Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

34.4K 1.6K 174
                                    

ASAF MİRZA'DAN DEVAM

Narin bizi odaya kitlemeseydi Ahlem hakkında bunca şeyi öğrenmem zor olacaktı. Anlattığı şeylerden sonra içimde büyüyen intikam ateşini söndürmek için âdeta kendimle savaş verdim. Her geçen gün ona karşı biraz daha bağlanıyordum. Ahleme sadece Narini değil beni de iyileştirecek tek insandı. Ama gel gör ki bende buna cesaret edecek yürek yoktu. Korkuyordum. Geçmişim de yaşadığım onca şeyden sonra onu hayatıma nasıl alırdım? Nasıl daha kendimi iyi edememişken onu iyi ederdim? Üstelik o yaralı bir kuştu. Bir de ben incitirsem onu tekrardan aynı hevesle nasıl uçar, o yolları nasıl yürürdü.

Gece daralan yüreğime ferahlık vermek için biraz kuran okudum. Allah'ın rızasını gözeterek Ahleme evlenme teklifi etsem ne derdi acaba? Kafamda dönüp duran sorular beni iyice çıkmaza sokuyordu. Korkarak nasıl yaşardı bir insan? Yaşayamazdı değil mi?

Sabah kahvaltı için indiğim Narin bağırıyordu. Yanına gidip önünde diz çöktüm.

"Babacım noldu sabah sabah."

Ağlıyordu boynuma sarıldı.

"Ahlem ablam gitmiş."

Yengeme baktım.

"İşi var güzelim her zaman senin yanında kalamaz ki ama."

"Ben sizi kitlenmiştim odaya nasıl çıktınız?"

"Çıktık bir şekilde. Bir daha böyle bir şey yapma olur mu?"

Küserek gidip masaya oturdu.

"Yenge ben çıkıyorum kahvaltı şirkette yaparım."

"Asaf Mirza biraz konuşalım mı?"

Bahçeye çıktık.

"Noldu yenge."

"Ahlem hakkında söylediklerimi düşündün mü?"

"Ya yenge."

"Ne ya yenge. Bak kız işide başladı vallahi yarın bir gün evlenir sende kalırsın ortada."

"Ne evlenmesi pardon."

Sesim yüksek çıkınca yengem keyifle güldü.

"Ne o kıskandın mi sen?"

"Yenge bir dur da bir dur."

Ben giderken o ise arkamdan gülüyordu. Bugün hiç işe gidesim yoktu. İlker ile buluşup kafa dinlemeye gittik. Sessiz bir yerde bu konuyu konuşmam gerekiyordu onunla.

"Ee dökül bakalım Mirza bey noldu."

"Yengem Ahlem hakkında söylediklerimi düşündün mü dedi sabah."

Güldü.

"Hiç aklımdan çıkmıyor ki deseydin."

"Yok öyle bir şey."

Gülerek elini omzuma attı.

"Bak dostum 1. Kural eğer sevdiğini inkâr edersen bu yola giremezsin."

"Korkuyorum anlıyor musun?"

"Anlıyorum. Seni en iyi ben anlıyorum. Buket abla da seni çok iyi anlıyor. Hepimiz anlıyoruz. Ama korkma yeter 4 senedir kendine bunu yaptığın."

"Yine aynı şeyler olursa peki?"

"Ahlem Betül gibi değil bunu biliyorsun."

Oflayarak arkama yaslandım.

"Ben Ahleme deli gibi aşığım."

Söylediğim şeyle ağzında ki çayı püskürttü.

"Oha itiraf etti."

Gülerek baktım.

"Kalbime söz geçiremiyorum evet, onu gördükçe kalbimde ambulanslar dolanıyor evet ona aşığım."

Kahkaha attı.

"Allah'ım çok şükür."

Güldüm.

"İlker bana yardım et nolur ben bu işin içinden çıkamayacağım yoksa."

"Şu arkadaşı vardı adı neydi?"

"Fahriye. Babası Ali amca."

"Hah acaba onla mı konuşsak."

"Salak mısın ya ne diycez kıza."

"Ya öyle değil. Eğer biri yoksa hayatında işimize yarar. Yanı senin hakkında ki düşünceleri de öğrenmiş oluruz."

"Olur mu ki sence?"

"Bal gibi olur."

"O zaman ben numarasını alayım yengemden sonra kıza mesaj atarım hep beraber konuşuruz."

"Allah'ım sonunda kardeşim mutlu olacak sonunda."

Gülerek sarıldım.

"İnşallah dostum inşallah."

Akşam eve gelince  yengemi bahçeye çıkardım. Olanı biteni anlatınca zaten keyifle izin verdi. Numarayı alınca mesaj attım.

"Fahriye Selamun Aleyküm, ben Asaf Mirza Karabulut. Seninle yarın çok önemli bir şey konuşmak istiyorum müsait misin?" | 21:22 |

" Aleyküm Selam, tabi olur nerde konuşacağız?"       | 21:33 |

" Mesaj atarım sana yeri." | 21:33 |

"Peki iyi geceler." |22:34 |

Şimdi bütün gece nasıl uyuyacaktım?




7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin