BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

95

Düğünden sonra

Tolunay ve Beren' in düğünü onca yaşanılan şeyden sonra herkese çok iyi gelmişti. 50 kişilik bir düğün olduğu içinde hiç kimse zarar görmeden bugünü atlatmışlardı ve şimdi Tolunay ile Beren evlerine doğru gidiyordu.

Varmalarıyla Beren arabadan inip, evlendikten sonra kardeşleriyle birlikte yaşamayı hayal ettiği eve hayal kırıklıklarıyla baktı.

- Şimdi biz burada mı yaşayacağız? Tek başımıza...

Tolunay, eşinin ellerini tutup öptü.

- Tek ama daima birlikte.

Beren, eşinin omzunu öpüp başını oraya koydu.

- Birlikte...

Tolunay, aniden Beren' i kucağına almasıyla Beren:

- TOLUNAY!

- Adettendir, deyip eşinin başından öptü ve eşi kucağında eve doğru ilerlemeye başladı.

İçeri girer girmez yatak odasına doğru yöneldi.

Beren her atılan adımla heyecanlandığını ve nefesinin kesildiğini hissetti.

Tolunay, eşini yatağa bırakıp odanın kapısını kapattı. Ardından eşinin yanına gelip ellerinden tutup öptü.

- Biz geçmişimizde kaybolan iki insandık. Ama o kayboluş birbirimizi bulmamız ile sona erdi. Sen aileni ben ailemi kaybettik belki ama şimdi iki kişilik bir aile kurduk. Allah kısmet ederse de kendi çocuklarımızla birlikte gerçek bir aile kuracağız. Olmazsa da hiç önemli değil. Sen benim her zaman sevdiğim, aşık olduğum, aile bildiğim tek insan olacaksın. Ne olursa olsun, seni bırakmayacağım tek insan olacaksın. Seni gerçekten çok seviyorum ve o gün içinde Eren' e çok teşekkür ediyorum. Bana söz verdirip senin gibi birini karşıma çıkardığı içinde Allah' a şükrediyorum.

- Tolunay...

Beren' in yüzünü okşayıp:

- Canım eşim benim, dedi ve yavaşça Beren' in dudaklarına yöneldi.

Beren atan kalbini umursamadan gözlerini kapattı ve dudaklarına kapanan dudaklara anında karşılık verdi.

Uzun süren öpüşmeden sonra Tolunay, Beren' in başındaki duvağı çıkardı. Sadece duvakla tutunan Beren' in saçları anında dağıldı. Tolunay o dağılan saçlara burnunu sürtüp kokladı. O saçları kokladıktan sonra Beren' in kibarca yatağa uzanmasını sağladı. Uzanmasıyla Beren' in saçlarında olan ellerini Beren' in yanağına getirdi. Sonra dudaklarına, boynundaki çukura, omzuna, ellerine...

Beren bu ağır dokunuşlarla hızlı nefesler alıp vermeye başladı. Kalbi de nefes alışlarıyla aynı hızda atıyordu.

Tolunay parmaklarını, Beren' in parmaklarına geçirdi. Beren' in ellerini hafifçe Beren' in başına doğru çekti. Ardından dudaklarıyla Beren' in tenini okşadı. Dudakları Beren' in boynundaki çukura gelmesiyle oraya harika bir öpücük bıraktı. Bir elini Beren' in ellerinden çekmesiyle Beren o heyecanla Tolunay' ın kolunu tuttu.

Tolunay elinin tersiyle Beren' in açık bağrını okşadı. Ardından parmaklarını gelinliğin askısına götürdü ve hafif bir dokunuşla onu indirdi. Açık omzundan başlayıp Beren' in bağrına yumuşak öpücükler bıraktı. Diğer elini de diğer askıya getirdi ve indirmesiyle oraya da bir öpücük bıraktı. Yumuşak öpücüklerle Beren' in bir kısmı gözüken göğsüne doğru yollar çizdi. Beren göğsünde hissettiği öpücüklerle yutkundu ve çarşafı sıkmaya başladı.

Tolunay, Beren' in hızla inip kalkan göğsüyle tahrik olduğunu hissetti. Basan sıcaklıkla önce ceketini sonra da papyonunu çıkardı. Onları bıraktıktan sonra gömleğinin düğmelerini açtı. Hâlâ gözünü açmayan Beren' in ellerini tutup açık teninin üzerine koydu.