BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

18

Anka, Ceyhun, Eren ve Tolunay yemekten sonra hep birlikte salona geçti. Anka, iş hakkında konuşan üç adama baktı ve düşünmeye başladı.

'Ailem nerede? Bu adamlar kim? Neden onlarla burada birlikteyim ve hiç kaçmaya bile tenezzül etmiyorum? Sevdiklerim bu adamları tanıyor mu? İçimde hissettiğim bu büyük acının sebebi ne?'

Anka:

- Çocuklar...

Eren, Ceyhun ve Tolunay, kendilerine seslenen Anka' ya baktı. Ceyhun:

- Bir sorun mu var?

- Bir sorun değil. Onlarca sorun var. 

Eren:

- Anlat o zaman birlikte çözmeye çalışalım.

Anka derin bir nefes alıp oturduğu yerde diklendi.

- Siz kimsiniz? Beni nereden tanıyorsunuz? Ailem nerede? Neden sizden başka kimsem yokmuş gibi hissediyorum? Neden buradayım? İçimde anlamlandıramadığım bu hissin sebebi ne? Ve lütfen, ailemle konuşmak istiyorum.

Ceyhun, Eren ve Tolunay hüzünle birbirlerine baktı. Ceyhun ayağa kalkıp Anka' nın yanına gitti, önünde diz çöküp:

- Ailenin senin burada olduğundan haberi var ve iyiler. Diğer soruları da düşünme. Yarın sen daha dinç olduğunda hepsini konuşuruz. Şu an üzülüp uykunun kaçmasını istemiyorum Anka.

- Ceyhun...

- Lütfen Anka. Biliyorum korkuyorsun, hiçbir şey hatırlamamak ve tanımadığın adamların içinde bulunmak seni rahatsız ediyor. Ama lütfen bizden korkma. Biz sana zarar verecek en son insanlar bile değiliz. Sadece bana güven ve yarını bekle. Olur mu?

Anka, başta kararsız kalsada yarın her şeyi öğreneceğini bildiği için başını onaylar anlamda salladı. Ayağa kalkıp:

- İzninizle ben uyumaya gidiyorum.

Ceyhun da ayağa kalktı.

- Çok düşünmemeye çalış.

Eren ve Tolunay aynı anda:

- İyi geceler!

- İyi geceler! 

Anka fısıldar bir ses tonuyla:

- İyi geceler çocuklar, deyip odasına çıktı.

Ceyhun, Eren ve Tolunay, Anka gittikten sonra iç çekti. Eren, Ceyhun' a bakıp:

- Ona bütün olanları nasıl anlatmayı düşünüyorsun?

Ceyhun yüzünü sıvazlayıp koltuğa oturdu. 

- Hiç bilmiyorum. Ama ailesinin öldüğünü bilmeli.

Tolunay:

- Doğru.

Ceyhun ayağa kalkıp:

- Neyse, izninizle bende odama çekiliyorum. 

Eren de ayağa kalkıp:

- Bizde artık gidiyoruz zaten. Hadi Tolu.

Tolu:

- Tamam, deyip ayağa kalktı. 

Ceyhun, Tolu ve Eren' i geçirdikten sonra odasına çekildi.

Sabaha doğru 

Anka, rüyasında gördüğü sahnelerle neler olduğunu anlamaya çalıştı. Ancak gördüğü sahnelerin bazıları mutlulukla dolu, bazıları acıyla dolu ve çoğu da kesik kesikti. Kesik kesik sahneleri birleştirmeye çalıştı. Ailesiyle geçirdiği güzel bir kahvaltı, kahvaltıdan sonra arkadaşıyla akşam hakkındaki sohbeti, annesiyle bir alışveriş merkezine gidişi, alışveriş merkezinden sonra evin önünde babasıyla karşılaşması, sonra aylarca süren korku ve acı dolu anlar...