Allison'un gözünden
Sabah uyandığımızda kahvaltı saatine az kalmıştı, rutin işlerimizi halledip kızlarla aşağı inmiştik. Bugün bize Damon ve Lee Seong da eşlik etmişti.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra sıkıca giyindik ve yine kayak merkezine gittik. Lee ve Asya yürüyüş yapmak isterken ben, Estella ve Damon da snowboard yapmaya karar verdik. Kayak gibi bunda da acemi olduğum için bazı tökezlemelerim oldu ama yavaş yavaş alışmaya başlamıştım.
Estella bir süre sonra acıktığını söyleyip gitmişti. Onu tek bırakmak istemiyordum ama geri dönmek istediği belliydi. Ben de gitmesine bir şey demedim. Estella gittikten sonra Damon ile biraz daha snowboard yaptık ve yürüyüş yaptık. Aslında kısa süre geçmiş gibi gelmişti bana ancak snowboard ile o kadar uğramıştık ki akşam yemeği saati gelmek üzereydi. "Akşam yemeği vakti gelmek üzere, hadi otele gidelim." dedim Damon'a. O da kafasını salladı ve geri döndük.
Otele dönünce odama üstümü değiştirmeye gittim ve aşağı yemek salonuna indim. Damon da masasaydı. Yanına oturdum ve bizimkileri başladım. Bir süre sonra Estella ve Asya Asel de gelmişti. Yemek yerken günümüzün nasıl geçtiğinden konuştuk ve yemekler bitince yavaşça masadan kalktık. "İyi geceler." dedim Damon'a sarılarak. O da bana aynı şekilde karşılık verdi ve yanağıma öpücük kondurup odasına gitti.
Odaya girince yorgunluğumu daha da net hissettim. Bugün geldiğimizden beri en çok yorulduğum gün olabilirdi. Kızlara da "İyi geceler." dedim ve yatağa girdim. Kısa süre içinde uykuya daldım.
Sabah alarmımın sesi ile uyandım. Kızlar hala uyuyordu. Üstümü değiştirdim, kahvaltıya daha vardı. Biraz televizyonda gezindim ve annemler ile konuştum. Kızlar hala uyuyordu. Aslında benimle aynı saatlerde kalkarlardı hep. Bugün ne olmuştu bunlara böyle? Önce Asya Asel'in yanına gittim. Biraz sarstım, önce itiraz etti ama bir süre sonra uyandı. Yorgun görünüyordu. "Ne oldu size böyle? Hadi kalkın artık, kahvaltı saati geldi." Estella'nın yanına gittim bu sefer. Asya biraz dürtmeye kalkmıştı ama Estella kılını bile kıpırdatmıyordu. "Estella kalksana kızım! Öldü mü bu kız ya? Estellaaa! Nefes de alıyor aslında. Asya ne oldu size, ben uyurken kafayı falan mı çektiniz?" dedim. Tamamen şakasına söylemiştim ama Asya Asel gözlerini hafif utançla kaçırınca ben uyuduktan sonra bir haltlar yediklerini anlamıştım.
Asya'nın yanına geldim ve ciddi bir tavır takınarak "Hemen konuş bakalım. Neler oldu dün gece?" dedim. Asya önce bir şeyler geveledi ama sonra ben uyuduktan sonra olanları anlattı. Dışarıda biraz dertleşmişlerdi sonra uykusu gelen Asya yukarı çıkmıştı ama Estella biraz daha kalkmıştı. Estella'nın tipine bakılırsa alkol almıştı. Normalde çok alkol kullanan biri değildi bu yüzden içkiyi biraz kaçırsa bile ölü gibi uyurdu.
Asya Asel ile aşağı indik. Kahvaltı yerine giderken Asya ve Estella'nın dertleştiği konu aklıma takıldı. Asya o kısmı anlatırken biraz yüzü düşmüştü. Sanırım benim aylar önce sorduğum ve aile meselesi diyerek çok detayına girmeyerek anlattığı konu hakkında konuşmuşalardı. Dayanamadım ve ona sordum. "Estella ile tam olarak ne hakkında konuştunuz?" "Aslında sana aylar önce yüzeysel olarak anlatmıştım. Dün ikimize de uyku tutmayınca Estella ile konuşurken her şeyi anlattım. Sana da anlatmam en iyisi olacak." dedi ve yıllardır yaşadığı birbirinden kötü olayları anlattı bana. Ağlamıştı anlatırken benim de ondan aşağı kalan tarafım yoktu. Ona sıkıca sarıldım."Yaşadığın şeyler o kadar zor ki... Sen her şeye rağmen ayakta durup kendi hayatın için uğraşmışsın. Seninle gurur duyuyorum, sen harika bir kızsın." dedim. O da bana gülümseyip "Teşekkür ederim, onca yaşadığım kötü şeyler sonrasında en yakın iki arkadaşım oldunuz. Siz de harika insanlarsınız." dedi. Daha fazla orada durup ağlaşabilirdik ama kahvaltı saati gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maidstone Academy
Teen FictionFarklı ülkelerden gelen yüzlerce öğrencinin buluştuğu, İngiltere'de bulunan ve uluslararası bir akademi olan "Maidstone Akademisi''nde geçen bu hikayemizde 4 tane ana karakter vardır. 4 ana karakter 4 farklı kişi tarafından kaleme alınıyor ve farklı...