Chapter 30

4 2 0
                                    

Perla'nın ağzından

Bayıldığım günden sonra doktor birkaç gün dinlenmem için rapor yazmıştı. Dün raporumun son günüydü o yüzden bugün okuldaydım.

Beden dersine girecektik. Soyunma odasına gidip üzerimi değiştirdim. Saçlarımı da at kuyruğu yaptım. Kapıdan çıktığımda biriyle çarpıştım. Geri çekildiğimde Liam olduğunu fark ettim. Yere birkaç kağıt düşmüştü. İkimizde aynı anda eğildik ve toplamaya başladık.

"Özür dilerim. Çok hızlı yürüdüğüm için seni fark etmedim. Nasılsın? Daha iyi oldun mu?" diye sordu. "Teşekkürler, daha iyiyim." Topladığım kağıtları ona verdim. O sırada Liam'ın arkasından Nina'nın geldiğini gördüm. Yanıma geliyordu. Liam'ı gördüğü anda saçmalayacağını biliyordum. Geçen seneden beri ondan hoşlanıyordu. Beni görünce koşmaya başladı. Yanımdaki Liam'ı fark etmemişti.

Yanımıza vardığında nefes nefese kalmıştı. Bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şey anlamamıştım. "Her seferinde aynı şeyi söylüyorum ama dinlemiyorsun. Soluklan önce. Yine ne oldu?" dedim gülerek ve gözlerimle yanımızdaki Liam'ı işaret ettim. Kafasını oraya çevirince gözlerini büyüttü ve nefesini toplayınca "Hiçbir şey. Bir şey söylemeyecektim. Geç kalınca merak ettim. Hadi ders başlayacak gidelim" dedi ve kolumu çekiştirmeye başladı. Liam kaşlarını çatmış ona selam bile vermeyen kıza bakıyordu. Ayıp olmasın diye görüşürüz dedim. O da karşılık verdi.

Nina beni çekiştirerek bahçeye kadar çıkartmıştı. "Tamam, Liam artık yok. Kolumu bırakabilirsin" dedim. Kolumu bırakıp "Ay, her seferinde nasıl rezil olabiliyorum?" dedi ve alnına vurdu. Ensemi kaşıdım ve "Bir dahaki sefere ilk başta selam ver. Bu kadar heyecan yapmana gerek yok." "Söylemesi kolay tabi. Benim yerimde olduğun zaman anlarsın. Neyse, ben sana bir şey söylemeye gelmiştim" dedi. "Söyle bakalım." "Bayıldığın gün seni revire kadar Alex taşıdı. Yani belki de aranız o kadar da kötü değildir." Bayıldığımı gördüğünde aramızın kötü olup olmamasını umursayacak biri değildi. "Kim olsa aynı şeyi yapardı. Alex'ten bahsediyoruz" dedim. Nina haklı olduğumu bildiği için bir şey demedi. "Cidden bunu söylemek için soyunma odasına kadar mı geldin? İnanamıyorum sana." Güldü ve "Keşke gelmeseydim. Çocuğa da rezil oldum zaten of" dedi. "Eğer rezil olmamak istiyorsan sakince konuşmayı dene. Karşındaki de insan sonuçta." "Denerim. Neyse hadi gidelim de geç kalmayalım." dedi ve sıraya giren kişilerin yanına gittik.

Koç Murphy, listeden gelmeyen var mı diye kontrol ediyordu. Sadece bir kişi yoktu. O da Alex'ti. Yine şanssız günlerimden birinde olmalıyım ki koç onu bulmamı söylemişti. Şimdi koskoca okulda Alex'ti arayacaktım. Harika!

Okulun içine girdim ve nerede olabilir diye düşündüm. Ya soyunma odasındaydı geç kalmıştı ya da prova odalarındaydı ve dersi unutmuştu. Prova odası daha yakındı o yüzden ilk oraya gittim. Yanılmamıştım. İçeriden sesler geliyordu. Kapıyı tıklattım ve bekledim. Kapıyı açan Alex'ti.

"Rahatsız ediyorum fakat beden dersi için koç seni çağırıyor." Unuttuğunu mimiklerinden anlamıştım. "Tamam geliyorum" dedi ve içeriye tekrar girdi. Gidecektim fakat son anda vazgeçtim. Cody, mesajlar hakkında bir şey söylememişti. Büyük ihtimal bulamamıştı tekrardan. Artık ne yazdığı umrumda da değildi. Açık açık her şeyi sormak daha iyiydi. Neden uğraşmıştım ki zaten bu kadar?

Kapının önünde durdum ve o da odadan çıktı. Beni görünce şaşırdı. "Neden gitmedin? Üzerimi giyinip geleceğim." "Sence de artık konuşmanın zamanı gelmedi mi? Ne oluyor Alex? Neden bir anda benimle konuşmayı kestin?" Etrafa bakındı ve "Daha fazla geç kalmayalım hadi" dedi. " Sürekli bir şeylerden kaçamazsın. Ne söylemek istiyorsan yüzüme söyle. İki mesaj atıp sildikten sonra benimle konuşmayı kesemezsin. Arkadaşlık bu kadar kolay bir şey değil." Kaşlarını çattı. "Cody sana bir şeyler anlattı, değil mi?" dedi.
"Ne anlatacakmış o bana? Senin abimle konuştuklarını mı yoksa Alexa ile konuştuktan sonra bana mesaj atmanı mı?"

Yüzünü sıvazladı. "Ona bu işe karışmamasını söylemiştim...
Uzatmanın anlamı yok. Anlatacağım fakat bundan sonra bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." Konuşmak istemediği çok belliydi.

"Alexa ile ayrıldıktan sonra duygusal bir boşluğun içine düştüm. Abin de senin hakkında öyle konuşunca...
kendimi suçlu hissettim. Bana karşı bir şey hissetmediğini biliyorum fakat o an için emin olamamıştım. Zaten şu an birçok kişiyle konuşmayı kestim yani bu sana özel bir durum değil. "

Anladım manasında kafamı salladım.
"Hiçbir şey söylemeden konuşmayı kestiğim için üzgünüm." Bir şey demedim. Alexa ile aralarının çok iyi olduğunu biliyordum. Bir anda gelen bu ayrılık yüzünden kendini başka insanlardan uzaklaştırması onun için iyi değildi fakat kendi bilirdi. "Neyse, ben koça geleceğini haber vereyim" dedim ve o da soyunma odasına doğru gitti. Bahçeye çıkıp koça birazdan geleceğini haber verdim.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin