Chapter 5

29 4 0
                                    

Perla'nın ağzından

İlk günden okuldaki herkes müdürün kızı olduğumu konuşuyordu. Geçen sene de aynısı yaşanmıştı fakat bu sene temsilci olduğum için hakkımda daha ağır eleştiri yapılıyordu. Soğuk, kibirli ve küçümseyici bir insan olarak dilden dile dolaşıyordum. Bunun doğruluğu kişiden kişiye değişir. İnsana göre muamele yapardım ve buradaki insanların ne samimiyetine ne de girdikleri o masum rolüne inanıyordum. Açıkçası hakkımda konuşmaları benim sadece popülaritemi arttırırdı ve bu benim işime geliyordu.

On dakika sonra matematik dersine girecektim bu yüzden dolabımın olduğu yere gittim. Kilidin kırıldığını fark ettim. Dolabın içini bir şeyler doldurmaları ihtimali karşısında kapağı yavaşça açtım. Tanrıya şükür bir şey yoktu. Eşyalarımın hepsini tek tek kontrol ettim fakat onlarda da bir şey yoktu. Şimdilik ses etmemeye karar verdim ve sınıfa gidip çantamı aldım. Eşyaların hepsini yanıma alacaktım. Ne olacağı belli olmazdı.

___________________________________

Ders başlayalı yirmi dakika oldu ve ben şimdiden sıkılmaya başladım. Arka sırada oturuyordum bu yüzden herkesi rahatça izleyebilirdim. Göz gezdirmeye başladım ve Alex dışında herkesin dersi dikkatle dinlediğini fark ettim. Alex Turner, okulumuzun müzik grubunun solisti ve aynı zamanda gitaristiydi. Kendisiyle dördüncü sınıftan beri aynı sınıftayım. İyi anlaşırdık ama pek sevecen biri olduğu söylenmez. En azından tanımadığı insanlara karşı öyleydi. Babası Bay David ile babam yakın arkadaşlardı. Onlar da liseyi beraber okumuş fakat sonra yaklaşık altı-yedi yıl birbirleriyle hiç görüşmemişler. Ta ki babam evlenmeye karar verip düğün yaptığı zaman onu da davet etmiş ve şu an yirmi yıldır süren bir arkadaşlıkları var. Son zamanlarda grup arkadaşları dışında kimseyle konuşmaz olmuştu, benle bile. Bu duruma üzülüyordum çünkü arkadaş çevrem geniş değildir ve en yakın arkadaşım oydu belkide. Tabi uzun süre bakmamdan dolayı hissetmiş olmalı ki bana döndü. Yüzünde hiç mimik yoktu. Tamam konuşmuyorduk ama sorun neydi? Bu kadar soğuk yapmasını gerektirecek hiçbir şey yapmamıştım ona karşı. Birkaç saniye daha baktıktan sonra önündeki kitaba döndü. Bende önüme döndüm ve başımı avcumun içine yasladım. Dersin bir an önce bitmesini diledim.

____________________________________

Bazı insanların olmayan zekalarıyla nasıl bu okula geldiklerini sorguluyordum. Okulun deposuna inmiştim. Burda bazı koliler vardı ve geçen sene buraya bir koli yerleştirmiştim ve onu arıyordum. Fakat salağın biri kolileri o kadar dengesiz koymuştu ki üzerime içinde demir parçalarının olduğu koli düştü. Tam iki dakikadır oturduğum yerde kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Kafama gelmediği için mi sevinsem yoksa bacağımın boydan boya çizilmesine mi üzülsem bilemedim. O sırada deponun kapısı açıldı fakat içerisi karanlık olduğu için kim olduğunu fark etmiyordum. Ta ki sesini duyana kadar. Evet, okulumuzda pek çok salak insan vardı ama şu an gelen şahıs kadar olanı var mıydı emin değilim. Telefonunun fenerini açıp etrafa bakıyordu. O sırada ışığı tam gözüne doğru tuttu.

"Kapat şu ışığı. Biraz daha yüzüne tutarsan kör olacağım" dedim. "Neden yerde oturuyorsun? Düştün mü?" diye sordu. 'Yok daha neler hiç düşer miyim' diye geçirdim içimden. Yerden destek alarak ayağa kalktım. "Evet, salağın teki yüzünden düştüm." Kaşlarını çattı ve yerdeki demir parçalarına baktı. Ağzı 'o' şeklini aldı. "Bende bunları arıyordum" dedi. Çıldırmak üzereydim çünkü yerdeki parçaları topluyordu ama onların neden yerde olduğunu sorgulamıyordu. En ironik nokta ise deminden beri salak dediğim kişinin okul birincisi olmasaydı.

Cody Christian: bilgisayar ve sistem yazılımı kulübü başkanıydı. Bulunduğu her alanda kendini gösteren birisiydi. Geçen sene Amerika'dan gelmişti. Çoğu kişi onun zeki ve masum bir çocuk olduğunu düşünürdü. Bana göre oldukça sinsiydi. Bunu kıskançlıktan söylemiyorum. Geçen sene kulüpten iki üye atılmıştı ve tahminlerime göre bu onun oyunlarından birisiydi.

En sonunda dayanamayıp " Koliyi bu kadar dengesiz koyarken aklın neredeydi acaba? Kafama gelseydi olacakları düşünemiyorum bile" Koliyi eline aldı ve " Karanlık bir yerde elimi kolunu sallayarak yürünmeyeceğini bilerek hareket edersin artık" dedi. Işık açık olsaydı da düşeceğine emindim ama bu lafına karşılık verecek durumda değildim. Bacağım kanıyordu ve revire gitmeliydim.

Omzumla onu hafifçe ittirdim ve topallayarak yürümeye başladım. Yerde otururken bileğimin incindiğinin farkında değildim. Revire doğru ilerlerken karşıdan kaşları çatık bir şekilde gelen biri vardı. Bu Alex'ti. Yanımdan geçerken beni fark etmemişti. Bir şeye sinirlenmişe benziyordu.

____________________________________

Revirdeki doktor bacağıma pansuman yaptı ve ciddi bir yara olmadığını söyledi. Sargı beziyle de incinen bileğimi sardı. Teşekkür ederek ordan çıktım.

Bana doğru koşarak gelen Nina'yı gördüm. "Bacağına noldu? İyi misin? Kötü bir şey olmadı ya" dedim. Kafamı sağa sola salladım ve " Önemli bir şey değil. Sadece bileğimi incittim" dedim. " Ah, iyi olmana sevindim. Aslında sana bir şeyden haberdar edecektim." Anlatması için sessiz kaldım ve o da sözüne devam etti. " Okul kurulu geçen seneki gibi bu sene de kaynaşma partisi düzenlemek istiyormuş ve hazırlık için bil bakalım kimler görevli..." Şu an içimden okul kuruluna sövüyordum. Yaptığı ima görevlinin ben olduğunu gösteriyordu. " Okul kurulu çok istiyorsa kendisi ayarlasın. Neden her işin içine ben karışmak zorundayım ki sanki. Neyse, karşı çıkmanın bir faydası yok. Yapacağız artık bir şeyler." O anda aklıma bir fikir geldi. Madem öğrencilerin kaynaşması hedefleniyordu o zaman onların da fikirlerini alabilirdim. "Nina, Jasmine'e söyle okulda öğrencilerin istediklerini karşılayabileceğimiz bir liste oluştursun ve bunu tüm sınıflara dağıtalım. Sonra müdürün kızı şöyle böyle yaptı diye zırvalarlarsa hiç kaldıramam." "Tamam, o iş bende." dedi ve yanımdan ayrıldı.

____________________________________

- Kasım 2017 -

"Sen benim abimsin. Neden bu şekilde davranıyorsun anlamıyorum. Alex'le konuşmaya devam edeceğim çünkü o benim arkadaşım. Hayatımda ilk defa biriyle arkadaşlık kurmuşken bunu bozmana izin vermeyeceğim."

Çocuk kardeşinin söylediği sözler karşısında gülümsedi sadece. Kardeşinin o çocukla konuşmasını istemiyordu. Kendince nedenleri vardı fakat bunu kardeşine söyleyemezdi. Ama bir gün kardeşini Alex denen o çocuktan uzaklaştıracaktı.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin