Maidstone Academy

Chapter 19

Estella'nın ağzından

Herkes kulüp seçimlerini tamamlamıştı neredeyse. Asel Film Klubü'nü tercih etmişti. Zaten Allison en başından karar vermişti. Anlaşılan bir ben kalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Keşke hiçbirini seçmeme şansım olsaydı. Aslında film kulübü fena değildi. Eğlenceli olabilirdi fakat herkes böyle düşündüğü için çoktan dolmuştu.

Allison en iyi kararı vermem için tekrar kulüp sınıflarını dolaşmanın en iyisi olacağını söylemişti. Okul çıkışı yapabilirdim bunu. Sabah Asya ve Allison ile gittim okula. Biraz erken gittiğimiz için kafeteryada oturduk. Bizi görünce Timothee'de geldi.Ona bugün okul çıkışı kulüp sınıflarına gideceğimi söyledim."İstersen ben sana gezdiririm okul çıkışı klüpleri dedi. Zaten çıkışta biraz işim var. Beraber döneriz dedi. " Tek başıma gezmekten daha iyi olacağı için "Bana uyar. "dedim.Ders zili çalınca herkes sınıflara dağıldı.

Çıkışa kadar dersler dışında bir şey olmadı.Ders bitiş zili çalar çalmaz çantamı toparlayıp Allison ile vedalaşıp Timothee'nin sınıfının oraya gittim. Kapıdan ilk Perla çıkmıştı. Sanırım öğretmene yetişmeye çalışıyordu. Ardından Timothee çıktı. Yanıma gelerek "Hadi gel gidelim.Önce benim kulübümü göstereyim.Bugünlerde kimse olmaz zaten boştur her yer."dedi. "Tamam."diyerek onu takip ettim.

Tenis Kulübündeymiş. Şaşırmıştım ondan böyle bir şey beklemiyordum. Bana sahayı gösterdikten sonra diğer spor aktivitelerinin yapıldığı alanları gösterdi. Okul bu alanlara oldukça para harcamış olmalıydı. Timothee ile üst kata çıkıp tiyatro salonuna ve resim atölyesine baktık. Oralarda güzeldi. Timothee sıkıntılı bir nefes alarak saatine baktı. "Ne oldu bir sorun mu var? " dedim. "Benim küçük bir işim var idarede.Beni bekler misin? Hemen halledip gelirim kaldığımız yerden devam ederiz."dedi.

Gülümseyerek "Önemli değil sen git işini hallet.Zaten birkaç sınıf kaldı.Onların hepsi de bu kattaydı değil mi? Tek başıma devam ederim.Sen gelince de gideriz."dedim. "Evet evet hepsi bu katta sen gez eğer bir sorun olursa beni ararsın.Merak etme işim fazla uzun sürmez."diyerek gitti. Ben de son kalan birkaç sınıfı gezdim. Son olarak Müzik atölyesine girdim. İçerisi diğer sınıflar gibi boştu. İçerisi çok büyük değildi fakat bir sürü enstrüman vardı. Biraz onları inceledim. Ardından cam kenarına gittim. En güzel manzara bu sınıftaydı sanırım. Kenardaki sandalyeye oturarak dışarıyı izlemeye başladım.

Birden kapı açıldı. Kimin geldiğini merak ediyordum fakat arkamı dönüp bakamayacak kadar manzaraya kitlenmiştim. Kapıyı kapatmamıştı. Gelen kişi dışarı çıkmak yerine içeri girmişti. Adım seslerinden anladığım kadarıyla buraya geliyordu. Yanımdaki sandalyeye oturup o da karşıya bakmaya başladı. Kim olduğuna hala bakmamıştım. En sonunda dayanamayarak kafamı sağa çevirdim.

Yanımdaki kişi Alex'ti.Şaşırmıştım.Hala karşıya bakıyordu.Ben de baktığı yöne bakmaya başlamışken birden "Müzik kulübünü seçme. "dedi.Neden şimdi bunu demişti? Onu ilgilendirmezdi bile bu.Düz bir ses tonuyla "Niye? Müzik kulübünün başkanısın da haberim mi yok. "dedim."Yapamazsın sen. "dedi."Matt senin cesaretini kırmamak için öyle demiştir. "diye devam etti."Beni tanımıyorsun bile nasıl bilebilirsin bunu?! "dedim sinirli bir ses tonuyla."Tanımıyorum belki ama tahmin ediyorum. "dedi. Bu neydi şimdi.

Oturup konuşmak yerine insanlarla ilgili tahminler mi yapıyordu?
Timothee kapının yanında duruyordu. Konuştuklarımızı duymuş olacak ki sinirli bir şekilde "Sen bile müzikte bir yerlere gelebildiysen Estella da gayet başarılı olabilir"demişti. Mevzu uzamasın diye tam ayağa kalkıp gidecekken Alex "Başarıya ulaşamamış insanlar sadece diğer insanların başarısını kıskanmakla yetinir.Hadi sevgilini de al sana tenis eteği bakmaya gidin."diyerek önüne döndü. Ne? Ne oluyordu yine? Ne sevgilisinden bahsediyordu?

Tim daha fazla uzamasını istemediğinden dışarı çıktı. Alex'e ters bir bakış atıp dışarı çıktım.Timothee ile uzun süre konuşmadan yürüdük.En sonunda dayanamayarak "Teşekkür ederim ama beni savunmana gerek yok. Kendim de yapabilirdim bunu. " "Elbette yapabilirsin ama birinin sana haksızlık yapmasına dayanamıyorum dedi. " Yürümeyi bırakmıştık.Yolun ortasında duruyorduk."Sevgilin deyince itiraz etmedim. Çünkü o bir açıklamayı hakeden biri değil. Bırak öyle sansın en azından sana bulaşmaz. "dedi.Alex cidden bu kadar kötü biri miydi? "Tim kendimi koruyabilirim. Salak veya savunmasız değilim. Alex'ten veya başkasından korkmuyorum."dedim. Mahçup bir şekilde başını eğerek yürümeye devam etti. Başka bir yere uğrayacağımı söyleyerek vedalaşarak ayrıldım. Biraz tek yürümek istiyordum. Yağmur yağmaya başladı. Fakat canım yürümek istiyordu. Yürümeye devam ettim. Kendimi kötü hissediyordum.

Timothee'nin korumacı tavırları beni rahatsız etmeye başlamıştı.İyi bir insandı onu kaybetmeyi istemezdim ama diğer türlü de düşünemezdim.Telefonumun çaldığını farkedince kapayarak yürümeye devam ettim.Canım kimseyle konuşmak istemiyordu.Yağmur iyice bastırmaya başlayınca yurda dönmeye karar verdim.Yurda girene kadar sırılsıklam olmuştum.Büyük ihtimal yarın hasta olurdum.Yurda girer girmez Allison üstüme atlayarak "Estella! İyi misin ne oldu bu halin ne? Sırılsıklam olmuşsun hasta olacaksın belki de oldun yüzünün rengi gitmiş. Aramalarıma cevap vermedin çok merak ettim. "

Yorgun bir şekilde "Sakin ol iyiyim biraz yürüdüm o kadar. "dedim.Sakinliğim Allison'u daha da çıldırtmıştı "Sen iyi misin ne yürümesi havayı görmüyor musun?" diye bağırdı. Sesini düşürerek devam etti "Tim de merak etti beraber yürüyormuşsunuz işinin olduğunu söyleyip ayrılmışsın.Vardın mı diye merak edip aramış ulaşamayınca beni aradı.Ben de iyice merak ettim."dedi. Gözlerimi devirerek içeri girip üstümü çıkarıp duşa girdim. Allison'a bir şey anlatmayacaktım. Zaten aklı çok fazla şeyle doluydu bir de benimkiler eklenmese iyi olurdu.Günün sonuna kadar bir kulüp seçmeliydim.En sonunda yüzme kulübünde karar kıldım.En az kaos yaşayacağım hem de eğlenebileceğim kulüp oydu.Belki biraz zorlanırdım ama çalışarak halledebilirim diye düşündüm.