35

11 1 0
                                    

Tolunay, yukarı çıktığı gibi Beren' in odasına girdi. Beren, aniden içeri giren Tolunay ile önce korktu sonra çıkardığı tişörtünü hızlıca üstüne kapattı.

- Tolu ya, ne yapıyorsun?

Tolu hızla arkasını dönüp:

- Pardon, ben bu kadar çabuk üstünü çıkaracağını düşünmemiştim. Üstünü giyersen seninle daha rahat konuşabilirim.

Beren, Tolu' nun dediğini yapıp çıkardığı tişörtünü yeniden giydi. Gülümseyip sevgilisi olan adama doğru ilerlemeye başladı. Tolu:

- Giydin mi?

Beren, Tolu' nun arkasından sarılıp:

- Giydim.

Tolunay gülümsedi ve beline sarılan küçük elleri, elleriyle sardı. Başını hafifçe Beren' e çevirip:

- Daha önce bana hiç kimse böyle sarılmamıştı.(başını Beren' in başına yaslayıp) İyi hissettiriyormuş, ne olursa olsun o kişiye güvenebilirmişim gibi.

Beren, Toluyu kendine çevirip Tolu' nun yüzünü avuçlarının arasına aldı.

- Ne olursa olsun bana güvenebilirsin Tolu. Çünkü bundan sonra benden hiçbir şekilde kurtulamazsın.

Tolu gülüp yüzündeki ellerin avuç içlerini öptü.

- Senden kurtulmak isteyen yok zaten. Benim canım zamanında çok yandı Beren. O yüzden karşımda kim olursa olsun ona kolayca güvenemedim. Ama sen... sen tanıştığımızdan beri güvendiğim tek insansın. Ne olur, hiçbir zaman beni güven ile sınama. Senden başka hiçbir şey istemiyorum.

Beren, Tolu' nun gözlerinde geçmişinin acılarını gördü. Tolu' nun dolu gözlerinden öpüp:

- Söz veriyorum sevgilim, söz veriyorum.

Tolunay, Beren' in ağzından duyduğu 'Sevgilim' kelimesiyle mest oldu. Kendi alnını Beren' in alnına yaslayıp:

- Teşekkür ederim.

- Rica ederim.

Tolu, Beren' in dudağına bir öpücük bırakıp onun küçücük bedenini sımsıkı sarmaladı. Beren de çok geçmeden Toluya sarılmıştı.

Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Tolu hafifçe Berenden ayrılıp:

- Biraz sonra aşağıda görüşürüz.

Beren gülümseyip:

- Görüşürüz.

Tolu, Beren' in odasından ayrıldıktan sonra kendi odasına geçip hızlıca kendini duşa attı.

Mutfakta

Anka, Zehra' nın mutfaktan çıktığına emin olduktan sonra Elvan ile Eren döndü.

- Siz ne ara sevgili oldunuz ya?

Eren, yemeğini yerken:

- Dün sabah.

- Dün sabah? Yani buluştuğunuz gün geceyi Elvan' da geçirdin, öyle mi?

Elvan, boğazını temizledi.Eren:

- Evet. Neden sordun?

Anka, arkasına yaslanıp:

- Hiiç, neden sorayım? Sadece (Elvan'a dönüp) Elvan ile sabahtan beri birlikteyiz ama hiç sevgili olduğunuzdan bahsetmedi.

Eren, suyunu yudumlayıp:

- Vakit bulamamıştır.

- Vakit bulamamıştır. Nasıl bulamadın vakit Elvan söyler misin bi ya?

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin