BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

110

Sidal ve Anka, çatışmalardan olabildiğince kaçıp arkadaşlarını bulmaya çalışıyorlardı. Anka nefes nefese kalmış haliyle Sidali durdurup:

- Sidal...

Sidal endişeyle:

- Anka?

- Biraz dinlenelim, lütfen.

- Başka bir şeyin yok değil mi? Deyip Anka' nın her yerini kontrol etti.

- Hayır yok sadece yoruldum.

Sidal:

- Çok şükür, deyip Anka' nın yanına oturdu.

Anka:

- Bu çatışma ne kadar sürecek dersin?

- Bilmiyorum, derken gözleri açılan kapıya ve odanın içindeki Beren'e kaydı.

Anka:

- O Beren değil mi?

- Evet, sen burada kal. Ben onu alıp geliyorum.

- Tamam dikkat et.

- Sende.

- Merak etme.

Sidal, hızla hareket edip kapanmak üzere olan kapıdan içeri girdi. İçeri girmesiyle bir adamla göz göze geldi anında ona ateş etti. Sonra Beren ve Öyküyü çözmeye başladı.

Sidal Beren' i çözdükten sonra:

- Sen Öyküyü çöz, ben Eren' i alırım.

Eren' i almaya giderken kendisine saldırmak üzere olan adama tekrar ateş etti ve adamın ölümüne şahit oldu. Onu umursamayıp Eren' i kucağına aldı. Ağlamaktan harap olan Eren, Sidal' in kucağına gelince sustu.

Kucağındaki Öyküyle kendisini bekleyen Beren' in yanına gitti.

- İyi misiniz?

- İyiyiz, senin burada ne işin var?

- Emir hepimizi kaçırtmış. Anka dışarda bekliyor.

Beren şaşkınlıkla:

- Emir mi bizi kaçırtmış?

- Evet, bunu sonra konuşuruz. Önce buradan kurtulmalıyız.

- Haklısın, deyip odadan çıktıktan sonra Anka' nın yanına geri döndüler.

Anka, Beren ve çocukları görünce onlara sımsıkı sarıldı. Mutlulukla:

- İyisiniz.

Öykü:

- Anne koykuyoyum.

Beren, kızının saçını okşayarak:

- Korkma birtanem, baban bizi almaya geldi, deyip saçlarından öptü.

Sidal, Beren' e:

- Elvan' ın nerede olduğunu biliyor musun Beren?

Beren:

- Adamlar, karşıdaki kadın çok çirkef diye şikayet ediyorlardı. Karşımdaki odada olmalı. Elvan, biraz fenadır biliyorsunuz. Bahsettikleri kişi ondan başkası olamaz.

- Tamam, Anka. Öykü ve Erenle, daha güvenli bir yere git. Biz de Berenle Elvan ve çocukları kurtaralım.

Anka arkasındaki silahı, çocuklardan gizli Beren 'e uzattı.

- Bunu da alın. Ben boş odalardan birine gireceğim çocuklarla.

- Tamam, kendinize çok dikkat edin. Yoksa Ceyhun ve Tolunay' a hesap vermek zorunda kalırım.