BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

14

GEÇMİŞ

Şimdiki zamandan 6 yıl önce

Ülküm Beren, lise son sınıf öğrencisiydi ve arkadaşı Leyla ile birlikte üniversite ile ilgili planlar  kuruyordu. Planlarına göre ikiside aynı üniversiteye gidecek, aynı evde kalacaktı ve aynı zamanda mezun olacaktı.

Sınavlarının sonucunun belli olmasıyla planlarını gerçekleştirmeye de çok yakındılar. Fakat Ülküm, kardeşleri okullarını bitirmeden üniversiteye gitmeyi hiç düşünmemişti ve bunu defalarca Leyla' ya söylesede, Leyla bunu asla kabul etmiyordu.

Bir gün yine Leyla ile aynı konu üzerinde kavga etmişlerdi. Ülküm Beren, daha fazla arkadaşının kalbini kırmamak için evine dönmüştü. Ama eve döndüğünde daha büyük sorun ile karşılaşmıştı. Kendisinden bir yaş küçük erkek kardeşi kız kaçırmıştı.

Ülküm Beren, erkek kardeşi Ali' nin getirdiği kıza baktı.

- Kaç yaşındasın Canan?

Canan:

- 16.

Ülküm Beren şaşkınlıkla:

- 16 mı? Benim kardeşim 17 yaşında sen ondan da küçüksün. Bu yaşta kaçmak da ne demek?

Ali:

- Abla, aslında o öyle değil.

- Nasıl değil ya? Ali sen 17 yaşındasın. 17 yaşında bir eve bakmanın kolay olduğunu mu sanıyorsun?

Canan:

- Ben Ali' ye evlenmek için kaçmadım. İkimizinde yaşımızın küçük olduğunu çok iyi biliyorum. Benim kaçmamın sebebi annemin beni yatılı okula göndermek istemesi.

- Annen eğitimin için uğraşıyor. Bu çok güzel bir şey Canan.

- Hayır değil. Çünkü annem kendisi gibi ayyaş herifleri eve daha rahat atmak için beni yatılı okula gönderiyor. Göndermek istediği okul ise okul değil, perili köşk. Bak, deyip Ülküm' e kartpostaldaki okulu gösterdi.

Ülküm Beren, kartpostalı eline alıp okulun fotoğrafını incelemeye başladı. Okul, Canan' ın dediği kadar vardı. Belki de daha fazlasıydı.

- Annen buraya gelmeyecek mi Canan? Gelecek.

Canan:

- Anneme Ali' den hiçbir zaman bahsetmedim Ülküm Abla.

- Bir şekilde öğrenecektir. Hadi öğrenmedi diyelim. Bu saklambaç ne kadar sürecek?

Ali:

- İki sene.

Ülküm, kardeşine döndü.

- İki sene sonra ne değişecek Ali? Evlenecek misiniz yoksa?

Ali:

- Evet aynen öyle yapacağız. Böylece annesinin yerine benim söz hakkım geçer ve bir daha annesi Canan' ı istemediği hiçbir şeye zorlamaz.

Ülküm sinirle:

- Evliliğin gerçekten kolay bir şey olduğunu düşünüyorsun Ali. Ama değil, asla değil. Bunu çok iyi biliyorsun.

Ali, ablasının; annesi ve babasının ilişkisinden bahsettiğini anlayarak:

- Onlar gibi değiliz ve hiçbir zamanda evlendiğim kadınla öyle olmayacağım abla. Gördüklerimden ve yaşadıklarımdan sonra hele hiç. Bunda haklı olduğumu çok iyi biliyorsun.

Kardeşinin haklı olduğunu bilen Ülküm, Canan' a döndü.

- Bu iki sene boyunca nerede yaşamayı düşünüyorsun Canan?