33

11 1 0
                                    

Birkaç saat sonra

Eren ve Ceyhun mekanda endişeyle Tolunay ve Beren' in olabileceği yerleri araştırıyordu. Ceyhun sinirle masaya yumruk atıp:

- Kim kaçırmış olabilir?

Eren:

- Aklımıza gelmeyecek biri olmalı.

Ceyhun, Eren' e dönüp:

- Fikret Ali Öztürk.

Eren:

- Ah, tabi ya! Fikret Ali' nin adamlarından biri dün bizi fark etmiş olmalı.

Ceyhun içerideki adamlarına dönüp:

- FİKRET ALİ ÖZTÜRK' ÜN BÜTÜN YERLERİNİ ARAŞTIRIN, BULDUĞUNUZ HER YERİ TEK TEK KONTROL EDİN!

Adamlar, başıyla Ceyhun' u onayladı ve yola çıktılar. Eren:

- Biz nereye gidiyoruz?

- Evine, Çatalca' ya, deyip mekanın çıkışına doğru ilerledi, Eren de onu takip etti.

Fikret Ali' nin evinde

Tolunay başında hissettiği sızıyla uyandı. Ama gözlerini açmış olsada yüzünün örtülü olduğunu fark etti. 'Bana ne oldu?' diye düşünürken olanlar aklına geldi.

- Siyah minibüs ve başına vurulan bir cisim.

Birden yanında bir öksürük sesi duydu. Bu öksürük sesi bir hanımefendiye aitti.

- Hanımefendi?

Beren, öksürüğüyle birlikte duyduğu ses ile:

- Tolu, sen misin?

Tolunay şaşkınlıkla:

- Beren, senin burada ne işin var?

- Hah! Çok şükür senmişsin. İyi misin?

- Ben iyiyim. Sen nasılsın?

- İyiyim, başımdaki örtü dışında.

- Bende de var. Sen beni nasıl buldun?

- Mağazadan çıktığımda seni zorla siyah bir minibüse bindirdiklerini gördüm. Motorla o minibüsü takip etmeye başladım.

- Delirdin mi sen? Nasıl böyle bir şeye kalkışabilirsin?

- Ne yapsaydım Tolu? Seni öylece bıraksa mıydım?

- Evet, plakayı alman yeterli olurdu.

- Sence kaçıran herifler o plakayı tutar mıydı?

- Tutmazlarsa tutmasınlar. Ne olursa olsun kendini tehlikeye atmamalıydın.

- Senin canın benim canımdan daha az değerliydi zaten.

- Tek başıma kaçırılmış olsaydım, sadece kendi canımı kurtarmak için uğraşırdım. Şimdi senin canını da kurtarmak zorundayım.

- Sen kendi canını düşünmeye devam et, ben kendi canımı düşünürüm. Ayrıca Ceyhun ile Eren bizi mutlaka bulacaktır. Anka, haberi çoktan onlara uçurmuştur.

- Anka' nın haberi var mıydı?

- Yakalanmadan önce ona kaçırıldığını söylemiştim.

- Umarım geç kalmazlar.

- O ne demek be? Ceyhun ile Eren sana nasıl değer veriyor, elbette zamanında burada olacaklardır.

- Ah Beren ya! Biz bu tarz olaylardan sizi uzak tutmaya çalıştıkça siz daha da yaklaşıyorsunuz.

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin