Chapter 32

2 1 0
                                    

Estella'dan
Sonunda sınavlar bitmişti. Çoğu güzel geçmişti. Okul da bizi kar tatiline götürüyordu. Bu üç ay benim için biraz dolu geçmişti. Tim ile o günden sonra hep mesafeliydik. O günden sonra uzaklaştığımızı farkeden Allison bana bir sorun olup olmadığını sormuştu. Fakat sadece ikimizin de kendimizle meşgul olduğunu söylemiştim. Bunun ne kadarına inandı bilemiyorum. Tim hasta olduğu için gelemeyecekmiş tatile. Bu gerçek mi yoksa bir bahane mi bilmiyorum. Allison'a söylemiş bunu. Tatil için valizlerimizi hazırladık. Bir hafta kalacaktık zaten. Çok bir şey almamıza gerek yoktu.

Sabahın erken saatlerinde havaalanında bekliyorduk. Damon havaalanına geldiğimizden beri yanımızdaydı. Aynı şekilde Lee Seong da. Kendi arkadaşları yok muydu bunların? Gidip onlarla bekleseler ya. Sonunda anons yapıldı. Uçağa binmek için her şey hazırdı. Uçağa binerek yerleşmeye başladık. Ben, Allison ve Damon aynı sırada oturuyorduk. Arkamızda Lee Seong ve Asel vardı. Allison uçağa binerken biraz tedirgin görünüyordu. O sırada Damon'ın elini tuttuğunu farkettim.Allison da ona gülümsüyordu.

Bunlar ne ara böyle olmuşlardı? Şakayla karışık "Bari uçakta iken flörtleşmeyin. Yol boyunca sizi dinlemek istemiyorum " dedim.Kızgınmış gibi davranarak " Gülün siz tabii. Kaldım iki çiftin arasında. Nereye dönsem aşk görüyorum, başım döndü resmen! " dedim.En sonunda dayanamayarak ben de güldüm.Yolculuk yeni başlamasına rağmen Allison'un Damon'ın omzunda uyuduğunu gördüm.Daha fazla onlara katlanamayacağımı anlayarak kulaklığı takarak önümdeki ekrandan bir şeyler izlemeye başladım.Sonuna doğru uyuyakalmışım.Uyandığımda Allison hala uyuyordu.Damon da onunla birlikte uyuyordu.Arkaya baktığımda Asel'in de uyuduğunu gördüm.

Allison'a seslenerek İyi uyudun kız. Gece uyku tutmaz artık." dedim. Sonra arkamı dönerek Asel'i kaldırmaya çalıştım.

Sonunda uçaktan inmiştik. Arabalar gelip bizi alarak otele doğru götürdü. Burası gerçekten güzeldi. İçerisi de dışarısı da kayak merkezi de güzeldi. Odalara yerleşmek için yukarı çıktık. Asya Asel, Allison ve ben beraber kalacaktık. Hepimiz yerleştikten sonra yemek için aşağı indik. Otel çok büyüktü.

Kalabalık olmamıza rağmen bizim dışımızda da bir sürü kişi vardı. Bugün için oteli biraz tanıyacak ve dinlenecektik. Biraz etrafa baktıktan sonra odalarımıza giderek yattık. Ertesi sabah güzel bir kahvaltı yaparak kayak merkezine gitmek için hazırlandık. Kayak kıyafetlerimizi girdikten sonra ekipmanları taktık. Bugün için eğitmenlerle beraber acemi pistinde kayacaktık. Daha sonradan belki zirveye çıkabiliriz.

Eğlenceliydi fakat biraz yorucuydu. Yavaş yavaş öğreniyorduk. Damon da bizimle acemi pistine gelmişti. Fakat kaymayı biliyordu. Allison için buradaydı. Gözü sürekli ondaydı. Sanki ona bir şey olacak diye korkuyordu. Yine yolun yarısına kadar kayıp düşmüştüm. Şimdi tekrar kayakları çıkarıp yukarı yürümem gerekiyordu. Allison biraz daha ileride düşmüştü. Damon hemen yanına gittiği için tekrar aşağı inmeme gerek olmadığını anladım. Sopaları kenara bırakarak ayağımdaki kayakları çıkaracakken kayıp düşmüştüm. Çıkarmaya çalışırken nasıl düşmüştüm.

Ve hepsi birbirine girmişti. Sinirlenerek "Sıçayım."diyerek toparlanıp kalktım. Kalkınca karşımda dikilen alaycı bir şekilde bakan Alex'i gördüm.Bir süre kayak takımıma baktıktan sonra "Snowboard yapmalıydın. İlk başta belki daha çok düşerdin ama daha güvenli. Kontrolün daha zor olabilir ama en azından böyle birbirine karışmaz. "dedi tekdüze bir ses tonuyla.Fakat o kayak yapıyordu."Sağ ol eğitmenlere sorarım. "dedim.O sırada Allison'un buraya geldiğini görünce arkamı dönerek ona doğru gittim. Alex de telesiyejin oraya doğru gidiyordu. Sanırım zirveye çıkacak kadar iyi kayabiliyordu. Allison'un yanına giderek "Vay be! Kendini geliştirmişsin. Sanırım Damon'ın verdiği taktikler işe yaramış, hadi biraz daha kayalım. " dedim.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin