Nihal Hanım, Elvan, Eren ve Koray, otele dönmüşlerdi. Eren, Nihal Hanım' dan, Koray' ı alıp:
- Sizede zahmet oldu Nihal Hanım, teşekkür ederim.
Utançtan başı yere eğik olan Elvan:
- Sağ olun, müsaadenizle, deyip odaya doğru ilerledi.
Eren, kaçarcasına giden eşinin ardından bakıp:
- Kusura bakmayın, çok utandı. Yoksa sizinle karşılıklı bir şeyler içerdi.
Nihal:
- İnsanlık hali evlâdım, olur öyle şeyler.
Nihal, telefonunun çaldığını duymasıyla:
- Özür dilerim, oğlum arıyor.
- Ne özrü, buyrun açın lütfen?
Nihal, telefonunu açıp:
- Efendim Gökay' ım? Oteldeyim oğlum. Sıla, benimle mi tanışmak istiyor? Neredesiniz? Tamam birazdan geliyorum, deyip telefonu kapattı.
Tekrar Eren'e dönüp:
- Ben artık iznini isteyeyim oğlum. Oğlum, çağırıyor.
- İzin sizin, yeniden her şey için teşekkürler Nihal Hanım.
- Rica ederim, görüşmek üzere.
- Görüşmek üzere efendim.
Nihal, son kez Eren' e selam verip yanından uzaklaştı. İlerlerken bir kızın yanından geçti ve o kızı aynı ablasının gençliğine benzetti. Şaşkınlıkla dönüp Eren'e doğru giden kıza baktı.
Eren, Anka' yı görünce:
- Anka? Ceyhunlar nerede?
Adının Anka olduğunu öğrenen kız için:
- Çok garip, diye düşündü ve oğlunun yanına doğru ilerledi.
Anka:
- Birazdan gelirler, ben merak ettim sizi de erken geleyim dedim. Ne oldu?
Eren olanları bir kez daha düşününce gülmeye başladı.
- Hiç sorma, herkes gelsin, öyle konuşuruz. Elvan, inmez gerçi aşağı ama yinede teklif ederiz.
Anka başıyla Eren' i onayladı ve Koray' ı kucağına alıp öptü:
- Teyzem, mis kokulu kuzum. Özledin mi beni?
Eren:
- Hadi biz kafeye geçelim.
- Geçelim, Bu arada Koray' a bir şeyler yedirdiniz mi?
Eren ile Anka sohbet ede ede kafeye doğru geçtiler.
Bir hafta sonra
Bir haftadır evde, eşiyle iki yabancı gibi yaşayan Ayliz, sonunda artık konuşma vaktinin geldiğini düşündü ve odada tek başına takılan eşinin yanına gitti. Belki durumları düzelirse, hamile olduğunu da söyleyebilirdi.
Ayliz, odanın kapısını bile çalmadan içeri daldı.
- YETER ARTIK?!
Emir dalgayla gülüp:
- Neye yeter Ayliz Hanım?
- Bir haftadır seninle iki yabancı gibi etrafta dolaşıyoruz. İşten eve evden işe gidiyoruz. Ne bir hal hatır, ne de bir selam veriyoruz. Bıkmadın mı bu gereksiz uzaklıktan?
Emir, oturduğu yerden kalkıp eşinin yanına gitti.
- O uzaklığı sen koydun Ayliz. Farkında mısın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR NEFES YETER (Tamamlandı)
ChickLitO kadar şeye rağmen... Aşka... İsmi gibi küllerinden doğmaya çalışan Anka... Gizlice ona eşlik eden ama şuan ki hayatını asla kabul edemeyen Ceyhun... İki ayrı hayat kadınının çocukları olan Ülküm Beren ve Tolunay... İstenmeyen ve onları sürekli d...