Chapter 43

4 0 0
                                    

Estella'nın Ağzından

Okula geldiğimizde ortada yeni bir dedikodunun döndüğünü farkettik. Çoğu kişi bunu konuşuyordu fakat ne olduğunu anlayamamıştık. Sınıfa gidince Allison bir kıza sordu neler olduğunu kız "Bir kız varmış önceki sene okuldaymış sonra ayrılmış.Alex ile sevgililermiş sonra Alex kızın hasta olduğunu öğrenince onu terketmiş.Kız da yurt dışına tedavi için gitmiş.Şimdi kızın geri döndüğünü söylüyorlar."dedi. Açıkçası şaşırmıştım. Dediği kız Alexa'ydı.Tim'in anlattığı ablası olmalıydı. Eğer gerçekten geri döndüyse Tim daha iyi hissetmeliydi. Onun adına sevinmiştim. Belki Alex'e olan nefreti de bu sayede zayıflardı.Alex'in ne tepki vereceğini de merak ediyordum. Alexa okula geri gelirse bir şeyler olacağı kesindi.
Okul bitiminde yurda geçip Allison'un ısrarı üzerine korku filmi izledik.Korku filmlerini sevmiyordum.Fakat bu korkudan çok gerilim filmiydi.Ama gerilim filmlerini de çok sevmezdim.Zaten beni gerecek bir sürü şey olduğundan filmlere gerek duymuyordum.Fakat seçtiği film güzeldi.Allison telefonuna gelen mesajla beraber heyecanlı bit şekilde giyinmeye başlamıştı.Damon onu aşağı çağırıyordu.Onun bu heyecanlı halleri bizi güldürüyordu.Allison çıkmıştı.Bir süre sonra geldiğinde yüzünde büyük bir gülümseme vardı."Damon'ı her gördüğünde böyle olacaksan işimiz var seninle."dedim. Fakat cevap vermek yerine yatağın üstündeki yatağı kafama fırlattı.

Ertesi gün müzik yarışmasındaki video için okula gittik. Okula vardığımızda Allison ile beraber çok amaçlı salona gittik. Grup üyeleri de buradaydı. Lee Seong gelmemişti. Biraz onu bekledik. Alex geldiğimizden beri hiç konuşmamıştı. Çok iyi görünmüyordu bugün. Sonunda Lee Seong geldi "Kusura bakmayın biraz geç kaldım ufak bir işim çıktı son anda."dedi gülümseyerek bize. Lee Seong kamerayı kurmaya çalışırken Allison başvuru ile alakalı belgeleri müdüre vermeye gitti. Lee kamerayı kurduktan sonra "Lütfen en azından bir kere de olsa ruhsuz olmamayı deneyin.Videoya yansımasın."dedi Alex'e bakarak.Lee Seong'un bu sözleriyle ortam biraz gerilmişti. İçimden Alex'in cevap vermemesini dileyerek ona bakıyordum.Fakat bir şey dememişti sadece alaycı bir şekilde gülmüştü.Bu Lee Seong'un sinirini daha da bozmuş olmalıydı fakat bir şey demedi. Allison gelince çekime başladılar.
Kısa sürede halletmişlerdi. Sade basit bir konuşmayla kendilerini tanıtmışlardı. Lee Seong edit için film sınıfına gideceğini söyledi. Diğerleri de onunla birlikte film sınıfına doğru yürüyorlardı. Gitmeyi düşünmüyordum. Zaten benim yapabileceğim bir şey yoktu orada. Hem büyük ihtimal uzun sürecekti. En azından burada oturup telefonla ilgilenirim diye düşünmüştüm. Herkesin gittiğini düşündüğüm sırada arka koltukların birinde oturan Alex'i gördüm.Belki o da benim gibi düşünüp gitmek istememişti.Fakat o telefonla ilgilenmiyordu,yere bakıyordu.Bugün her zamankinden daha farklıydı.En sonunda kendimi tutamayarak yanına gidip sağındaki koltuğa oturdum.Beni farketmiş olmalıydı ama kafasını kaldırmadı."İyi misin? "diye sordum."İyiyim. "dedi fakat hala kafasını kaldırmamıştı."İyi olmadığın belli Alex. Ne oldu, bir problem mi var? Lee Seong ile ilgili mi? "diye sordum."Onu kendime sıkıntı edecek biri değilim. "dedi."Başka bir problem mi var? "diye sordum."Estella bence dedikodularla ilgili ağzımı aramak yerine direkt sormalısın. "dedi kafasını kaldırıp yüzüme bakarak."Dedikoduları değil seni soruyorum. Ama sen sanırım takmışsın o dedikodulara. "dedim ona çıkışarak.Yüzüme bakmaya devam ederken "Taktığım falan yok. Doğruluğu bile kesin olmayan şeyler, doğru olsa bile bir şeyi değiştirecekleri yok. "dedi bana bakarak.Biraz düşündükten sonra "Bir şey sorabilir miyim? Ama biraz özel olabilir. "dedim."Sor. "dedi."Okuldakilerin senin hakkında söyledikleri doğru mu? "diye sordum. "Okuldakiler benim hakkımda ne diyor?"diye sordu.Genel olarak ne dediklerini biliyor olmalıydı.Fakat bilerek soruyordu bunu."Hasta bir kızı terkedecek kadar vicdanını susturduğunu söylüyorlar."dedim.Alaycı bir şekilde güldükten sonra tam konuşmaya başlayacakken kapı tıklatıldı.Kapıya doğru döndüğümüzde gelenin Allison olduğunu anladım.Allison bize bakarken "Edit bitmek üzere, grup isminin kararlaştırılması lazım."dedi.Alex bana baktıktan sonra Allison'a dönüp kafa sallayıp dışarı çıktı.Ben de ayağa kalktığım sırada Allison "Özel değilse ne konuştuğunuzu sorabilir miyim Estella Hanım?" diye sordu imalı bir şekilde. "Edit biraz uzun sürer diye burada kaldık sadece. O arada da günlük mevzulardan bahsettik. Önemli bir şey değil."dedim.Kafasını sallayarak "Hadi gidip editin son aşamasını da halledip gidelim. Hafta sonu ders olmasa bile okulda olmak beni geriyor."dedi.Beraber yukarı çıktık. Yukarı çıktığımızda Lee Seong editi bitirmişti."Kızlar siz de geldiğinize göre hep beraber izleyelim.Beğenmediğiniz bir yer olursa çıkarırız.Fakat önce bir grup ismi söylemeniz lazım onu da en başa yazdık mı tamamdır."dedi onlara bakarak.Fakat kimse bir şey dememişti.Sanırım daha bir şey belirlememişlerdi."Bir isim yok mu aklınızda?"diye sordum.Matt "Aslında pek bir fikrimiz yok Jamie'den 'Arctic Monkeys' fikri çıktı.Fakat sanırım biraz saçma oluyor."dedi.Jamie"Bence güzel bir isim olabilirdi."dedi.Allison gülümseyerek "Bence de, eminim bir anlamı da vardır sadece biz bilmiyoruzdur."dedi Jamie'ye bakarak.Alex biraz düşündükten sonra "Death Ramps nasıl?"diye sordu.Nick"Daha güzel gibi."dedi.Matt de onu onayladı.Jamie hariç odadaki herkes aynı fikirde gibiydi.En sonunda buna karar kılmışlardı.Lee Seong videonun başına 'Death Ramps'yazdı ve videoyu bize izletti.Gayet iyi olmuştu.Kısa bir tanıtım videosuydu zaten daha fazlasına gerek yoktu.İzlemeyi bitirdikten sonra Lee Seong'a "Ellerine sağlık gayet iyi olmuş."dedim.Matt araya girerek "Evet ellerine sağlık teşekkür ederiz."dedi.O sırada gözüm Alex'e kaydı.Video hakkında ne düşündüğünü merak ediyordum.Başta çekmek istemese de şu an belki beğenmiştir diye düşünüyordum fakat yüzünde beğendiğine dair bir ifade yoktu.Bakışlarımı ondan çekip Allison'a çevirdim "Bugün bir işin var mı?"diye sordum.Kafasını hayır anlamında salladı."O zaman seni kaçırabilirim."dedim. Aslında iyi olur."dedi gülümseyerek.Lee Seong bilgisayarı toplayarak "Tamamdır o zaman işimiz bitti."dedi.O sırada Jamie "Beyler okul boşken siz de müsaitseniz çalışalım mı biraz?"diye sordu.Alex "Benim işim var siz isterseniz çalışın."dedi.Nick "Alex solistimiz olmadan nasıl çalışalım?Neyse pazartesi hallederiz."dedi.Alex kafasını salladı.Allison da telefondan otobüs saatlerine bakıyordu.Lee Seong çoktan çıkmıştı.Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonu cebimden çıkardım.Mesaj Alex'tendi.Neden aynı odadayken mesaj atıyordu ki?Mesajda "Konuşmaktan kaçtığımı düşünme."yazıyordu.Kafamı kaldırıp ona baktığımda buraya baktığını gördüm.Gözlerimi ondan çekip telefona dönüp "Düşünmüyorum."yazdım.Bu sefer o gelen bildirim sesiyle telefonu eline almıştı.Allison'a dönerek "Ee yok mu?"diye sordum."Aslında var ama beş dakika sonra yetişmek için hızlı yürümemiz gerekiyor."dedi."Tamam o zaman yürürüz."dedim.Diğerleriyle vedalaşıp dışarı çıktığımızda telefonuma tekrar bildirim geldi.Mesaj Alex'ten gelmişti "İyi eğlenceler."yazıyordu.Baktıktan sonra telefonu tekrar cebime koydum.Konuşurken bizi duymuş olmalıydı,bilinçli olarak dinlediğini düşünmüyordum.Biz de onların konuşmasını duymuştuk sonuçta. Biraz yürüdükten sonra durağa vardık.Allison "Ee otobüse bindik de nereye gidiyoruz?"diye sordu. "Hatırlıyor musun küçükken sürekli laser tag oynamaya giderdik.Geçen internetten bir yer laser tag salonu buldum.Hem eğleniriz hem nostalji yapmış gibi oluruz diye düşündüm."dedim.Gülümseyerek "Hatırlamaz olur muyum?Çok eğlenirdik,sürekli oraya gitmek için ısrar ederdik."dedi. "Açıkçası o günleri özledim."dedim.Kafasını salladı.Gidene kadar biraz eski anılardan konuştuk."Oynamadan önce bir şeyler mi yesek?Ben biraz acıktım da."dedi Allison."Tamam,iyi olur."dedim.Hamburgerciye gitme kararı aldık.Hamburgerlerimizi yerken Allison "Estella sana bir şey soracağım."dedi.Kafamı tamam anlamında salladım."Hiç hoşlandığın biri falan yok mu bu aralar?Eskiden bu tarz şeyleri konuşurduk."dedi.Biraz düşündükten sonra "Hayır yok."dedim."Çok uzun düşündün."dedi gülerek.Sonra ciddi bir şekilde devam etti "Ama bence hayatındaki bazı kişilere şans vermelisin."dedi."Senin aklında biri mi var?Öyleymiş gibi konuşuyorsun da."dedim."Hayır yok."dedi.Pek inandırıcı gelmemişti ama üstelemedim."Haklısın eminim karşıma öyle bir kişi çıkınca vereceğim."dedim.Allison "Bence beklememelisin,her zaman sana gelmeyebilir."dedi.Yemeği bitirdikten sonra oyun için salona girdik.Girişten seans saati aldık.Başka bir arkadaş grubuyla oynayacaktık iki kişi oynayamazdık.Toplam sekiz kişi olmuştuk.Gelen arkadaş grubuyla anlaştık.Allison ve ben aynı takımda olacaktık.Bizim dışımızda takımda iki çocuk daha vardı.Yeleklerimizi giyip silahlarımızı alıp oyun alanına girdik.Allison ile anlaşıp aynı tarafa gittik.Etrafta kimse görünmüyordu.Allison "Bence pusu kurup bekleyelim."dedi.Allison'a göz devirerek "En son pusu kurduğumuzda ne olduğunu biliyorsun."dedim.Aklına olanlar gelince bu fikirden vazgeçmiş olmalıydı.İlerlememize rağmen etrafta hala kimseyi bulamamıştık.En sonunda ayrılmaya karar verdik.Sağ taraftan sesler geliyordu oraya yöneleceğim sırada arkamda biri olduğunu hissettim fakat dönmek için çok geçti.Çoktan vurmuştu beni.Beni vuran kişiye bakmak için döndüğümde sarışın açık tenli hoş denilebilecek bir çocuk olduğunu gördüm.Ben "Olamaz."diye söylenirken çoktan kaçmıştı.Birkaç saniye sonra tekrar oyuna döndüğümde çocuğun gittiği yönün tersine gitmeye karar verdim gittiği yerde pusu kurmuş olabileceğini düşünerek.İleride diğer takımdan olan bir kız gördüm tam bana doğru dönecekken vurmuştum.Kızı orada bırakarak ilerledim.İlerleyen dakikalarda da birkaç kişiyi vurmuştum.Küçüklüğümüzden beri oynadığımız için alışıktık,iyi oynuyorduk.Allison'u ayrıldığımızdan beri hiç görememiştim.Onun için etrafa bakınırken dalgınlığımla beraber tekrar vurulduğumu farkettim beni vurana baktığımda ise yine aynı çocuk olduğunu gördüm.Vurulmak zaten sinirimi bozuyordu üstüne aynı kişi tarafından vurulmak daha da sinir bozucuydu.Tekrar oyuna girmeyi bekledikten sonra daha seri hareketlerle oynamaya başladım.İşime yaramıştı birkaç kişiyi vurmuştum.Gayet iyi gittiğimi düşünüyordum.Fakat Allison'u hala bulamamıştım.Biraz sola doğru karar verdiğimde tekrar vurulmuştum yine arkamdan.Arkamı döndüğümde yine aynı çocuk olduğunu gördüğümde "Aa yeter ama artık bilerek falan mı yapıyorsun?"diye sordum.Gülerek "İlk ikisi tesadüftü ama bu bilinçli olabilir."dedi. "Bence başkalarını da öldürmeyi deneyebilirsin."dedim.Kıkırdayarak "Senin tepkilerin daha eğlenceli."dedi.Fakat konuşurken benim tekrar oyuna girme süremin dolduğunu farketmemişti.Hemen onu vurdum."Aa hadi ama bu adilce değildi konuşuyorduk."dedi.Sinsi bir şekilde gülerek "İntikamımı aldım şimdi senin yaptığın hatayı yapmamak için gidiyorum."diyerek ters tarafa doğru yürümeye başladım.Arkamdan "İntikamını almak için 2 kere daha öldürmen gerekiyor."diye seslendi.Artık yeni bir hedefim daha vardı.Önce bu çocuğa vurulmamak daha sonra da onu vurmak.Oyunun sonuna kadar onu 3 kere daha vurmuştum fakat 2 kere daha vurulmuştum ona.Hepimiz yorulmuştuk.En sonunda oyun bitiminde çıkışa giderek ekrandan skorlarımıza baktık.Yenilmiştik maalesef.Şu çocuk olmasaydı belki daha iyi bir skora sahip olabilirdim diye düşünürken sağımdan bir ses "Sanırım birbirimize karşı çok hırs yapmışız.Tüm ölümlerim senin yüzünden."dedi gülümseyerek."Aslında bunu ilk başlatan sendin.Ama eğlenceliydi."dedim."Evet bence de.Bu arada ben Harvey."dedi elini uzatarak.Elini sıkarak "Estella."dedim."Biliyorum biraz acayip olacak fakat yanlış anlamanı da istemem.Eğer müsaitsen sana kahve ısmarlayabilir miyim?"dedi.İlk ne diyeceğimi bilemedim şaşırmıştım.Sonra aklıma Allison'un dedikleri geldi.Sanırım bazen bazı insanlara şans vermem gerekiyordu fakat bugün Allison ile beraberdik.İleride yeleğini çıkaran Allison'u işaret ederek "Bugünü arkadaşımla geçirmek için söz verdim,belki başka bir gün olabilir."dedim.Gülümseyerek "Tamam.Eğer rahatsız olmayacaksan numaramı verebilirim."dedi.Sonra hemen ekledi "Bazen grupta eksiğimiz oluyor eğer istersen yazarsın sen de gelirsin."dedi.Biraz durduktan sonra Harvey "Evet farkındayım bu kötü bir bahaneydi."dedi.Kafamı onu onaylarcasına salladım.Danışmanın oraya gidip bir kağıt ve kalem istedi.Üstüne bir şeyler yazdıktan sonra bana uzattı."Eğer istersen her zaman seni vurabilirim,istediğin zaman yazabilirsin."dedi.Gülerek "Beni sürekli vurmaya çalışacağını ilkinden anlasaydım her şey farklı olurdu."dedim.Vedalaşarak ayrıldım.Yeleğimi çıkararak Allison'un yanına gittim.Beraber dışarıda biraz yürüdükten sonra yurda geri döndük.Bizim için dolu dolu güzel bir gün olmuştu.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin