O T U Z B İ R İ N C İ B Ö L Ü M

30.1K 1.6K 28
                                    

Bölüm Şarkısı - Sezen Aksu  /  Geçer

Eve nasıl geldim bilmiyorum. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım. Betül hakkında o kadar fazla şey merak ediyordum ki. Duyduğum şeyleri hazmetmem çok zor olacaktı. Ağlamak isteyipte ağlayamıyordum üstelik. Belkide onların hayatından geldiğim gibi sessiz ve sedasız çıkmam en iyisiydi. Safiye hanım belkide çok haklıydı.

ASAF MİRZA'DAN DEVAM

Ahlem'e aşkımı itiraf ettiğimden beri onu görmemiştim. Tam 1 hafta geçmişti üstünden. Bu akşam Narin'in kreşte ki arkadaşları ile aileler bir akşam yemeği yiyecektik. Ve ben bu akşam yemeğe Ahlem ile gitmek istiyordum. Sabah kahvaltıdan sonra Narin'i okula bırakırken bahaneyle bunuda söyleyecektim. Arabadan inip kapıyı çaldık ikimizde. Biraz bekledikten sonra  açtı.

"Annecimmmm"

Narin ile sarılıp hasret giderdikten sonra Narin arabaya geçti.

"İyi günler."

"Ahlem."

Kapıyı kapatacakken gözlerime  baktı.

"Şey ben sana bir şey soracaktım."

O kadar bitkin ve halsiz görünüyordu ki.

"Sor , buyur."

"Akşam Narin'in kreşte ki arkadaşları ile aileler bir akşam yemeği yiyecek. Sende bize eşlik eder misin?"

Bir kaç saniye düşündükten sonra kabul etti.

"Olur  akşam hazır olunca ararım ben seni."

"Tamam, iyi günler."

AHLEM'DEN  DEVAM

Asaf Mirza ile konuşmak için şanstı bu. En azından son kez ona bir şeyler söylerdim. Bu yüzden kabul etmiştim. Bugünyerinden izin alarak Fahriye ile buluştum. Buluşacağımız kafeye gelince uzatmadan konuya girdim.

"Ben gidiyorum Fahriye."

"Gidiyorum derken?"

"Yani Asaf Mirza öyle bilecek."

"Bırakacak mısın onları?"

"Annesinin onca lafından sonra ne yapmamı istiyorsun Fahriye? Bir süre daha Urfada kalıp sonda şehir dışına gidicem. Asaf Mirza 2 gün sonra gideceğimi bilecek. O süreçte sizde kalırım."

"Ben saatlerce konuşsam da sen vazgeçmeyeceksin tabi. Ne diyim hakkında hayırlısı olsun."

"Emin ol en hayırlısı bu."

"Narin'i nasıl bırakacaksın peki."

Oflayarak çayımdan içtim.

"Zor olacak ama bende o da alışmamız lazım."

Verdiğim kadar herkesi belki mutsuz edecekti ama böyle olması gerekiyordu. Korkularım yersiz değildi bunu anlamıştım. Üstelik Asaf Mirza'ya bu acıyı yaşatamazdım. Akşama kadar Fahriye ile gezindikten sonra eve gelip namaz kılıp hazırlandım. Saat 20.00 Narin ve Asaf Mirza geldiler.

"Çoook güzel olmuşsun."

"Sende çok güzel olmuşsun bir tanem."

Yol boyu Narin'in söyledikleri dışında başka şeye cevap vermeden geldik. Içerisi pek kalabalık değildi aslında. Çok fazla aile yoktu. Bizde masalardan birisine oturup onlara ayak uydurduk. Yüzümden de anlaşılacağı gibi hiç keyfim yoktu.

Narin arkadaşları ile oynamaya gidince Asaf Mirza'da yanıma geldi.

"Bir sıkıntı mı var? Moralin bozuk gibi."

"Yo yok bir şey.  Sadece kalabalığı pek sevmiyorum."

"Çok kalmayız zaten yemek yedikten sonra kalkarız."

"Neyse ben aileler konuşayım."

Kadınların yanına giderek Mirza'dan biraz uzak durmaya çalıştım. Kalbimde hissettiğim acı zaten yetiyordu. Ne kadar mutsuz olsam da sonunda gitmek zorundaydım. Bir aile benim yüzümden  mahvolamazdı. Asaf Mirza için buldukları kızda eminim onu çok mutlu ederdi.

Akşam yemekten sonra kalktık. Narin biraz karşıda ki parkta oynamak isteyince itiraz etmedim. Ona sessizce veda edecektim. Hissettirmeden. Uzun uzun son  kez seyrettim.

1 senede ne kadar çok alışmıştım oysa ona. Ne kadar da  çok sevmiştim. Vedalardan  hiç hoşlanmazdım ama bunu yapmak zorundaydım.

Oyun oynadıktan sonra Narin'i kucağıma alıp arkaya  oturdum. Uyumuştu kucağımda. Bu yüzden önce onların eve uğradık. Narin'i yatağına yaptırdıktan sonra Buket ablaya sarıldım sımsıkı. Bana gerçekten de ablalık yapmıştı.

"Bu gece için çok teşekkür ederim beni çok mutlu ettin."

"Asaf"

"Efendim."

Derin nefes alarak yutkundum.

"Benim sana bir şey söylemem gerek."

"Senden önce ben bir şey söylesem."

"Tabi buyur."

"Ahlem ben o gün söylediklerim de çok ciddiydim.  Ben seni çok seviyorum."

Derin nefes alarak dolan gözlerimi engellemeye çalıştım.

"Mirza ben gidiyorum."

"Gidiyor musun?"

"Urfadan. Yurt dışında gideceğim. 2 gün sonra."

İtiraz edecekken susturup devam ettim.

"İkimiz içinde en  uygunu bu lütfen her şeyi daha  da zorlaştırma. Sen ve ben olamayız. Narin'i çok seviyorum evet ama onunda buna alışması lazım. Beni arayarak ya da evime gelerek işi daha da zorlaştırma. Sen çok iyi bir adamsın. Hep çok  mutlu ol. Her şey için çok teşekkür ederim. Hoşçakal."

Onu orada öylece bırakmak zoruma gitse de arkama dahi bakmadan uzaklaştım. Seni ve Kalbini tanımak çok güzeldi Asaf Mirza Karabulut.

7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin