Chapter 8

20 4 0
                                    

Asya Asel'in ağzından

Kaynaşma partısine biraz daha zaman vardı bu yüzden okul üst sınıflarla projeler yapmamızı istemişti. Eşler seçilecekti bu yüzden hemen kaldığım yurttan çıkıp sınıfa gitmiştim. Kendime bir arkadaş bulma konusunda kararlıydım. Kabalığımı saklamam yada bundan vazgeçmem lazımdı. Bunu isteyerek yapmıyordum ve özümde böyle değildim. Kimse beni böyle tanımamalıydı.

Sınıfa vardığımda herkes birilerinin yanına oturmuştu. Yanı boş olanlarda benden gözlerini kaçırıyordu. Kafamı eğip arkaya doğru ilerledim.

Eşler seçilmeye başlamıştı sıra bana gelmişti. Sınıftan bir kızla eşleşmiştim ama daha yanıma gelmeden öğretmenin yanına gittiğini gördüm. Tam düşündüğüm gibi eşini değiştirmiş, arkadaşı ile olmak istemişti. Kollarımı sıkıntıyla sıraya koydum kafamı arasına yerleştirdim. Bu sonsuza kadar süremez değil mi? O sırada biri beni yana itti ve yanıma oturdu. "Ben projede Asya ile olurum tekrar seçmenize gerek yok."

Hafif sitemli bu sesi tabii ki tanıyordum. Kafamı kaldırdım yüzüme bile bakmıyordu. Ama konuşmadan duramazdım. "Benimle eş olmana gerek yok eğer acıyorsan zararı sana olur. Kimse bana yaklaşmak bile istemiyor," dedim.

Sessizliğini bir süre korudu. Dediğimi önemsememiş gibi "Hangi konuyu seçeceğiz? İyi olduğun bir konu varsa onu araştıralım," dedi. Ne diyeceğini mi bilemedi yoksa gerçekten beni umursamadı mı? "Film... Film izlemeyi çok severim ünlü filmleri araştıralım" dedim. Kabul etmişe benziyordu. Hocanına yanına gidip kararımı söylemişti. Tekrar yanıma geldi. "Çabalaman hoşuma gitti." Ne? Anlamamıştım. Acaba o arkadaş aradığımı mı düşünüyordu. Aramıyor muyum zaten. "Sen..." diyebildim sadece ve sustum. Bu çocuk benim tanıdığımdan fazlasıydı ama hatırlayamıyordum. Lee seong, Lee Seong sanki ismini tekrar ettikçe hatırlayacakmışım gibi zihnimi yenilemeye çalıştım.

Zil çaldığında ayağa kalktım. Ona baktım ama gitmek istemiyordu sanki. "Kaynaşma partisine gideceksin değil mi? Bu senin için bir fırsat." Bu çocuk beni mi takip ediyordu? Ne yapmaya çalıştığımı mı biliyordu? "Gideceğim. Şu anlık öyle düşünüyorum."

Kahverengi gözlerini bana çevirdi bir süre sustu sonra "Tek başına olmaya devam edersen hep öyle kalırsın. Yarın bahçede buluşalım dersten sonra ben seni bulurum projemizi hallederiz. Uzun sürceğini düşünmüyorum ." Onayladım. Ne diyeceğimi bilemedim. Bana yardım etmeye çalışmasına sevindim. Ama neden bunun için çabalıyordu? Ya çok yardımsever yada ben gerçekten acınası durumdayım.

Kafeteryaya indim. Kavga ettiğim kız ordaydı. Özür dilemeyi o günden beri düşünüyodum ama beni dinleyeceğimi yada anlayacağını düşünmüyordum. Bir köşeye çekilip oturdum. Laptobumdan araştıma için hazırlıklar yaptım.

Ertesi gün ders çıkışında beni bulmaya gelmemişti. Tek başıma bahçeye çıkmıştım. Çimenliğe bir bez sermiş üstüne oturmuştu. Yanına gittim oturdum. "Başka birini mi bekliyorsun? " Hesap sorar gibi soru sormuştum. "Hayır. Rahatsız olursun diye almaya gelmedim." dedi. Kafamı salladım ve sunum için hazırlık yapmaya başladık. İçimde tarif edilemez bir heyecan vardı ama kendi kendime ilk arkadaşımı buldum dedim.

Hazırlıklar bitince toparlandık. Gerçektende kısa sürmüştü. Anlaşılan o da tam bir filmseverdi." Kaynaşma partisi için alışverişe gidicem. Bana katılmak ister misin? Bu konuda çok kötüyüm. Hem sende etrafı tanımış olursun." Bunu reddedemezdim. Parti için hiçbir kıyafetim yoktu. Bunun yanı sıra buraları hiç bilmiyordum. Kabul ettim. Otobüse bindik, çok sessizdik. Nedenini çok iyi anlıyorum konuşaçak konu bulamıyorduk. Konuya girmek istedim aniden" Ne giymeyi planlıyorsunuz? Parti nasıl olur hiç bilmiyorum da. "Kafamı hemen geri çevirdim ne diyceğini kestiremiyordum.

"Genelde akşam başlar ve tüm gece devam eder. Müzik grubu şarkı söyler. Eşler dans eder. " Anlamıştım sanırım orjinal bir lise akademi partisiydi. Tam hayalimde kurduğum gibi.

Bir şeyi merak etmiştim "Neden sende parti eşinle gitmiyorsun alışverişe?" Konuşkanlığımla başa çıkmam gerekiyordu. Ne tepki verceğini merak ettiğimden yüzüne baktım saçları biraz önüne düşmüş hafif gülümsüyordu. "Merak ettiysen söyliyim parti için eşim yok." Çok güzel pot kırmıştım. Nedenini bilmeden özür diledim o da cevap vermedi. Otobüsten indiğimizde o muhteşem İngiltere sokaklarına atmıştım kendimi. Her yer o kadar güzeldiki. Ona siyah bir takım elbise almıştık yakasına da zincir beğenmiştim. O bir kafaye geçmişti ben tek başıma elbise almaya karar vermiştim. İşim bitince yanına gitmiştim. Bir şeyler yedik ve sohbet etmiştik.

Çok sevecen biriydi.
Kore'den gelmişti ve şu an burda yaşıyordu. Anladığım kadarıyla maddi durumları iyi olan bir aileden geliyordu. Yemeklerimiz bitince beni otobüse bindirmiş o da evine gitmişti. Parti için düşüncelerimle odama gitmiş yanımdaki boş yatağa kiyafetlerimi özenle koymuştum. Yan odadan gelen gülüşüme sesleriyle yeni okul hayatımın bir günü daha son bulmuştu
_________________________

Okulun başlamasının üzerinden bir hafta geçmişti. Öğrenciler okula adapte sağlamıştı. Ve beklenen kaynaşma partisine ise sadece bir gün kalmıştı.

Estella ve Allison yarınki parti için dolapta kendilerine uygun kıyafet bulmaya çalışıyorlardı. Fakat Estella, Allison'da bir farklılık sezmişti. Bir şey söyleyecek gibi kıvranıyordu. Böyle devam ederse hiç anlatmayacaktı o yüzden sormaya karar verdi:

"Karın ağrının sebebini öğrenebilir miyim?" Allison derin bir nefes aldı ve "Sana bir şey anlatacağım, gel otur yanıma" dedi. Estella arkadaşının yanına oturdu ve onu dikkatle dinlemeye başladı.

"Beni iyi tanıdığını ve bu yüzden müdürün oğlundan yani Damon'dan biraz olsa da şüphelendiğini biliyorum. Sana bu zamana kadar anlatmam gerekirdi ama onu düşünmek istemiyordum. Damon ile daha önceden tanışıyoruz"

Allison, Estella'nın tepkisini görmek için kafasını kaldırdı ve ona baktı. Estella aralarında bir şey olduğunu sezmişti fakat önceden birbirlerini tanıdıklarını hiç düşünmemişti. " Nereden, ne zamandan beri tanıyorsun?!" "Bir yıl önce benim her zaman gittiğim kütüphanede görmüştüm onu..." diyerek her şeyi anlatmaya başlamıştı.

"... ama yemeğe davet ettiği gün gelmedi ve bana bir mesaj attı ' Bir daha görüşmeyelim.' diye. Bir daha ne aramalarıma, mesajlarıma döndü ne de kütüphaneye geldi." Estella, arkadaşının omzunu okşadı ve "Allison cidden üzgünüm o şerefsiz seni üzerken yanında olmayı çok isterdim."
"Artık gelip geçti zaten. Bu saatten sonra onunla daha asla görüşmem." "Bence de görüşmemelisin. O çocukta bana iyi hissettirmeyen bir şeyler var" dedi Estella.

" Her neyse şimdilik bu konuyu kapatalım. Alex'le aran nasıl? Sunum yaparken gözlerini senden ayırmadı. İyi anlaşıyor olmalısınız." "Pek konuşmadık. Ve ben sunum yaparken başka kime bakacak. İkimizin ortak ödeviydi sonuçta" dedi ve konuyu geçiştirdi. Sonunda giyecekleri elbislere karar verdiler ve yarın gözleri şişik uyanmamaları için ikisi de uyudu.
_________________________

Öğrencilerin hepsi parti alanına doğru gidiyordu. Perla, partiyi düzenlerken öğrencilerin fikrini almasıyla onlardan artı puan kazanmıştı. Salonda geniş bir sahne vardı. Okulun müzik kulübü bugün şarkı söylecekti. Görevliler bir sorun çıkmaması için müzik sistemini tekrar kontrol ediyordu. Partinin başlamasına 15 dakika vardı. Çoğu kişi gelmişti. Neredeyse herkes gösterişli kıyafetler tercih etmişti.

Asya Asel, yanında bir eşi olmadığı için biraz gerilmişti. Her zamanki gibi yalnız kaldığını düşünüyordu. Kapıdan içeri girmeden önce Lee Seong'u gördü. Yanında birkaç arkadaşı vardı. Onlardan biri Damon'du. Lee Seong kafasını kaldırdığında Asel'di gördü ve tebessüm etti. Asel de aynı şekilde ona karşılık verdi ve hepsi içeri girdi.

Sahneye okul kurulu üyelerinden biri çıktı ve konuşmaya başladı: "Değerli öğrenciler, sizin için hazırladığımız bu partinin amacına yönelik bir şekilde başlamasını ve öyle de devam etmesini istiyoruz. Bu partiyi düzenlemede bize yardımcı olan akademimizin temsilcisi Perla'ya teşekkür ederiz ve eğlenmenizi dileriz." Herkes alkışladı ve parti böylece başlamış oldu...

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin