Sabah uyandığım da Asaf Mirza mesaj atarak Narin'in doktor kontrolü için İstanbula gittiklerini ve 1 hafta gelmeyeceklerini söyledi. Yatakta doğrularak temizlemem gereken eve baktım. Elimi yüzümü yıkayarak işe koyuldum. 1+1 de olsa tek başına olunca zor oluyordu. O sırada çalan telefonum ile telefona yöneldim. Fahriye arıyordu.
"Canımcımmm"
"Bebeğimmmm"
"Ne yapıyorsun bakalım."
"Ev temizleyeceğim 1 hafta izinliyim."
"Oo bende sana kek yaptım evini görmeye geliyorum. Attığın adrese gelicem demi."
"Evet canım. Ay gel valla çok özledim."
Telefonu kapatıp bende çay koydum. Üstelik daha kahvaltı da yapmamıştım. Fahriye gelince sıkıca sarılıp içeri aldım.
"Sanırım birileri hâlâ yemek yemedi."
"Doğru bildiniz hanfendi."
"Annem görse şu halini kızardı sana."
Gülerek ceketini çıkardı.
"Gel önce temizlik yapalım sonra karnımızı duyururuz."
Beraber temizliğe giriştik hemen.
Gülerek ve eğlenerek temizlik yaptık. Yorgunca koltuğa attım kendimi.
"Ay öldüm valla."
"Sen mi ben mi valla küçücük ev yordu bizi."
Gülerek ayağa kalkıp masayı hazırladım. Sohbet ederek karnımızı doyurduk.
"Madem 1 hafta izinlisin beraber gezeriz bu hafta full."
"Olur valla hem iyice öğrenmiş olurum burayı."
Yemekten sonra biraz dolaşmak için dışarı çıktık. Yeni bir şehri öğreniyordum. Fahriye ile kısa zamanda yakınlık kurmuştuk ama bir birimizi çok iyi anlayabiliyorduk.
"Fahriye bu ay bayağı masraf oldu ama bu telefonu değişmem gerekiyor."
"Tanıdık telefoncu var gel merak etme hallederiz."
Beraber telefoncuya gidip bu işide hallettikten sonra vedalaşıp ayrıldık. Eve doğru yürürken çalan telefon ile elime aldım. Buket arıyordu.
"Efendim."
"İyi akşamlar canım, nasılsın?"
"Teşekkür ederim iyiyim siz.?"
"Teşekkür ederim bende iyiyim. Yarın müsaitsen seninle bir kahve içelim dışarda hem tanışmış oluruz?"
"Tabikide müsaitim seve seve."
"O zaman yarın mesaj atacağım yerde buluşuruz."
" iyi geceler şimdiden."
Bu ailede iyi olan sanırım bir tek Narin ve Buket vardı. Eve gelince yorgunca yatağa attım kendimi. Bugün çok yorucu bir gündü. Yarında bir bu kadar olacağını düşünerek nir şeyler atıştırıp uyudum.
Sabah kahvaltıdan sonra hazırlanıp attığı adrese gittim.
"Merhaba."
Sarıldıktan sonra karşısına oturdum.
"Çok bekletmedim umarım."
"Yo hayır bende yeni geldim sayılır. Sen gelmeden bir çay içtim sadece. Kahveyi sana sakladım."
Gülümseyerek sipraşi verdim.
"Evet anlat bakalım Ahlem Aktaş kim?"
Güldüm."Anlatılacak çok mükemmel bir hayatım olduğunu sanmıyorum. Sadece şunu bilmenizi isterim ki burada yep yeni bir hayat kuruyorum kendime. Narin de o hayatımın en güzel parçası oldu. Çok akıllı ve güzel bir kız. Onu kendime benzetiyorum."
Gülümsedi."Öyledir benim bahtsız kuzum."
"Annesini doğumda kaybettik demiştiniz sanırım? Başınız sağ olsun."
"Öyle oldu çok teşekkür ederiz."
"Asaf Mirza bey yaşı genç aslında yeniden evlenebilirdi Narin için."
Güldü burukça."Asaf Mirza nir daha asla evlenmez. Bu bile onun için imkansızdı."
"Sanırım eşini halâ unutamadı. Onun için de kolay değil tabi."
İmayla gülerek arkasına yaslandı.
"Ya tabi unutamamıştır eşini."
Sözlerinde ki çelişkiyi umursamayarak gelen kahve ile ona baktım.
"Çok güzel görünüyor."
"Buranın kahvesi çok güzeldir. Bağımlılık yapar bir zaman sonra."
Gülümseyerek kahvemden içtim.
"Sen eşimi henüz görmedin. Şuan yurt dışında. 2 güne kadar gelecek. Emin ol aynı Asaf Mirza'ya benziyor."
Güldüm."Evet eşinizle tanışmak kısmet olmadı. Sizin çocuğunuz var mı?"
"Tedavi görüyoruz eşimle. İnşallah."
Gülümsedim.
"Merak etmeyin Tıp çok gelişti Allah sizede verir bir çocuk inşallah."
"İnşallah."
"Siz eşinizle nasıl tanıştınız?"
Güldü."Biz kaçarak evlendik. Bu yüzden Safiye hanım benden de nefret eder."
"O kendinden başka kimseyi sevmiyor sanırım kusura bakmayın da."
Kahkaha attı."Yok haklısın bir de parayı çok sever o kadar. Allahtan 2 oğlu da kendine benzememiş."
Güldüm."Haşmet bey sert duruyor ama pamuk gibi adam."
Güldü."Babam bir tanedir ya. Biz Hakan ile yani eşimle o askere gitmeden tanıştık. Benim ailem köyde yaşadığı için Safiye hanım istemedi. Kendileri gibi zengin gelin alacakmış. Askerden geldiği akşam eşimle kaçtık. Kaçınca mecbur evlendirmek zorunda kaldılar. Hiç pişman etmedi eşim beni."
"Ne kadar güzel zorluklara karşı bir arada olabiliyor olmanız. Çok tatlı birisiniz zaten."
"Yaş olarak büyük olduğum için böyle resmisin sanırım istersen Abla diye bilirsin daha mutlu olurum."
Gülümsedim "Bu daha iyi sanırım Abla."
Gülerek kahve içim bir süre sohbet ettik. Tanıdıkça gözlemlerimde yanılmadığımı ve gerçekten de çok iyi bir insan olduğunu gördüm. Kahve içtikten sonra eve geçip akşam yemeği için yemek yaptım kendime. Asaf Mirza hakkında söyledikleri nedense aklımı karıştırmıştı. Bu kadar soğuk ve zor bir adamın hikâyesi de zor olmalıydı. Evde de eşine dair hiç resim yoktu. Onun adıda geçmemişti ya da hiç. Dalmış bir şekilde bakarken taşan yemek ile kendime geldim.
"Of Allah kahretsin ya."
Bu kadar dalacak ne vardı acaba Ahlem hanım. Temizle şimdi ortalığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |
Chick-LitŞanlıurfa'nın soylu ailelerinden olan Karabulut'ların varlık içinde yüzmesine rağmen kızını iyileştirmek için hiçbir çare bulamayan oğulları Asaf Mirza'nın tesadüfen karşılaştığı bir kadın ile yaşadığı soluksuz aşk ve hayat hikayesi. "Bazı insanlar...