7

34 3 0
                                    

GEÇMİŞ (Eren, üniversitenin üçüncü senesini bitirdiği zaman)

Eren, yaralı ayağıyla toplayabildiği kadar topladığı kişisel eşyasını topladıktan sonra Ceyhun' un yanına gitti. Ama odasında olmadığını gören Eren, camdan fark ettiği Ceyhun' un gölgesiyle silahlı odanın olduğu yere gittiğini fark etti. Oraya silah almaya gittiğini bildiğinden yaralı ayağına pansuman yapmaya karar verdi. 

Pansumanı yaparken düşündü ki:

'Neden hala buradaydım? Neden onca ölümden sonra Ceyhun' un yanındaydım? Ceyhun ile ilgili hiçbir şey bilmezken neden ona arkamı dönmeye cesaretim yoktu?' 

Eren, aniden ayağından çıkardığı kurşunla büyük bir çığlık attı. Acısını daha fazla hissetmemek için oraya alkol döktü. Yeniden acıyı hissetsede ağzını kapatıp çığlığını bastırdı. Çünkü içinden gelen bir ses Ceyhun' un yanında olduğu sürece kurşunlar ile uğraşmaya devam edeceğini söylüyordu. 

Ayağını tamamen sardığına emin olunca ayağa kalktı. Ayağa kalkarken de Ceyhun' un bir çanta dolusu silahla içeri girdiğini gördü. Eren' i gören Ceyhun:

- İyi misin?

- Evet, sanırım kurşun yemeğe alışmaya başlıyorum. 

Ceyhun:

- Daha hiçbir şey görmedin Eren. Benim vücudumda kaç tane kurşun yarası olduğunu hatırlamıyorum bile. (Benim ve kendi valizimi alıp kapıya yöneldi) Gidelim.

- Cesetler ne olacak?

- Yarım saat içinde burayı temizlemeye gelecekler. Biz ise buradakileri unutup önümüze bakacağız. 

Eren fısıltıyla:

- Pek kolay olmayacak.

Ceyhun, Eren' in dediğini duymasıyla:

- Olmak zorunda, deyip valizleri bagaja koydu. Ardından bana yardım edip arka koltuğa uzanmamı sağladı. 

- Bir süre ayağının dinlenmesi gerekiyor. Uyu biraz. Yolumuz uzun, deyip şoför koltuğuna geçti.

Erende Ceyhun' un dediğini yapıp uyumak için gözlerini kapattı.

Birkaç saat sonra

Eren duyduğu tabak sesleri ile gözlerini açtı. Sesin geldiği yere döndüğünde Ceyhun' un tabaklara yemek doldurduğunu gördü. Eren' in kalktığını fark eden Ceyhun:

- Günaydın, ayağın nasıl oldu?

- Sadece biraz sızı var. Ayrıca günün aydınlandığı düşünmüyorum hem de gökyüzünde dolunay varken. Saat kaç Ceyhun?

- Gece yarısına geliyor. İstirahat etmeye devam ettiğin sürece ayağında yakında daha iyi olacaktır. Hadi gel, yemek yaptım.

Eren yattığı yerden kalkıp Ceyhun' un yanına gitti. Oturduktan sonra etrafı incelemeye başladı.

- Burası neresi?

- Kullanmadığım ama artık kullanacağım evlerden biri.

- Öteki ev ne olacak?

- Tamamen temizlettirdikten sonra bakacağım çaresine.

- Her zaman böyle kaçıyorsun değil mi?

Ceyhun dalgayla güldü:

- Benimki kaçmak değil. Kısa süreliğine yer değiştirmek. Güvenliğimiz için.

- Kaçmak işte.

- Bak sana oradan kaçıyor gibi görünüyor olabilirim ama değil. Gerçekten kaçıyor olsaydım şu an hala aynı işi yapıyor olmazdım ve oraya geri dönmeyi düşünmezdim. Sadece bir iki yıllığına buradayız. 

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin