58

8 1 0
                                    

Kızlar, erkekler gittiğinden beri sessizce salonda oturdukları yerde durmaya devam ediyordu.

Birden kapı zilinin çaldığını duymalarıyla üçüde yerinden sıçradı. Anka saate bakıp:

- Sabahın yedisinde kim ki bu? Deyip ayağa kalktı.

Beren ayağa kalkıp Anka' nın koluna girdi.

- Birlikte bakalım.

- Tamam, deyip birlikte kapıya doğru ilerlediler.

Kapıyı açmalarıyla üzgün bir Sidal ile karşılaştılar. Anka:

- Sidal?

- Merhaba kızlar. Bedirhan gelene kadar sizinle kalabilir miyim?

Beren:

- O da mı gitti?

Sidal:

- Evet.

Anka:

- Gel buraya, deyip Sidal' e sarıldı.

Ayrıldıktan sonra Beren, Sidal' in valizini alıp:

- Sana her zaman yerimiz var güzelim, geç içeri.

- Sağol Beren, deyip artık kendini belli eden karnını tutup yavaşça içeri girdi.

Elvan, duyduğu Sidal' in sesiyle kapıya doğru gitti. Ona yardımcı olup:

- Hoş geldin Sidal.

- Hoş bulduk, deyip en yakınındaki koltuğa oturdu.

Elvan ellerini Sidal' in karnına götürüp:

- Oğlumuz da annesi gibi iyi mi?

- Evet ama annesi gibi o da çok üzgün. Sürekli tekme atan bebek, babasının gidişinden beri atmaz oldu.

Elvan, Sidal' in yanına oturup elini tuttu.

- Sen nereye gittiklerini biliyor musun?

- Tahmin edebiliyorum. Sevgilileriniz size bir şey söyledi mi?

Anka iç çekip:

- Sadece bir şirket meselesi olduğunu ve müşteriyi ikna etmek için bir yarışa gireceklerini söylediler.

Sidal, Anka' nın kelimelerinden sonra hala sevgililerinin mafya işinde olduklarını bilmediklerini anladı. Beren:

- Sen nereye gittiklerini düşünüyorsun?

- Bedirhan, bir ara şehir dışındaki bir şirketten bahsetmişti. Sanırım Ceyhunla kurtarmak istediği bir şirket. Oraya gitmiş olmalılar.

Elvan:

- Anlaşılan Bedirhan da doğruyu söylememiş.

Sidal:

- Yalan olduğunu sana düşündüren ne Elvan?

- Eren, her zaman bir yere gider ama bu sefer gidişi başka gibiydi. Fazla endişeli, fazla üzgün, en önemlisi ölüme gider gibi konuşuyordu. Daha önce hiçbir işte bu kadar endişeli olduğunu görmemiştim.

Beren:

- Tolunay da bana veda eder gibi konuştu ve bu beni korkutmaya yetti.

Anka:

- Ceyhun normalde bana endişesini yansıtmazdı ama bugün ilk defa gözlerinde o endişeyi gördüm. Üçününde normalden farklı davranması asıl meselenin şirket meselesinden daha fazla olduğunu gösteriyor. Sen Bedirhan da hiç böyle hissetmedin mi Sidal?

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin