Chapter 24

3 2 0
                                    

Allison'un gözünden

Estella'ya okuldaki olayları anlattığım gecenin sabahı Asya Asel, Estella ve ben okula gittik. Estella'nın iyi olduğundan emin olmak için onu habire kontrol ediyordum. Kabul, biraz takıntılı bir insandım. Estella neredeyse tamamen iyileşmişti, çok daha enerjik duruyordu. O yüzden çok ses etmemiştim.

Okula geldiğimizde öğrenciler dünkü kavgadan bahsediyordu hala, onları çok takmadık ve derse girdik. Bugün ilk kulüp etkinlikleri başlıyordu, heyecanlıydım. Heyecanım sadece kulübün ilk günü olduğu için değildi. Damon ile daha uzun süre vakit geçirebilecektim. Durmadan saate bakıyor ve kulüp zamanının gelmesini bekliyordum. Bu saatler ne zamandan beri bu kadar geç ilerliyordu?

Kulüp zamanı gelince hemen kızlarla vedalaşıp kütüphaneye indim. Damon da oradaydı, yanına gittim. Ona selam veremeden bana sarıldı. Sarılmasına karşılık verdim. "Ne oldu, beni çok mu özledin?" dedim gülerek. Onun yanında gülümsemeden duramıyorum. Anlaşılan bugün de yanak kaslarım gülümsemekten ağrıyacaktı. O da bana gülümsedi ve kafasını evet anlamında salladı. Ona baktıkça mutlu oluyordum, kalbim yumuşacık oluyordu sanki. Ondan ayrılırken yanağını öpmüştüm. Beklemediği çok belliydi, şaşkın şaşkın bakıyordu yine.

Tam o sırada kulüp başkanı geldi ve bize ilk gün neler yapılacağından bahsetti. Bugün yeni gelen kitapları düzenleyecek sonrasında da isteğinize bağlı ya kitap okuyacak ya da yazı yazacaktık.

Hep beraber çalıştığımız için kitapları yerleştirmeyi çabucak bitirmiştik. Kitapları yerleştirirken kendime hakim olamamış ve bazı ilgimi çeken kitapları az da olsa incelenmiştim. Yerleştirmeyi bitirince ilgimi çeken o kitaplardan birini almaya gidiyordum ki Damon elinde iki kitap ile geldi. İkisi de benim incelediğim kitaptı. Birini bana uzattı ve diğerini de kendisi aldı. Kenardaki masallardan birine geçip kitaplarımızı okumaya başladık. Bazen ona bakıyordum ve onu kitabına odaklanmış olarak gördüğümde istemsizce mutlu oluyordum. Gün geçtikçe kitap kurdu oluyordu. Ona önerdiğim serinin kalan kitaplarını da almıştı. Her birini bitirdiğinde bana mesaj atıyor ve kitap hakkındaki düşüncelerini yazıyordu. Yeni yeni okumaya başlamasına rağmen cidden çok güzel yorumları vardı.

Çok istemesem de kulüp dersleri bitmişti ve artık eve dönme vakti gelmişti. Eşyalarımı toplayıp Damon'a veda etmek için yanına gittiğimde "Bugün dışarı çıkalım mı, şu asla 'gerçekleşmeyen randevu' lanetini kırmamız lazım." dedi. Haklıydı. Belli bir saate sözleştik ve okuldan çıktık.

Estella'nın bir yere gitmesi gerektiği için Asya Asel ile yurda dönmüştüm. Aslında Estella'ya Damon olayını anlatacaktım ama acelesi var gibi çıkmıştı. Ona da gelince söyleyecektim artık. Bu yüzden ilk Asya Asel'e anlattım. Önce çok şaşırdı sonra da bana kocaman sarıldı. "Bu harika bir haber, çok sevindim." dedi.

Yurda gidince Asya Asel'in film izleme teklifini kıramadım ve onunla Estella gelene kadar kısa bir film izledim. Filmin bitmesine yakın Estella geldi. "Nerelerdeydin?" dedi Asya Asel. Estella da bize Tim ile konuşmasını anlattı. Açıkçası hiç beklemiyordum. Çok üzülmüştüm hem Tim hem Alexa için. Okuldakilerin de Alex'ten niye uzak durduklarını anlamıştım sonunda. Bir insan bunu nasıl yapabilirdi? Olayın Alex tarafını bilmiyorduk bu yüzden kesinkes davranıp Alex'e saydırmak istemiyordum ama ortada hayal kırıklığına uğramış bir genç kız vardı. Aklıma dünkü kavga geldi. Tim'in olayı Alex ileydi ama gidip hırsını çıkarmak için tüm gruba laf atmıştı. Olan Matt'e olmuştu açıkçası.

Estella dinlenmek için odaya gidince biz de Asya ile filmi bitirmiştik. Ben de daveti için Asya Asel'e teşekkür etmiştim. Ardından odaya dönüp buluşma için hazırlanmaya başlamıştım. Estella uyuyordu. Ben hazırlanırken uyanacağını düşünüyordum gün içinde uzun süre uyuyamazdı. Tahmin ettiğim gibi oldu. Yavaşça gözlerini açınca yanına oturdum. Ona Damon meselesini anlatmalıydım. "Nereye gidiyorsun güzellik?" dedi bana. "Damon ile buluşacağız. Sana anlatmam gereken şeyler var." dedim. Uyku sersemliği ile hafiften kapalı olan gözleri sonuna kadar açıldı. "Bir dakika, ne!? Anlamalıydım zaten. Son zamanlarda ayrı bir mutluluk vardı üstünde. Saman altından su yürüttünüz öyle mi?" dedi. Bunları söylerken gülmemek için kendini zor tuttuğunu görüyordum. Damon'a hala tam güvenmiyordu ama bana olan güveni tamdı. Mutlu olmamı istediğini biliyordum. O yüzden asla kötü söz söylemeyeceğinden emindim."Bir süredir yakınız zaten bir şeyler anlamışsın. Bugün de dışarda buluşmayı teklif etti." dedim. "Size inanıyorum, bu sefer birbirinizi ekmeden buluşabiliceksiniz." dedi. Dayanamayıp ikimiz de kahkaha atmıştık.

Kalkmadan onun yanağına öpücük kondurdum. Kapıdan çıkmak üzereyken Estella beni durdurmuştu. "Son bir şey soracağım. Bugün Alex gelip soğuk algınlığım hakkında bir şeyler söyledi. Sen bir şeyler mi söyledin, nereden öğrendi ki?" dedi. Dün Tim ile konuşurken Alex'in bizi dinlediği aklıma geldi. O zaman üstünde durmayıp Estella'ya anlatmamıştım ama şu an anlıyordum ki konuşmamızın neredeyse hepsini duymuştu. Estella'nın hastalığını başka yerden öğrenmiş olamazdı. Ona bu olayı anlattığımda şaşırmıştı. "Milleti dinlemeye de mi başlamış? İnanamıyorum cidden. Bugün bana da Tim'le sevgili muamelesi yaptı. Anlaşılan ikisi de birbirine takık." dedi. Ona katıldığımı gösterir anlamında kafamı salladım ve yurttan çıktım.

Buluşacağımız yere geldiğimde onu da köşeden dönerken görmüştüm. Göz göze geldiğimizde ikimiz de gülümsedik. Yanıma geldiğinde selamlaşmış ve yürümeye başlamıştık. Önce biraz dolaşmak istemiştik. Sonra oturup yemek yiyecektik. Yürümeye başladığımızdan bir süre sonra elimde başka birinin elini hissettim. Elime baktığımda Damon'ın ellerimizi kenetlediğini gördüm. Tepkimi ölçmek istercesine yüzüme bakıyordu. Ona gülümsedim ve elini daha sıkı sardım. İngiltere'nin yollarında dakikalarca dolaştık. Konuşacak ne konu birikmişti aramızda. Ailelerimizi, çocukluğumuzu, hayallerimizi ve daha birçok konuyu konuşmuştuk. İlk tanıştığımızda da bunlardan az da olsa bahsetmiştik ama ilk kez bu kadar detaya girmiştik.

Yoksa yürürken hediyelik eşya satan yerlere de uğramıştık. Ben Asya Asel ile Estella'ya bir şeyler alırken Damon da Perla ve Lee Seong'a almıştı. Lee Seong ile uzun zamandır arkadaşlarmış. Ona da kardeşine de verdiği değeri görebiliyordum. Çıkmadan önce gizlice Damon'a da ufak bir yüzük almıştım. Birkaç yüzüğü vardı ve onları kullanmayı severdi. Ona bu hediyeyi günün sonunda verecektim.

Bir süre sonra yemeğe geçmiştik. Samimi bir ortamı vardı mekanın, şimdiden sevmiştim. Sevdiğimiz yemeklerden söyledik ikimiz de. Yemek yerken de uzun uzun konuşmuştuk yine. Onunlayken saatin nasıl geçtiğini anlamıyordum. Yemek sonunda ne kadar istemese de onu ikna etmiş ve hesabı yarı yarıya ödemiştik. Çok uzatmayıp beni kırmadığı için mutlu olmuştum.

Hava kararmaya başlamıştı, "Seni son bir yere götürmek istiyorum" dedi Damon. Nereye gideceğimizi merak etmiş ve ona ayak uydurmuştum. Beni uçsuz bucaksız bir deniz ve mükemmel bitkilerin olduğu bir yere getirmişti. Manzara inanılmazdı. Çevredeki banklardan birine oturduk, gözlerimi manzaradan alamamıştım. "Burası gerçekten mükemmel, bugün yaptığın her şey için sana çok teşekkür ederim." dedim. "Ben de sana hayatıma girdiğin ve hatalarıma rağmen beni affettiğin için çok teşekkür ederim." dedi.

Kafamı omzuna yasladım. Bir süre sessizlik içinde manzarayı izledik. Çok huzurluydum o an. Aklıma ona aldığım yüzük geldi. Hemen kafamı kaldırıp elimi cebime attım."Bak sana ne aldım." dedim. "Paketten anladığıma göre hediyelik eşyacıda gizlice tek hediye alan ben değilmişim." dedi ve o da cebinden bir palet çıkardı. İkimiz de güldük ve elimizden paketleri aldık.

Bana kolye almıştı ve o kolye o kadar güzeldi ki. Hemen boynuma takmıştım. Damon da aldığım yüzüğü çok sevmişti. Yüzüğü ona taktığımda" Evlilik için biraz erken olmadı mı?" demişti. Benimle uğraşmaya bayılıyordu.

Çok güzel bir günün ardından yurda geri dönmüştük. Açıkçası ayrılmak istemiyordum ama yapacak bir şey yoktu. Ona son kez sarıldım."İyi geceler." dedim. O da bana aynı şekilde karşılık verdi. Gülerek odama çıktım. Kapıyı açtığımda üstüme atlayan Estella'yı hiç beklemiyordum. "Hemen anlat olanları, bakalım bizim korkak seni bugün mutlu edebildi mi? Aslında yüzünden belli cevabı, yanakların yırtılacak gülmekten. Hadi Allison, neler oldu?" dedi. Merakı elle tutulur cinstendi. Anlatmam için çırpınıyordu resmen. Önce hediyesini verdim, Asya'nın hediyesini yarın verirdim. Sonra da ona olanları anlattım.

"Damon'dan bunları asla beklemezdim. Tabi buldu senin gibi kızı elbette uğraşacak." dedi. Öyle tepkiler veriyordu ki gülmekten anlatamıyordum. Ona tüm olanları anlattıktan sonra üstümü değiştirip yatağa girdim. Estella da yatmıştı. Gözlerim kapanırken hala bulutların üstünde gibiydim.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin