1 AY SONRA
Günler günleri takip etmiş Narin ile aramızda ki bağ giderek artmaya başlamıştı. Konuştukça içime umut veriyordu. Bu şehirde yeniden başladığım bir hayatta bana verilen en güzel şey Narindi. Asaf Mirza'nın son zamanlarda bana karşı tavrı çok değişikti. Hep sinirli, agresifti. Anlam veremediğim bir tavrı vardı.
Bugün Narin ile dışarı çıkacaktık. Onu biraz parka götürmek istiyordum. Öğle namazından sonra çıkıp Karabulutların malikanesine gittim. Buket abla beni görünce yanıma geldi. Sarılıp hoş geldin dedikten sonra bahçeye oturduk.
"Narin nerde?"
"Babasının giyinmesini bekliyor. Gelirler birazdan."
Asaf Mirza'nın kucağında bahçeye geldi Narinde. Beni görünce kucağından inip boynuma sarıldı.
"Hoş geldin annecim."
"Hoş buldum kuzum."
Asaf Mirza ceketini giyerken bana hoş geldin bile dememişti. Nedensiz aramızda ki soğukluğu anlamaya çalışıyordum. Narin Buket abla ile çantasını almaya gidince bende ayağa kalktım. Bir şey söylemek istiyordum ama bir türlü sebep bulamıyordum. Telefonunu cebine koyarken gözlerime baktı.
"Akşam biraz konuşabilir miyiz?"
"Ne konuşacağız?"
"Akşam öğrenirsin. Erken çıkacağım mesaj atacağım kafede buluşuruz."
"Peki."
Odundu hemde yontulmamış bir odun. Narin gelince sinirle yanından geçerek elini tuttum.
"Hadi kuzum."
ASAF MİRZA'DAN DEVAM
İlker ile 1 aydır bu konuyu konuşuyorduk. Kendimi ne işime verebiliyordum ne de başka bir şey yapabiliyordum. İçimde amansız bir korku ve sinir vardı. Ahlem'e karşı bir şeyler hissediyordum burada hem fikirdim herkesle lâkin ilk kez aşık olmaktan ziyade yeniden bir yola girmek beni korkutuyordu. Bu yüzden ona karşı sert davranıyor bir şekilde kendimden uzaklaştırıyordum. O da bu davranışımı fark etmiş olacak ki bana karşı tavırları değişmişti.
Narin ise Ahlem'i tamammen annesi olarak görüyordu. Bu 1 aylık süreçte Ahlem bir Büroda danışmanlık işine girmişti. Danışmanlığını yaptığı Avukat oldukça genç ve yakışıklı biriydi. Bundan da olsa duygularım yerini kıskançlığa bırakıyordu. Yengem ve İlker ise Ahlem'e evlenme teklif etmem için ısrar ediyorlardı.
Kafam allak bullak bir halde şirkete gelip yapabildiğim kadar çalıştım. Saat 17.00 a gelirken önce İlkerin odasına uğradım. Son kez görüşlerini almak için.
Ahlem'e mesaj attığım yere gelip o gelene kadar 1 kahve söyledim. Ne konuşacaktım ben bile bilmezken ağzını aramak istemiştim sadece.
Bir süre sonra Ahlem beni arayarak girdi içeri. Onu görmem bile kalp atışlarımı hızlandırıyordu. Biraz sonra göz göze gelince gelerek karşıma oturdu.
"Selamun Aleykum."
"Aleykum Selam, hoş geldin."
"Hoş buldum."
O gelince onada kahve söyledim.
"Evet seni dinliyorum."
"Eee ben şey için çağırdım seni."
"Ne için?"
Derin nefes alarak gözlerine baktım.
"Narin hakkında."
"Sen söze başlamadan ben uzun zamandır söylemek istediğim bir şey söylemek istiyorum."
"Buyur."
"Narin, beni iyice annesi olarak görmeye başladı. Yalan yok kızım olsa en az Narin kadar severdim. Lâkin o henüz 4.5 yaşında. Ve böyle giderse bana daha çok alışacak. Narinin annesi nerede bilmiyorum ama bir an önce onunla görüştürsen iyi olur."
"Narinin annesi yok."
"Ne demek yok?"
"Narinin annesi yok dedim sana!"
Sesim istemsiz yüksek çıkmıştı. Bunu beklemediği her halinden belli oluyordu. Kahve gelene kadar sessizce sadece sustu. Daha sonra oldukça kırgın bir sesle gözlerime bile bakmadan konuştu.
"Sen ne söyleyecektin."
"Narinle en fazla bir kaç sene daha görüşebilirsiniz. Geçen sefer seninde dediğin gibi ömür boyu yanında olamazsın ya."
"Evet olamam."
İkimizinde sesi bir birine karşı üstünlük taslamak istercesineydi.
"Merak etme biraz daha toplarlansın gerekirse şehir bile değişirim. Sende kurtulusun benden."
"İyi."
"İyi.!"
Sinirle masadan kalkarak gitti. Her şeyi elime yüzüme bulaştırmıştım. Düzelteyim derken mahvolmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |
Chick-LitŞanlıurfa'nın soylu ailelerinden olan Karabulut'ların varlık içinde yüzmesine rağmen kızını iyileştirmek için hiçbir çare bulamayan oğulları Asaf Mirza'nın tesadüfen karşılaştığı bir kadın ile yaşadığı soluksuz aşk ve hayat hikayesi. "Bazı insanlar...