72

12 1 0
                                    

Emir, Ayliz' in yavaş yavaş sakinleştiğini hissetmesiyle:

- Biraz yürümek ister misin?

Ayliz başını onaylar anlamda salladı. Emir ona dönüp içten bir gülümsemeyle Ayliz' in akan yaşlarını sildi.

- İyi misin?

Ayliz farklı ama güzel bakan bakışlara gülümseyerek:

- İyiyim sağol.

Emir:

- İyi olmana sevindim, deyip ayağa kalktı, kalkmasıyla Ayliz' i de kaldırdı.

Emir, Ayliz' i aniden kaldırmasıyla Ayliz ona çarptı ve birlikte yeniden yere düştüler. Kahkahalar havada uçuşurken Ayliz, kulağının yakınındaki hızla atan kalple gülmeyi bıraktı. Elini Emir' in kalbinin üstüne koyup:

- Çok hızlı atıyor.

Emir, Ayliz' in dokunuşuyla ve sesiyle gülmeyi kesip gözlerine baktı. Mantığının sustuğunun farkında olmayan Emir, Ayliz' in gözlerindeki sevgiye ve heyecana kapıldı. Ağzından çıkanı duymayıp:

- Çok güzel gözlerin varmış.

Ayliz gülümseyip:

- Teşekkür ederim ama mış gibi konuşman hoşuma gitmedi, deyip Emir' in üstünden kalktı. Ardından:

- Sonuçta hala buradayım.

Emir utançla ensesini okşadı.

- Üzgünüm.

Ayliz, Emir' in elini tutup:

- Bugün bu kadar özür yeter. Hadi yürüyelim.

Emir başını onaylar anlamda sallayıp Ayliz' in elini sımsıkı tuttu.

- Olur, dedikten sonra birlikte yürümeye başladılar.

Bir süre sonra Emir:

- Ayliz?

- Efendim canım?

- Sana bir şey soracağım ama cevap vermek istemezsen anlarım.

- Fobimi soracaksın değil mi? Nasıl başladığını?

- Evet. Onu soracaktım.

- 15 yaşındaydım. Ablam ise 20. Ablam, o gün bir önceki gün aldığı ehliyetiyle beni arabayla gezdirmek istemişti. Ben de çocukluğumdan beri arabayla gezmeyi sevdiğim için seve seve kabul etmiştim. Babam, ablam ehliyet alsada daha hazır olmadığını söyler dururdu. Ablam da biraz inatçıydı. Babama sözünü yutturacak ya dinlemedi doğal olarak ve dışarı çıktık. İstanbul' u bütün gün gezdik. Çok da eğlendik. (Hüzünlenip) Bizim ev biraz şehir dışındaydı yani o zamanlar. Bizim eve giden otobanın boş olmasıyla ablama 'Bu araba kaçı görür diye' sormuştum. (Yeniden akan yaşlarını silip) O da ' görelim' deyip gaza basmıştı. E ablam da hızı çok seviyordu, teklifim işine gelmişti. Bastı gaza heyecanımız zirvede, adrenalin de. Eve giren sokağa yaklaşmamızla 'yeter bu kadar heyecan' deyip hızı azaltmaya karar verdik. Ama... ama o araba bir türlü yavaşlamadı. Ablamla boş duvara çarptık. Ben... kurtuldum. Ablam... ablam...

Emir:

- Buraya gel, deyip Ayliz' i kendine çekti ve sarıldı.

Ayliz, daha fazla sevgilisinin yanında ağlamak istemeyip kendini toparladı. Yaşlarını silerken:

- Neyse 10 sene önce olmuş bir olay. Ağlamak ablamı geri getirmeyecek, artık eve dönelim mi?

Emir, ilerideki evi gösterip:

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin