O T U Z Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

29.4K 1.6K 219
                                    

20 GÜN SONRA

ASAF MİRZA'DAN DEVAM

Ahlem gideli 20 gün olmuştu. Narın artık sık sık onu soruyor, huysuzlanıyordu. Gittiğini ona söylersek hastalanmasından korkuyordum. Ben ise içimde büyüttüğüm sevginin altında ezilmiş kendimi sadece işime ve ibadetlerime vermiştim. Şu 20 günde Allah'a daha fazla zaman ayırıyor içimde ki yangını söndürmeye çabalıyordum.

Allah kulunu her açıdan sınardı. Buda benim imtihanımdı. Allah'a asla  isyan etmeyecek hep sabredecektim. Akşam yemekten sonra ailecek bahçede otururken Narın gelip kucağıma oturdu.

"Babacım."

"Güzel kızım."

Üzgünce gözlerime baktı.

"Ahlem ablam  gelmeyecek mi?"

Yengem ile göz göze gelince burukça gülümsedi.

"Gelmeyecek babacım."

"O da annem gibi bıraktı mı beni yani?"

Şimdi ne diyebilirdim ki? Ne anlatsam anlardı? Annen seni bırakmak zorundaydı, Ahlem ablan  neden gitti bilmiyorum mu deseydim. Nasıl anlatırdım ki bunca şeyi? Sıkıca sarılarak saçlarını öptüm.

"Gitmesi gerekiyordu aşkım."

"Neden ki ama?"

Yengem lafı değiştirerek oyuncaklarıyla oynattı biraz. O sırada kapı çaldı. Biraz sonra içeri Bora bey girdi. Yüzsüz gibi evime gelmişti bide. Sinirle ayağa kalkarak yanına gittim.

"Sen ne utanmaz adamsın lan!"

"Buraya seninle kavga etmeye değil konuşmaya geldim."

"Ben senle ne konuşacağım!"

"Kızının yanında hiçte güzel bir baba görüntüsü bırakmıyorsun."

"Anne Narini bu gece sen uyutur musun"

Annem istemese de alıp gitti Narini. Ben yengem, abim ve Bora oturduk.

"Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim."

"Öyle oldu biraz."

Abim yüzüme bakarak susmamı  söyledi.

"Buket hanım Ahlemden haber alabiliyor musunuz? "

"La havle vela kuvvete illa billah."

"Hayır. Arasakta  numarası kullanılamıyor."

"20 gün oldu gideli. Başına bir şey gelmiş olmasından korkuyorum."

"Sanane Ahlemden. Sen her çalışanınla bu kadar ilgileniyor musun."

Sinirle ayağa kalkarak bana baktı. Bende onunla beraber kalktım.

"Evet ilgileniyorum.!"

Sinirle yakasına yapışıp gözlerine baktım.

"Bana bak!"

"Baktım ne var! Yeter be her seferinde yap lan ne yapacaksan."

"Bak seni döverim!"

Oda yakam yapışıp sinirle baktı.

"Senin yüzünden gitti. O gece ne dediysen kıza yok gitti.!"

"Ben bir şey yapmadım.!"

"Buraya onu bulalım diye geldim. Yeniden ulaşalım en azından nerde haberimiz olsun."

"Sanane Ahlemden sanane!"

Sinirle bana yumruk atarak bağırdı.

"ABLAM O BENİM ABLAM!"

Söylediği şeyle şaşkınca ona baktım. O ise ağlayarak oturdu.

"20 sene sonra buldum ve  öylece ellerimden kaydı gitti."

"Ablam derken?"

Hepimiz etrafına toplanınca ağlarken konuştu.

"20 yıldır onu arıyorum. Şerefsiz dayımızın bize reva gördüğü ayrılığa son vermek için. Ablam  beni öldü biliyor. Bende onu öyle biliyordum. 2 sene önceye  kadar. Onu tam buldum derken şimdi."

Ellerini yüzüne kapatarak ağlamaya devam etti. Az önceye kadar nefret beslediğim adama şimdi omzunu sıvazlayarak destek oluyordum.

"Biliyorum ona aşık olduğunu. Merak etme eniştem olmanı bende çok isterim ama nolur bulalım onu."

"Ben, özür dilerim."

Yanına oturunca bana baktı.

"Bulalım onu lütfen. Onu bulmuşken şimdi 20 sene daha mı bekleyeyim?"

"Tamam dur bir sakin ol. Bir kendine gel önce. Nerede ne yapıyor bilmiyorum ama yarın olsun bi hâl çaresine bakalım."

Hiç beklemediğim bir anda bana sarılarak ağlamaya devam etti.

Gidişinle  mahvolan sadece biz değildik demek ki Ahlem. Neredesin, ne yapıyorsun bilmiyorum ama burada sana ihtiyacı olan insanlar var. Seni  canından çok seven. Ne olursa olsun seni bulup yeniden aramıza getireceğim. Sonra da parmağına o yüzüğü takacağım...

7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin