Chapter 3

36 4 0
                                    

Allison'un ağzından

   Alarmımın iğrenç sesi ile aniden gözlerimi açtım. Alarm sesi çalarken asla uyuyamazdım. Gidip hemen sesi kapattım. Sonra yüzüme yavaşça bir gülümseme yayıldı. Bugün yeni okulumun ilk günüydü. Okulum İngiltere'nin en iyi uluslararası akademilerinden biriydi. Bu okulda çok güzel şeyler yaşayacağımdan emindim. Hele yanımda Estella varken. Estella benim çocukluk arkadaşımdı. İspanya'dan buraya ailemin ticaret işleri yüzünden taşındığımızda daha çok küçüktüm. Her şey o kadar farklı geliyordu ki. O dönemlerde bana yabancı gelmeyen, burayı sevmemi sağlayan tek kişi oydu.

   Uyuşukluğu bırakıp hemen hazırlanmaya başladım. Siyah saçlarımı tarayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra üstümü giyindim. İki üç gün önceden hazırladığım valizimi alıp dışarı çıktım. Okul bizden uzak olduğu için okulun yakınındaki yurtta kalacaktık. Valizimi arabaya yükledikten sonra ailem ile vedalaştım ve yola çıktım. Estella'yı arayıp neler yaptığını sordum. Biraz heyecanlanmıştım. İlk günden geç kalmak istemiyordum. Estella sakin olmamı söyledi. O da yola çıkıyordu. Ona uyup daha sakin kalmaya çalıştım. Belli bir süre sonra okula geldim. Hemen odama yerleşmek istiyordum. Okul temsilcisi okulu tanıcaktı, ona yetişmeliydim. Okul çok büyüktü ve kesinlikle birinin tanıtım yapması gerekiyordu. Sonrasında daha detaylı yerleştirme yapacağımı bilerek hemen tanıtımın başladığı yere vardım. Estella'yı aradım ama cevap vermedi. Tanıtım birazdan başlayacaktı ama Estella yoktu. Bunu asla kaçırmak istemezdi. Birkaç kez daha aradım. Tanıtım başlıyordu. Telefonlarımızı kapatmamızı istemişlerdi. Son bir kez daha aradım ama açmayınca okul temsilcisine odaklandım.

   Telefonunu sessizde kullanmayı severdi Estella, büyük ihtimal yine sessizde kalmıştı. Okul cidden çok güzeldi. Her yeri büyük bir merak içinde izlemiştim. Ama okul temsilcisinde bir şey vardı. Ufaktan küçümseyici bir tavır sezmiştim ve bu hiç hoşuma gitmemişti. Tam o sırada yanımdaki iki kızın dedikodu yaptığını duydum: "Bu okul temsilcisi müdürün kızıymış biliyor musun?"
"Havasının nereden geldiği belli oldu, hiç şaşırmadım. "
Açıkçası ben de şaşırmamıştım. Kızın 'buraların sahibi benim tarzı' bir tavrı vardı. Belli bir süre sonra tanıtım bitti ve öğrenciler yavaş yavaş dağıldı.

   Estella'yı merak etmeye başlamıştım. Tam onu arayacakken beni aradığını gördüm ve hemen onu cevapladım.
"Nerdesin sen? Sabahtan beri merak ettim, programı da kaçırdın!" diyerek ona kızdım. O da bana:
"Biliyorum, yurt odamdaki kız yüzünden kaçırdım. Okul temsilcisine soracağım tekrar tanıtım yapar mı geç kalan öğrenciler için diye." dedi. Sonra telefonu kapattık. Derslerin başlamasına daha çok vardı. Okulu rahatça gezecektim. Hiç odaya dönesim yoktu ben de kafeteryaya gittim. Tam boş bir yere oturacakken onu gördüm. İnanamıyordum, nasıl burada olabilirdi? Beni görünce yavaşça kalkıp yanıma geldi. Uzun boyu, simsiyah saçları ve mavi gözleri ile gerçekten yakışıklı bir adamdı.

   Yanıma geldiğinde:
"Merhaba, seni gördüğüme sevindim." dedi. Açıkçası ben onu gördüğüme hiç sevinmemiştim. Ne kadar istemesem de anılar zihnimde canlandı. 1 yıl önce onu ilk kez kütüphanede görmüştüm. Büyük bir kitap aşığı olan ben, onun kütüphanede hiç mutlu olmadığını rahatlıkla anlamıştım. Sanırım bir ödevi için kitap almaya gelmişti ama zorla yaptığını asla saklamamıştı. İstediği kitabı yakın bir mesafede olduğu için duymuştum. O kitabı bir kaynağa bakmak için ben almıştım ve işim bittiği için bırakmak üzereydim. Görevli tam istediği kitaba bakacakken yerimden kalkıp adamın yanına gitmiş ve kitabı adama uzatmıştım. Bana teşekkür edip oradan ayrılmıştı. Onu gördüğüm son zamanın o olduğunu düşünmüştüm ama aslında her şey o gün başlamıştı. Artık kütüphaneye ne zaman gitsem onu orada görüyor ve habire göz göze geliyordum. Gün geçtikçe ondan etkilenmeye başlamıştım. Damon'la - adı buydu- belli bir süre sonra konuşmaya başlamış ve bu konuşmayı ilerletmiştik.

   Ondan gerçekten etkilendiğimi anladığım ilk gün bana dışarıda yemek yemeyi teklif etmişti. Ben de kabul etmiştim. Hemen eve gidip her şeyi Estella'ya anlatmak istiyordum. Ona bu zamana kadar bir şey söylemediğim için beni mahvedecekti biliyorum ama ben bile daha yeni yeni anlıyordum hislerimi. Yanıma birkaç kıyafet almıştım Estella'nın evinde denerim diye. Çok heyecanlıydım. Tam Estella'ya gidecekken Damon'dan bir mesaj almıştım:
"Seninle görüşmek istemiyorum."
Neden bir anda bunu yazdığını şimdi bile anlamamıştım. Ama o gün çok korktuğumu hatırlıyorum. "Onu kıracak bir şey mi yaptım acaba?" düşüncesi beni üzmüştü. Ondan sonra onu birçok kez arayıp mesaj atmıştım ama hiçbirine cevap vermemişti. Damon'ı bir daha kütüphanede de görmemiştim. Sosyal medya hesabı da yoktu. Kaybolmuştu sanki.

   Sonra düşününce onu kıracak bir şey yapmadığımı onun sadece kötü bir insan olduğunu anladım. Canı sıkılmış ve arkadaş numarası yapmıştı. Estella'ya Damon'dan hiç bahsetmemiştim. Gereksiz biriydi benim için çünkü. Böyle bir aptala inandığımı bilsin istememiştim. Onu bir daha hiç görmemiştim, ta ki bugüne kadar...
"Bu okulda mı okuyorsun?" diye sordum.
Yüzümün asıldığını biliyordum. O da:
"Evet, sanırım sen de yeni gelenlerdensin." dedi. Onunla konuşmak istemiyordum. Tam son bir şey diyecekken Estella yanımıza geldi. Damon'a şüpheyle bakıyordu. Ne olduğunu sorunca geçiştirmeye çalıştım. Damon'da konuşmak istemediğimi anladı sanırım. O da hemen Estella'yı geçiştirip gitti. Fakat Estella hala şüpheli bakıyordu. Bu işin peşini bırakmayacağına emindim. Çünkü yüzümden neler hissettiğimi rahatlıkla anlardı ve şu an hiç mutlu değildim.

   Tam bana bir şey diyecekken konuyu dağıtmak için "Hadi yemek yiyelim" dedim. Estella da peşimden gelmişti. Ne güzel başlamıştım aslında güne. Onu görmek unutmak istediğim tüm anıları gün yüzüne çıkarmıştı. Kafeteryadaki öğrencilere göz gezdirdim, onu aklıma getiremezdim. Etrafa bakınırken düşündüm, acaba bizi bu okulda daha neler bekliyordu?

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin