O N S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M

35.4K 1.9K 230
                                    

Duyduğum ses ile arkamı dönüp baktığım da benimle beraber herkes Narin'e bakıyordu. Koşarak yanıma gelip bacağıma sarıldı.

"Gitme nolur."

Herkes gibi bende şok olmuştum. Narin'in konuşmasına mı  yoksa bana "anne " demesine mi şaşırsaydım bilmiyorum. Diz çöküp gözlerine baktım.

"N-narin. Sen konuştun."

"Bırakma beni."

Asaf Mirza telaşla diz  çöküp gözlerine baktı.

"Kızım."

"Baba söyle  gitmesin."

Şaşkınlıktan ağlayamıyordum bile. Sıkıca sarılarak öptüm sadece. Herkes şok olmuştu. Narin konuşuyordu. Asaf Mirza koşarak doktora gitti. Doktor biraz sonra Pedagog ile geldi. Bende bu mesleği okumuştum ama bu beni bile aşıyordu. Narin ile tek konuşmak  istediğini söylerek bizi çıkardı odadan. Doktor bir süre sonra çıkıp bizide çağırdı içeri.

"Asaf bey korkmayın Narin gayet iyi. Şunu  sizde biliyorsunuz ki doğuştan konuşamıyor değildi Narin. Yaşadığı bir tıramva sonucu konuşmamıştı. Tahmin ettiğim gibi aynı şekilde bir şey yaşayarak Ahlem hanımın onu bırakmasından korktuğu için konuştu. Korkmanızı gerektirecek bir şey yok. Buna sevinmeliyiz."

"Yani artık eskisi gibi her çocuk gibi konuşacak mı?"

"Elbette. Hastalığı için önemli olan şey sadece moral. Bunu unutmazsak her şey yolunda gider."

"Çok teşekkür ederim."

"Geçmiş olsun yeniden."

Hastaneden çıktıktan sonra Narin akşam üzeri olduğu için eve gelene kadar uyumuştu. Bende eve geçtim.

ASAF MİRZA'DAN DEVAM

Narin 2 sene sonra yeniden konuşmuştu. Onu böyle görmek en çok istediğim şeydi ve Allah bana  bunu nasip etmişti. Akşam yemekten sonra odama gelince teşekkür etmek için 2 rekat şükür namazı kıldım. Ben dua ederken kitli kapım zorlanınca kalkıp açtım. Annemdi gelen.

"Napıyorsun sen gene mi namaz kılıyorsun Asaf Mirza."

"Evet yine namaz kılıyorum anne!"

"Sen hiç akıllanmayacak mısın! Bak şimdi de kızını kaybediyorsun."

"Ben kızımı kaybetmiyorum,  kazanıyorum."

"Ne halin varsa gör."

Annem sinirle odadan çıkınca sakin kalmaya çalıştım. Onunla hiçbir zaman anlaşamamıştım, anlaşamayacaktım da.

3 HAFTA SONRA

Narin olduğundan daha fazla neşeliydi. Ahlem ile ikisi âdeta anne-kız ilişkisi yaşıyorlardı. Narin ise artık tamamen konuşabiliyordu. Kızımın sesini duymak bana o kadar iyi geliyordu ki. Bunu bize nasip eden Allah'a ne kadar teşekkür etsem az kalırdı.

Ben ise Narinin bu güzel giden grafiğinin heyecanı ile bu son 1 hafta da işlerimi daha da ilerletmiş ve kazancımı şükürler olsun  ki artırmıştım. Yengem de Ahlem ile çok iyi anlaşıyordu.

İlker ile 2 günlüğüne iş için şehir dışına gidecektik. Giderken gözüm asla arkada kalmayacaktı çünkü kızıma bakacak çok güzel bir insan vardı. Ahlem'in kalbinin güzelliği âdeta yüzüne yansımıştı.

Akşam eve geldiğim de Ahlem eve gidiyordu.

"Sana eşlik edeyim hava karardı."

"Zahmet olmasın sana."

"Olur mu öyle şey buyur."

Beraber yan yana güzel havayı fırsat bilerek yürüdük. Bir süre sessiz kalmıştık ki Ahlem bozdu sessizliği.

"İş bakıyorum kendime."

"İş?"

Narine olan desteği için para alıyordu tabi ama o da haklıydı.

"Hayatımın sonuna kadar Narine bakmayacağım."

"İş konusunda yardımcı olmanı istersen."

"Yok teşekkür ederim. Bir kaç şirketle görüştüm inşallah geri dönüş alırım."

Neden bilmiyorum ama iş bakıyor olması beni çok rahatsız etmişti. Kendimi çok farklı hissetmiştim.
Ahlemi eve bırakıp bende biraz daha yürüdüm. Yürürken İlkerin söylediği her şey beynimin içinde dönüp duruyor beni ve kalbimi zorluyordu. Söylediklerinde haklı mıydı peki ?

7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin