bıraktığında "Hera dün gece tüm yiyeceğini bitirmiş" diyerek tabağı önüme çekerken ona doğru bakmıştım. "İçeride biraz daha olması lazım gitmeden önce koyarız."
Bir süre sonra boş tabakları alarak bulaşık makinesinin içerisine koyduktan sonra üzerimizi değiştirmiş ve Hera'ya da yemeğini vererek evden çıkmaya hazırlanmıştık. Kapıyı kapatmadan önce öne atılarak "Plânımı bozsan da sorun değil, sonra görüşürüz" diyerek kapının diğer tarafındaki kediye el sallamış ve Jimin'in peşinden ilerlerken "Yakınlarda market var mı?" diye sorarak koluna girdiğimde binadan çıkarak arabasına ilerlemiştik. "Hemen şurada yolumuzun üzerinde var. Sen bir şey mi istiyorsun?" Sigara alacaktım ama şu anda ona bu olayları açıklamanın zamanı değildi bu yüzden "Çikolatalı süt istiyorum" diyerek arabaya binmiştim.
"Tamam marketin önünden geçerken alırız" diyerek arabayı çalıştırıp şu an bile ileride görünen markete doğru neredeyse boş olan sokakta ilerlediğinde kısa sürede marketin önünde durarak emniyet kemerini çözmek için hareketlendiginde kolunu tutarak onu durdurmuştum. "Ben tek gitsem olur mu? Sen burada bekle sonra da hemen okula gidelim."
"Tamam ama cüzdanımı al istersen" dediğinde başımı iki yana sallayarak geriye çekilmiş ve arabadan inerken "Yanımda para var" diyerek markete girdiğim gibi tezgaha doğru yaklaşırken "Siz benim için en ucuzundan bir sigara paketini çıkarabilir misiniz ben hemen geleceğim" dedikten sonra daha önce hiç gelmediğim marketin birkaç rafının arasından geçerek istediğim şeyleri bulunca iki tane çikolatalı süt alarak tekrar tezgaha yaklaşmış ve cebimdeki paraları kasiyere uzattıktan sonra Jihoon'un istediği paketi çantama koyduğum gibi marketten çıkarak arabaya ilerlemiştim.
"Sana da aldım" diyerek koltuğa yerleşirken elimdeki çikolatalı sütleri gösterdiğim sırada "Benim için hazırlarsın o zaman" dediğinde başımı sallamış ve bir tanesini kucağıma bırakırken diğerinin köşesindeki pipeti alarak jelatinin üzerinden geçirmiştim. Ona uzattığımda elimden alarak pipeti ağzına götürünce kendime aldığım çikolatalı sütün pipetini de pakete yerleştirmiştim.
"Sen aldığın için tadı daha mı güzel sanki" diyerek güldüğünde yüzümü buruşturarak ona dönmüş ve "Saçmalama" diyerek gülmeye başlamıştım. "Neyse hadi biraz güzel bir şeyler dinleyelim" diyerek telefonundan daha önce benim açtığım bir şarkıyı açınca yol boyunca öyle gitmiş ve okulun yakınlarındaki bir sokağa geldiğimizde ben inerek okula doğru hızlıca yürümeye başlamıştım çünkü Jimin gelmeden şu çantamdakini versem iyi olurdu. Adımlarım iyice hızlanırken bir yandan da çantamdan sigara paketini çıkarmış ve okulun girişindeki duvara yaslanarak bekleyen Jihoon'u gördüğümde yanına ilerleyerek önünde durmuştum.
"Getirdin mi?" Başımı sallayarak elimdeki paketi avucuna bıraktığım sırada sırtını duvardan çekmiş ve "Zaten tatile giriyoruz ama ikinci dönem de bir daha almanı istemiyorum, gereği yok" diyerek okula doğru ilerlemeye başladığında dün kafeye gelen ablasının benden istediği şey aklıma gelince "Jihoon beni biraz dinler misin?" diyerek onun durmasını sağlamıştım fakat bana dönmemişti ve açıkçası bu yüzden söyleyemeden öylece kalmıştım.
Bir süre boyunca ne ben tek kelime etmiştim ne de Jihoon arkasını dönerek bana bakmıştı.
Öylece durmaktan sıkılmış olacak ki yine bana bakmadan "Bir şey söylemiyorsan gidiyorum ben, seni bekleyemem" diyerek ellerini cebine attığı gibi tekrar yürümeye başladığında omuzlarımı düşürerek yavaşça ona çok yaklaşmadan okulun binasına ilerlemeye başlamıştım. Yapacağımı söylediğim bir şeyi az önce yapamadığım için moralim bozulmuştu çünkü ablasının hali gözümün önüne gelince gerçekten üzülüyordum bu yüzden bir şekilde Jihoon ile konuşmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER | yoonmin
Fanfiction"Yürümeye devam etmelisin ama." O gülüyordu fakat ben sahiden donup kalmıştım. Her şey belli olsa dahi duymak çok daha farklı hissettirmişti. Öyle ki damarlarımdaki kanın sesini kulaklarımda bile duyuyordum. "Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni sev...
