Chapter 23

3 2 0
                                    

Estella'dan
Sabah uyandığımda Allison yatağında yoktu. Yanımda bir not buldum. Notta "Düne göre daha iyi olsan da bugün dinlenmen daha iyi olacak.Öğretmenlere üşüttüğünü söylerim.Gerekmedikçe yataktan çıkma.Bu arada dünkü yağmur gezisini de unutmadım, iyileşince anlattıracağım.Kaçısın yok :)"yazmıştı.Dünden beri benimle ilgileniyordu.Her zamanki gibi yine yanımdaydı.Gün boyu yataktan kalkmadım.Yemek yemeye gitmek bile istemiyordu canım.Uyumak da istemiyordum.Kitap okumaya çalıştım fakat odaklanamıyordum kafam başka yerlere gidiyordu.

En sonunda telefonu elime alarak biraz telefonda dolaştım.Allison'un gelmesine bir saatten fazla vardı.Beni hasta bir şekilde görmeye devam etmesini istemiyordum.Duşa girdim.Saçlarıma biraz çekidüzen verip Allison'u bekledim. Tek başına gelmesini bekliyordum. Ama yanında Asel ve Tim de vardı. Fakat Tim'in yüzünde yaralar vardı.Yüzüne endişeyle baktım.Bakışlarımı farketmişti ama şu an konuşmak istemediği çok belliydi.Üstüne gitmek istemedim.Asel ve Tim biraz kaldıktan sonra gidince hemen Allison ile konuşmaya başladık.Sadece bir gün okula gitmemiştim.Okula gitmediğim ilk gün olay çıkmıştı.Allison bizim bilmediğimiz şeyler olduğunu düşünüyordu.Bence de öyleydi.
Yarın Tim'i arayıp soracaktım. Okulda yüz yüze konuşmak daha iyi olabilirdi fakat uzaklaştırma almıştı.

Ertesi sabah Allison ile okul için hazırlandık. Sürekli beni kontrol edip duruyordu. Bir şey olmadığını söylesem de emin olmak istiyordu. Okula vardığımızda Allison kütüphanede birkaç işi olduğu için yanımdan ayrıldı. Koridorda tek başıma yürüyorken arkamdan biri "Küçük bir yağmurda hemen hasta olacağını düşünmezdim."dedi. Arkamı döndüğümde karşımdaki kişinin Alex olduğunu gördüm. Hasta olduğumu nereden biliyordu ki? Birkaç adım atarak benim olduğum yere yetişti. "Aslında beni yağmurdan çok çevredeki sürekli kavga halindeki insanlar hasta ediyor."dedim. Alaycı bir şekilde "Sevgilisi kavgadan çıkmayan birinin bunu söylemesi biraz ironik."dedi. Belki de Tim'in sevgilisi olduğumu düşündüğü için bu kadar saldırgan yaklaşıyordu."Sevgilim falan değil ,o benim arkadaşım!"Onunla daha fazla uğraşmamak için gözlerimi devirerek arkamı dönerek sınıfa doğru gittim. Allison işlerini bitirip yanıma geldi.

Dersler bittikten sonra Timothee'yi aradım.Üçüncü çalışta hemen açtı."Alo Tim nasılsın? "dedim."İyiyim sen? "dedi.Uzatmak istemeyerek "İyiyim. Konuşmamız lazım. Dün ne oldu? "dedim. "Sakin ol önemli bir şey değil. Telefonda anlatmak biraz zor olur. İstiyorsan bir yerde buluşalım. "dedi. Biraz düşündükten sonra kabul ettim.Zaten yapacak daha iyi bir şeyim yoktu.Okulun yakınlarındaki kafede buluşmaya karar verdik.Okul arazisi çok büyük olduğu için çok da yakın sayılmazdı ama hava yürümek için güzeldi.15-20 dakika yürüdükten sonra kafeye vardım.Etrafa bakındığımda Tim daha gelmemişti.Bir masaya geçerek onu beklemeye başladım.5-10 dakika sonra geldi."Umarım çok bekletmemişimdir. "diyerek karşıma oturdu."Hayır, problem yok. "dedim.Biraz havadan sudan konuştuk.Ardından güzel bir kız gelip "Ne istersiniz? "diye sordu.

Tim bana doğru eğilerek "Sıcak bir şeyler iç boğazına iyi gelir hala çok iyi görünmüyorsun. "dedi.Haklıydı aslında.Kendine kahve istemişti.Ben kremalı çay istedim.Artık konuya girmeliydim."Tim dün ne oldu? Bu aralar ne oluyor? "dedim. Utanmış bir şekilde başını yere eğerek "Aslında böyle değilimdir. "dedi."Bence de değilsin. "diyerek gülümsedim.Konuşmaya devam etti "Bu aralar ablamla ilgili birkaç sorun var. Ev biraz gergin tabii ben de biraz gerginim bu aralar. Matt ile ilgili özel bir sorunum yoktu aslında. Ama o şerefsizin yanında olan herkesten nefret ediyorum. "dedi.Kahve ve çayımızın gelmesiyle konuşma bölünmüştü.Kız bardakları masaya bırakıp gitti.Devam etmesi için "Bahsettiğin kişi kim, Alex mi? "diye sordum."Evet onun adı bile beni çıldırtıyor. O gerginlikle Matt'e laf attım.O da susmayıp devam edince kendimi durduramadım."dedi kafasını öne eğerek. "Peki herkesle kavga etmene neden olan bu Alex'ten neden bu kadar nefret ediyorsun? "

Biraz durup kafasındakileri toparladıktan sonra "Bu konuya girmekten nefret ediyorum.Ablam ve o şerefsiz eskiden sevgiliydi."dedi. Yüzümden şaşkınlığım okunuyordu büyük ihtimal. Öyle birinin birini sevmesi acayip gelmişti. Yutkunarak devam etti "Ablam -Alexa- bir üst sınıftaydı.Bir şekilde ona kapıldı.Birlikte oldular.Onunlayken mutlu gözüküyordu.Ardından ablamın bir rahatsızlığı çıktı.Ablamın morale, sevdiklerine ve iyileşeceğine dair umuda ihtiyacı vardı.Bana Alex'e bu konudan bahsetmememi kendisinin uygun bir zamanda anlatacağını söyledi. Damon o zamanlar onun en yakın arkadaşıydı. Alex üzülmesin diye onu da tembihlemişti. Babam yurt dışındaki tedavilerin daha gelişmiş olduğunu ablamın daha rahat edeceğini söyledi. Haklıydı. Ablam ile anlaştılar. Biz de ablamla birlikte gitmek istedik fakat iyileşip geri döneceğini söyledi. Gitmeden önce Alex ile konuşup durumu açıklayacağını söyledi. Ve bana 'Sakın Alex'e bir şey söyleme ona gitmeden açıklayacağım.Bu konu bir daha açılmayacak.'dedi. Ablam için her şeyi yapıyordum bunu da kabul etmiştim o yüzden. "dedi.Anlatırken hepsini tekrar yaşıyormuş gibiydi.Kahvesinden bir yudum alarak devam etti "Ablam ona anlatmış peki o şerefsiz ne yaptı biliyor musun! Hasta olduğunu öğrendiği ilk gün onu terk etti. "diyerek acı bir şekilde gülümsedi."O şerefsiz ablamı tek başına bıraktı. Ablam daha gitmeden depresyona girmiş gibiydi. İyileşmeyi reddediyormuş gibi bir hali vardı. Hepsi o şerefsizin yüzündendi. Ablam hala tedavisine yurt dışında devam ediyor. "dedi.Şok olmuştum resmen.Dilim tutulmuştu kim sırf hasta diye sevdiği insanı bırakırdı bu kalpsizlikten başka bir şey değildi."Tim ben gerçekten çok üzgünüm. "dedim.Bana gülümseyerek baktı.

Biraz daha konuştuktan sonra kalktık.Yaklaşarak "Beni dinlediğin için teşekkür ederim. "dedi.Gülümseyerek kapıya doğru yöneldim."Estella gel seni bırakayım. "dedi."Teşekkür ederim ama gerek yok. Canım yürümek istiyor hem. "dedim."En son yürüdüğünde ne olduğunu biliyoruz. İnat etme de gel seni bırakayım. Seni tak başına bıraktığım için kaç gündür vicdan azabı çekiyorum izin ver telafi edeyim. "dedi."Hayır cidden gerek yok bugün hava zaten güzel sayılır. Vicdan azabı çekmene de gerek yok. "dedim ve yürümeye başladım.Sol tarafıma baktığımda o da yürüyordu."Ne yapıyorsun? "dedim.Yüzüme bakarak "Eğer arabama binmek istemiyorsan ben seninle yürürüm. "dedi."Cidden buna gerek var mı boşuna efor sarfedeceksin, bir daha geri döneceksin. "dedim.Bir şey demeden benimle yürümeye devam etti.Yüzüne bakarak "Alex'in ablanı koruyamadığını onu yüzüstü bıraktığını düşündüğün için çevrendeki herkese böyle korumacı yaklaşıyorsun değil mi? "diye sordum. Önüne bakarak "Bilmem belki de öyledir."dedi. Yolun devamını konuşmadan tamamladık. Yurt binasının önüne gelince vedalaştık. Ben içeri girerken onun geldiğimiz yola doğru tekrar yürüdüğünü farkettim. Kendine iş çıkarmayı mı seviyordu? İçeri girdiğimde Allison içeride yoktu.

Üstümü değiştirdikten sonra Asya Asel'in odasına gittim.Allison da buradaydı film izliyorlardı.Ben içeri girince bana biraz baktıktan sonra devam ettiler izlemeye.Sonra Asya Asel filmi durdurarak "Nerelerdeydin? "diye sordu."Tim ile birlikteydim kavgayı konuştuk. "dedim. Bu ikisinin de ilgisini çekmişti. Ablasıyla ilgili kısmı anlatmakta tereddüt ettim ama sonradan kimseye söylememelerini tembihleyerek olayları onlara da anlattım. İkisi de şaşırmıştı bu duruma. Ben anlattıktan sonra odama çekilirken onlar kaldıkları yerden filmlerine devam ettiler. Odaya geçip biraz telefona bakıp yattım.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin