27

3.5K 280 128
                                    

"Cebrail hastanede, Ardıç hala tam olarak kendine gelemedi ve ben yorgunluktan ölüyorum." Koray koltuğa çökerken söylendi.

Yusuf'un kendisi için koyduğu içkiye alarak tek dikişte bitirdi.

"Bu bile rahatlatmadıysa ne rahatlatır bilmiyorum. Ayrıca başıma daha kötü ne gelirdi onu da bilmiyorum." Koray'ın sözleri üzerine Yusuf kıkırdadı. Kıvırcık, yumulu kehribar gözlerini aralayarak neye güldüğünü anlamaya çalıştı.

Yusuf kravatını çözerken yanıt verdi ona; "İkisinin de cevabını biliyorum ve ikisi de aynı." Kravatını sertçe çekerek kumaştaki düğümü çözdü.

Yusuf sersesi gülüşünü dudaklarına yerleştiğinde Koray onun ne demek istediğini anladı ve tüm yorgunluğunu unutup ayağa kalktı. Açılmış olan kravatı iki ucundan kavrayıp Yusuf'u kendine çekti.

Dudakları saniyeler içinde birleşti. Birbirlerinin gözlerindeki ateşi gördüklerinde arzu ve tutku, sevgi ve şefkati örtüyordu.

Koray'ın eli Yusuf'un kravatından boynuna oradan da çenesine çıktı. Dili aralıklı dudaklardan içeri girerken hareketleri baskındı. Yusuf, Koray'ın alt dudağını kavrayarak ısırdı ve bırakarak kafasını geriye çekti.

"Bir iddiam vardı. Hatırlıyor musun?"  Koray'ı taklit ederek eliyle Koray'ın çenesini tuttu ve başını yana doğru çevirdi.

"Hayır." Dedi Koray uzatarak. Yusuf ona doğru uzandı kulak memesini hafifçe ısırdı.

"Emin misin?" Koray onun ısırışı ve dil darbeleri ile inlerken konuşamadı.

"Kazanmış sayılmazsın." Dedi sonunda. İddialarında Yusuf'un planı ile kazanması vardı. Silahları almışlardı, teknik olarak Yusuf kazanmıştı ama kendi planıyla değildi. Onun adamları zamanında gelememişti.

"Kazandım." Yusuf ani bir hareketle Koray'dan uzaklaştı. Kıvırcık oğlan onun derinleşen sesi ile gözlerini açtı.

Tanıştıkları ilk günlerde Koray'a bakarken yüzünden eksik olmayan küstah bakış haftalar sonra geri dönmüştü. Elleri Koray'ın beline sarıldı ve onu sertçe kendine çekti.

"Kazandım ve ödülümü alacağım." Sözlerinin arından gelen öpücüğü eskisine göre oldukça sertti.

"Ödül dediğimiz şey paradır." Koray hala kaçmaya çalışıyordu.

"Sen külçe külçe altından bile daha değerlisin." Elleri Koray'ın kalçalarına indi. "Sıkı bir kalçayı parayla satın alamazsın." Sözlerinin ardından kahkaha attı.

"Bütün isteğimi öldürdün." Dedi Koray sitemle.

"Öyle mi?" Elini Koray'ın sertleşmemiş uzvuna attı ve kumaşın üzerinden okşamaya başladı. "Onu hallederiz." Dudakları kıvırcığın boyun girintisine girerek ıslak öpücükler bırakmaya başladı.

"Hayır." Kelimesinin aksine Yusuf'un elinin altındaki uzuv sertleşerek büyüyordu. Kendini tutamayarak inlediğinde boynundaki dudakların gülümsediğini hissetti.

Yusuf, Koray'ın adem elmasından öperken sanki okşanan kendisiymişçesine derinleşen arzu dolu sesiyle konuştu. "Korma bebeğim o kadar acıtmayacak." Yusuf'un sözleri ile Koray kahkaha attı.

"Rolüme girdim diyorsun." Yusuf kafasını kaldırarak gülümseyen sevgilisine baktı ve onu onaylarcasına salladı başını.

Koray derin bir nefes aldı. Yusuf, dağılmış saçları, ıslak dudakları ve beklentiyle bakan gözleri ile o kadar çekiciydi ki...

"Kazandın, onun için sadece bir defa..." Cümlesi Yusuf'un dudakları ile bölündü. Sarışın oğlan devamını dinlemeyi düşünmüyordu. Harekete geçmesine yetecek kadar duymuştu.

Koray'ın üzerine doğru geldiği için onu gerileterek kalktığı koltuğa tekrardan oturttu. Kendisi de üzerine eğilerek baskın bir şekilde öpmeye devam etti. Dudaklarının hızına eş olarak elleri de saniyeler içinde Koray'ı gömleğinden kurtardı. Kendi gömleğini açmakla uğraşmadan hızla çekerek düğmelerini patlattı ve bir çırpıda üzerinden attı.

Yatak odasında değillerdi ve gitmeyi düşünemeyecek kadar kör olmuştu gözleri.

Kemerini açarak pantolonundan çıkardı. Bu sırada Koray'ın dudaklarını göğsünde hissediyordu. Kemeri alarak belinde gezen elleri yakaladı.

"Bu gerekli mi?" Dedi Koray. Bir önceki seferde Yusuf da böyle düşünmüştü.

"Ellerin aşkım." Dedi tıpkı onun gibi. Koray ellerini birleştirdiğinde onları kemerle bağladı. Ayağa kalktı ve Koray'ı da kemerden tutarak kaldırdı.

Çalışma masasındaki her şeyi tek hamlede yere gönderdi. Koray masaya otururken oda çekmeceye yöneldi. Çıkardığı sigarayı yakarak sevgilisinin dudaklarına sıkıştırdı ve onun önünde eğilerek pantolonunun çözdü ve sertleşmiş uzvunu açıklıktan çıkardı.

Koray onun dudaklarını sertliğinin başında hissedince inledi. Sigarayı düşmeden önce son dakikada yakaladı.

Yusuf, gözlerini kaldırarak zevkten gözlerini kapatıp kafasını arkaya atmış olan sevgilisine baktı. Birazdan ondan çok daha iyi hissedecekti. Tüm sertliğini tek seferde ağzına aldı.

"Hassiktir." Dedi Koray zevkle kalınlaşmış sesiyle. "Çok iyisin." Sigarayı dudaklarının arasında tutarak elini Yusuf'un sarı saçlarına attı ve birkaç saniye önce yaptığı gibi bir sefer daha hepsini ağzına almasını sağladı. O kadar iyi hissediyordu ki böyle bitebilirdi.

Yusuf onun kemerle bağlanmış ellerini kendi ensesine kaydırarak kollarının arasından geçti ve ayağa kalktı.

Koray'ın dudaklarındaki sigarayı alarak tekrardan öptü onu. Ayrılmadan önce diliyle Koray'ın dudaklarına yaladı.

"Şimdi arkanı dön aşkım." Sigarayı kendi dudaklarına koyarak Koray'ın kollarının arasından çıktı ve dönmesine yardım etti. Koray masadan inerek eğildi ve gövdesini ahşap zemine yasladı.

Yusuf'un tek parmağını içinde hissedince kasıldı. Sarışının, penisindeki parmakları oldukça güzel hissettirken diğer parmakları pek de iyi hissettirmiyordu.

"Kasılma aşkım."

"Artık aşkım deme." Dedi Koray sinirle. Yusuf onun bu haline güldü. Bunun Koray'ın ilk alta yatışı olduğunu biliyordu. Uzanarak omzunu öptü.

"Bir öpücüğünden bile tahrik olmaktan nefret ediyorum." Dedi Koray.

"Birkaç dakika içinde bu da hoşuna gidecek." Yusuf geri çekilerek kendini hizaladı. Dudaklarındaki sigaradan son defa bir nefes çekti ve sigarayı Koray'ın dudaklarına yerleştirdi.

"Sadece rahatla." Sözleriyle birlikte ağzındaki duman dışarı çıktı ve o da yeterince sertleşmiş uzvunu Koray'ın içine itti.

Koray küfür ederken o zevkten gözlerini kapatmıştı. Alışması için durdu.

"Ah çok güzel hissetiriyor." Sadece başını sokmuştu ama hissettiklerinin güzelliği ile zevkten ağlayabilirdi.

Koray'ın biraz daha gevşemesi ile içinde hareket etmeye başladı.

"Hassiktir." Koray, Yusuf'un artan hızıyla söyledi bunu. Gerçekten hoşuna gittiğine inanmıyordu.

"Daha hızlı." Tekrar konuştuğunda bunu diyeceğini hiç düşünmemişti.

Koray uke/bottom olmaz dedik ama her yiğit başka bir yiğidin altına yaratmış meğer duejdkek

Sınav puanı yüzünden moralim bozuktu. Moralimi yükseltmesi için smut yazdım (mükemmel antidepresan)

Şaka bir yana bugün ilk defa güldüm o da Koray'a.

-Lisa

Bir Küçük Günahkar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin