Asya Asel'in ağzından
Zaman hızlı geçiyordu bu okulda. Alışveriş günüden sonrada Lee Seong 'u da bir daha görmemiştim. Şimdi ise okul açılalı tam 1 hafta oldu ve bugün kaynaşma partisi var. Alarmımı önceden kurmuştum bu yüzden sabah erkenden kalktım. Yurt yemekhanesinde kahvaltı yapıp hemen odama çıktım.
İlk önce duşumu aldım sonra saçlarımı kuruttum. Ortadan biraz uzun açık kahverengi saçlarım vardı. Düzleştirdim yanlardan iki küçük tutam alıp arkadan tutturdum. O gün siyah, üstü dar ince ipli bir elbise almıştım. Onu giydim.
Sıra makyajıma gelmişti. Bu konuda tam bir acemiyim. Kırmızı bir ruj sürdüm. Fazla mı iddialıydı acaba? Geri sildim. Önce göz makyajımı yaptım sanırım en doğru karar buydu. Başka rujum olmadığını fark edince kırmızı rujumu tekrar sürdüm.
Fena değildi.Zaten sorabileceğim şu an kimse yoktu. Sanırım hazırdım. Çok heyecanlanmıştım. Krem ipli bir topuklu ayakkabı almıştım onu da hemen giyip partiyi kaçırmamak için hızla salona girdim. Acaba önce Seong 'a mesaj mı atmalıydım? Eşi olmadığını söylemişti ama benim hemen atlamam onu sevdiğimi düşündürebilir. Bunu istemezdim. O benim arkadaşımdı. Ama yine de riske atamazdım.
Herkes çift olarak ya da arkadaşlarıyla giderken ben tek başıma girdim salona. Kavga ettiğim kız ve arkadaşı gözüme çarptı. Ondan hala özür dilememiştim. Kavgada tek suçlu bendim.
Elbisesi saçı makyajı o kadar uyumluydu ki... Bir eşi olmadan geldiğine gerçekten şaşırmıştım.Gerilmeye başladım. Tek başıma ne yapacağımı bilemiyordum. O an kapıdan müdürün oğlu birkaç erkek ve Seong girdi. Aldığı takım elbisesini giymiş yakasına ona aldığım zinciri takmıştı. Çok yakışmıştı.İçimi bir an huzur kapladı. Bana gülümsedi ben de gülümsedim.
Arkadaşlarına benden bahsetmemiş olacaktı ki şaşkın bir şekilde bana baktılar. Bir yere oturdular o an telefonuma gelen mesajla tekrar heyecanlandım. Seong yanına çağırıyordu. Düşündüm ama reddedemezdim.
Yavaş bir şekilde gittim. Tedirginliğimi fark edecek olmuştu ki ayağa kalktı ve bana yardım etti. Yanlarına gidince beni arkadaşları ile tanıştırdı. Yanlarına oturduk. Sohbet ettik. Sonra müdürün kızı Perla geldi.
Damon'ın yanına oturdu yüzüme hiç bakmadı. Ama davranışları bir yana bu kızdan elektrik almadım değil. Kimseye ön yargı ile yaklaşan bir insan değilim bu yüzden tavırlarının bir sebebi olduğunu düşündüm. İlerleyen zamanda çoktan şarkı gurubu sahneye çıkmıştı onları izlemeye başladık .
Gerçekten başarılı olduklarını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Gözümden kaçmayan bir diğer şey ise Alex Estella'ya bakıyordu. Estella da ona bakıyordu. Arkadaşı da farketmiş olcak ki onu sorguya çekmişti. Gülerek onları izliyordum. O sırada eşler dansa kalkmış dans ediyorlardı.
O an Seong bana döndü "Kabul etmeyebilirsin ama seni dansa kaldırmak istiyorum. " dedi. Şaşırmamıştım beklediğim bir hareketti ama farkında olmadan sanırım onunla arkadaştan öteye gidiyordum. Kabul ettim. Mutluluğumu gizleyemiyordum dans ederken de ikimiz de gülmekten duramıyorduk. Sanırım o da benim gibi 1 haftada gelişen ani ilişkimize şaşırmış ama heyecanını gizleyemiyordu.
Tabii hala aramızda itiraf edilmiş duygular yoktu. Bir yandan bunu düşünürken Damon'un Allison ile dans ederken gördüm. Bir terslik vardı sanki zorla dans ediyormuş gibiydi. Bir süre sonra kollarından kaçtı ve hemen uzaklaştı. Merak etmiştim ama öğrenmem için zaman gerekirdi. Dans müziği bitmiş biz de yerlerimize geçmiştik. Partide son bulmaya başlamıştı. Seong 'un arkadaşları bir süre sonra gitti ve onunla baş başa kalmıştım bu durumdan hoşlanmadım değil ama tedirgindim.
Eğer daha fazla yakınlaşırsak ve onu kaybedersem buna alışamazdım. Bir hafta bile olsa sanırım en uzun ilişki kurduğum ilk insan oydu. Kendimi tutamadım aniden ayağa fırladım. O da şaşırdı "İyi misin? Ters bir şey olmadı değil mi?" Ben kendimi tutmayı asla beceremeyecektim anlaşılan "Hayır, sadece çok yoruldum artık gitsem iyi olacak."dedim.Aramıza mesafemi koyuyordum ben? "Seni yurda kadar götüreyim." dedi.Kafamla onayladım.
Yanlış anlamadı diye düşündüm. Çünkü tepki vermemişti sanırım ani gelişen ilişkimizden korktuğumu düşündü. Korkmamıştım onu kaybederim diye düşünmüştüm.Salondan çıkmış yurda doru gidiyorduk. Nedense çok fazla konuşamıyorduk onunla. Sözlü iletişim değil de sessizlikten faydalanıyorduk. Böyle iletişim kuruyorduk. Yurda yakın bir yerde Allison ile Damon'un kavga ettiğini gördük. O durumu anlamış, biliyormuş gibiydi ama ben tabii ki anlamamıştım.
Ona sormaya tereddüt etmiştim ama "Onların arası iyi mi?" dedim.Ani gelen sorularıma yavaş yavaş alışıyordu sanırım "İyi olacak. " dedi. Olayı anlamaya başlamıştım. Kurcalamak niyetim değildi ama kızın yıkılmışlığı beni de etkiliyordu. O an tokat gibi bir gerçek yüzüme çarptı. Seong 'a mesafe koymamın nedeni bir gün böyle olmamızdan korkmamdı. Ama bana beni sevdiğini bile dememişti bunu beklemiyordum zaten ama...
Sanırım sevmekten korkuyorum. Her şeyi
zamana bırakmak en iyisi olur dedim kendi kendime. Yurdun önüne gelmiştik. Seong ne diceğini bilemeden bana bakıyordu ben de ona, bu sessizlik beni korkutuyor bunda alışmalıydım. "Ben her şey için sana ne kadar teşekkür etsem az. Beni alışverişe götürmen yardım etmen çok inceydi. Bu günde yanımda olman.. Ne diyeceğimi bilemiyorum beni çok mutlu ettin." Yine ani gelen konuşma isteğimin kurbanı olmuştum. "Asıl ben teşekkür ederim. Senin gibi biriyle arkadaş olmak vakit geçirmek... İster inan ister inanma bunla gurur duyuyorum." Bunu demesiyle yüzümü asmam bir oldu. Bunu ona belli etmemeliydim ama arkadaş kelimesi durup dururken canımı sıkmıştı. "Artık gitsem iyi olacak." dedim.Sarılıp veda ettik. Arkadaş düşüncesi hala canımı sıkıyordu ama içim rahatlamıştı. Ona karşı sevgi beslememe engel olabilirdi. Ama aklıma dansa kalktığımız sebepsizce dakikalarca gülüşmemiz geldikçe bu çok zorlaşıyordu. Ama her şey bir yana onun arkadaşları ile tanışmak beni mutlu etmişti. Onlarla iyi anlaşmıştım.
Hatta arkadaş olduk bile diyebilirim. Yol kat ediyordum sanırım. Bunları düşünürken odama çoktan varmıştım. Tüm günün yorgunluğu ve düşüncelerimle kendimi yatağa attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maidstone Academy
Teen FictionFarklı ülkelerden gelen yüzlerce öğrencinin buluştuğu, İngiltere'de bulunan ve uluslararası bir akademi olan "Maidstone Akademisi''nde geçen bu hikayemizde 4 tane ana karakter vardır. 4 ana karakter 4 farklı kişi tarafından kaleme alınıyor ve farklı...