BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

97

Ertesi gün

Tolunay ve Beren, akşam Ceyhun' dan duyduklarından sonra ilk uçakla İstanbul' a gelmişlerdi ve Zehra' nın cenazesine yetişmişlerdi. 

Eren ağlayarak annesinin mezarına toprak attı. Eren' in gücü olmadığını fark eden Ceyhun elinden küreği alıp:

- Sen Elvan' ın yanına geç. 

Elvan, Eren yanına gelir gelmez ona sımsıkı sarıldı. Elvan' ın sarılmasıyla Eren daha çok ağlamaya başladı. Elvan bir yandan ağlayıp bir yandan eşini sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama onunda acısı Eren' den farklı değildi. Çünkü hayatındaki en güzel anneliği Zehra' dan görmüştü ve bu yüzden ona kısa süre içinde bağlanmıştı. Bu kadar kısa süre içinde kaybetmek de hiç beklediği bir şey değildi.

Zehra' nın mezarı tamamen kapatılıp duası okunduktan sonra herkes dağılmaya başladı.

Geriye kalan kişiler; Tolunay, Beren, Ceyhun, Anka, Eren, Elvan, Sidal, Bedirhan ve Harun Arslanlı idi. Harun elini Eren' in omzuna koyup:

- Başımız sağ olsun. Çok iyi insandı.

Eren hızla Harun' un elini omzundan çekti.

- SANANE YA BENİM ANNEMDEN SANANE?! SEN KİMSİN YA, SEN KİMSİN DE BURADA DURUYORSUN HALA?!

Ceyhun:

- Eren.

Sinirle:

- NE İŞİ VAR BU ADAMIN BURADA CEYHUN! NE İŞİ VAR?! (Harun' a dönüp) SANA DİYORUM HARUN ARSLANLI?! SEN ANNEMİN NEYİSİN, NEYİ?!

Ceyhun:

- Eren ileri gidiyorsun.

Eren dalgayla gülüp:

- İleri gidiyorum öyle mi Ceyhun? (Harun' u gösterip) Kim bu adam? Kim? BAK YA?! ÖLDÜRÜYORDU LAN BU ADAM BİZİ?! ÖLDÜRÜYORDU?! ANLIYOR MUSUN? 

Harun:

- Üzgünüm. 

- ÜZGÜNMÜŞ?! (Harun' u ittirip) ZATEN HAYATIMIZ SİKİLMİŞ, SEN DE GELİP DAHA FAZLA SİKTİN?! İŞİN BİTMEDİ Mİ LAN BİZİMLE, BİTMEDİ Mİ?! DAHA NİYE BURADA DURUYORSUN NİYE?! ANNEM ÖLÜNCE BABALIK YAPMAYA MI GELDİN BİZE HA?! SÖYLESENE?! ÖYLEYSE SENİN BABALIĞINA İHTİYACIMIZ YOK BİZİM, DUYDUN MU BENİ?! ASLA DA İHTİYACIMIZ OLMAYACAK?! 

Harun:

- Sizin başınızın çaresine bakacağınızı biliyorum. Buraya sevdiğimi uğurlamaya geldim ve gidiyorum, (Ceyhun' a bakıp) şimdilik.

- NE SEVDİĞİ?! NE SEVDİĞİNDEN BAHSEDİYORSUN?! (Harun arabasına bindi) HARUN ARSLANLI?!?! (Ceyhun' a dönüp) Bu herif ne saçmalıyor? (Diğerlerine bakıp) BU HERİF NE SAÇMALIYOR?! (Herkesin gözlerini kaçırdığını fark etmesiyle) SİZE DİYORUM?! 

Ceyhun, Eren'in omzundan tutup:

- Gel biraz konuşalım kardeşim. 

Elvan:

- Ceyhun? 

Ceyhun Elvan' a döndü. Elvan, Yağız' ı bebek arabasına koyduktan sonra Ceyhun'a döndü.

- Ben konuşurum. 

Eren' in koluna girip biraz ilerletti. Durduktan sonra Eren:

- Hepiniz benden ne saklıyorsunuz?

- Tolunay ve Bedirhan bugün öğrendi. Ceyhun ise dün. 

- Ne öğrendiler?

- Kızların da öğrenmesi fazla olmadı.