"Konuşmanın ona bir faydası olmayacağını anlamıştı Çınar. Patlamış bir kaş, yüzüyle vücudundaki morluklar ona konuşmanın burada bir işe yaramadığını öğretmişti." "Söyle adi pislik." Adamın gözleri Çınar'ın bu sözlerinden sonra büyüdükçe büyüdü ve hızla Çınar'ın yanında bitti. Tek eliyle kızı duvarın diğer ucuna fırlattı ve Çınar'ın yüzüne sert bir yumruk indirdi. Yere diz çöküp yumruklarına yenilerini eklemeye başladı sonra. Karnına, göğsüne, kafasına... Hızını alamayıp Çınar'ı gelişi güzel tekmelemeye başlamıştı ki, korkudan emekleyerek yanlarına gelen Esin bacağına sarılmıştı. "Ne olur yapma, yalvarırım yapma." Ağlıyordu. Mahkum, sadece bedeni bir mahkumiyeti anlatmayacak sizlere. Mahkumiyetin sadece bir yere hapsedilmek olmadığını anlatacak. Var mısınız aşkın, insanı nasıl kendine mahkum ettiğini görmeye. Aşkın en deli haline şahit olmaya.