Chapter 7

18 4 0
                                    

Allison'un ağzından

Derslerimiz yavaş yavaş işlenmeye başlamıştı. Daha başlarda olduğumuz için bana kolay geliyordu, anlamak da zorluk çekmiyordum. Okulu da dersleri de sevmiştim açıkçası. Beni sinir eden tek bir şey vardı, onu da kafaya takmayacaktım. Ben bunları düşünürken öğretmenimiz kaynaşmamız için bize bir üst sınıflardan proje vereceğini söyledi. Canım sıkılmıştı bu habere. Projeyi öğrenmek için bir üstlerimizin olduğu sınıfa çıktık. Tanıdık yüzler vardı ama hiçbiri ile tam anlamıyla tanışmamıştım.

Hoca projeyi açıklayınca ilgimi çeken tek kısım yazı kısmı olmuştu. Kitapları çok sevdiğimi söylemiştim. Okulda şimdiden en sevdiğim yerlerden biri kütüphane olmuştu. Elbette yazı konusunu seçecektim. Ben de biri ile eşleştim. Herkesin şımarık ve soğuk bulduğu müdürün kızıyla. Adlarımız geçince hemen ona baktım ve göz göze geldik. Ona içtenlikle gülümsedim. İnsanları iyice tanımadan onlara kötü yaklaşmak istemezdim. Perla'yı ilk gördüğümde küçümseyici bir tavrı olduğunu düşünmüş ve bunu babasına bağlamıştım ama sonradan ön yargı ile yaklaşmamam gerektiğine karar vermiştim.

Bana biraz şaşkın gözlerle bakarken Estella ve Alex adlı bir çocuk eşleşme sonucu grup oldular. Alex okulun müzik grubundaymış sanırım. İnsanların Estella ve Alex'e garip bir şekilde baktıklarını fark ettim. İnsanların Alex'ten çekindiklerini anlamıştım. Umarım Estella ile aralarında sorun çıkmaz diye düşünürken hoca grup arkadaşlarımızın yanına geçmemizi istedi. Ben de Estella'nın yanına oturdum. Ona:
"Seninle tam tanışamadık, ben Allison. Tanıştığımıza memnun oldum." dedim. Kısa süre sessiz kaldı ama o da selamıma karşılık verdi.
"Senin de fikrini çok merak ediyorum ama ben kitap okumayı çok seven bir insanım. Bu projede de kitap incelemeyi çok isterim. Sana da uygunsa bir kitap inceleyelim mi?" dedim biraz heyecanla. Perla'nın yüzünde ufak bir gülümseme belirmişti.
"Ne zaman öğrenci işleri ya da kitap almak için kütüphaneye gelsem seni orada gördüğüm için açıkçası bu teklifine şaşırmadım." dedi ve devam etti:
"Bana fark etmez. Kitap inceleyebiliriz." dedi. İnsanların Perla' ya neden bu kadar yüklendiklerini anlamamıştım. Ona ön yargı ile yaklaştığım için tekrar utanmıştım. Evet, aşırı samimi bir insan değildi ama herkes sıcakkanlı olmak, herkesle iyi anlaşmak zorunda değildi. Sanırım o çevresinde az ve öz kişiler seven insanlardandı. "Peki hangi kitabı incelesek? " dedim. Perla:
"Ergen aşk kitapları olmasın da hepsine varım. Umarım onları okuyan tiplerden değilsindir yoksa seni başka bir gruba vermek için elimden geleni yaparım."dedi.
"Aslında ben dünya klasiklerini düşünüyordum." dedim hafifçe gülümseyerek. Biraz konuştuktan sonra Suç ve Ceza'da karar kıldık.

Ders sonrası kafede buluşup onu projeye başlamak için ikna etmiştim. Bu tarz ödevleri ertelemeyi hiç sevmezdim. Her zaman bitirip rahatlama taraftarıydım. Sanırım Perla'da bu isteğimi anladı ve kabul etti. Ders çıkışı Estella ile buluştum ona Perla ile olan 'ders randevusunu' anlattım. Vedalaştıktan sonra Perla ile kafeye gittik ve o sütlü çay söylerken ben tercihimi sütlü kahveden yana kullanmıştım. Yıllardır İngiltere'de yaşamama rağmen çay hiç ilk tercihim olmamıştı. Bu yüzden Estella bana hep zevksiz derdi. İçecekleri içerken planları yaptık. İkimizde atılgan kişiler olduğumuz için sunumda olmak istiyorduk bu yüzden adeletsizlik olmasın diye araştırmayı da sunumu da yarı yarıya yapacaktık. Ufaktan çalışmalara başlamışken bir ıslık sesi duyduk.
"Perla, proje ödevi yaptığını duydum ve üstün bilgilerimden yardım almak istersin diye sana yardıma geldim canım kardeşim." dedi. Sesinden onu hemen tanımıştım. Kafamı kaldırınca onunla göz göze gelmiştik. Neden buraya gelmişti ki? Konuşmasından baştan aşağı samimiyetsizlik ve iğneleme akıyordu. Belli ki bizi sinir edecekti. Birden aklıma dank etti. Damon ve Perla kardeşler miydi?! Ben onu görmezden geldikçe bir yerlerden çıkıp durması aşırı sinirimi bozuyordu. Şimdi de proje arkadaşımın abisi olduğunu öğrenmiştim. Perla'ya bakınca yüzünü buruşturduğunu gördüm. O da abisine sinir oluyordu demek ki.
"Neden buraya geldin?" diye sordu. Damon:
"Söyledim ya amacım sadece yardım etmek." dedi sinir edici bir gülümsemeyle. Ben göz devirirken Perla'nın dişlerini sıktığını görmüştüm. Ayağa kalktı ve abisini kenara çekip benim duyamadığım şeyler söyledi. Ne söylediğini merak etmiştim çünkü Damon da sinirlenmişti. Olay çıksın istemiyordum ve öyle de oldu. Damon birkaç dakika sonra bana son kez bakıp kafeden ayrıldı.

Perla önce biraz sakinleşmeye çalıştı. Gergin durduğu için tek kelime etmedim. Kendine gelir gibi olduğunda o da hiçbir şey söylemeden işe koyuldu. Uzunca bir süre uğraştık, projenin yarısı bitmişti. Kalanını da sonra yakmak için anlaşıp kafeden ayrıldık.

Yurt odama döndüğümde Estella'yı uyurken gördüm. Estella benim ailemden bir parça gibiydi. Kardeşim olarak görüyordum onu. Benim için yeri çok ayrıydı. Okulun yoğunluğu ile biraz ayrı kalmıştık ama bunu telafi edecektim. Yorganını uyurken hep üstünden atardı ve sonra da üşütürdü. Gidip üşümesin diye yorganı üstüne örttüm. Üzerimi değiştirip yatağıma oturduğumda Estella da uyanmıştı. Bana projeyi sordu. Damon meselesine girmeden olanları anlattım. Damon meselesini ona açacaktım, şüphelenmeye başlamıştı zaten. Ama şimdi sırası değildi. Ondan da öğrendim ki meğerse Alex sorun çıkarmış ve Estella ödevi tek yapmayı düşünüyormuş. Umarım Alex'i ikna eder çünkü ödev tek başına yapmak için çok zordu.

Ertesi günde gayet yoğun geçmişti. Öğlen arasında Perla'nın işi olmadığı için ödevin geri kalanını yaptık. Kolay kısımlar kalmıştı zaten. Öğlen arasını benle harcadığı için pek mutlu değil gibiydi ama benim rahat etmeyip peşini bırakmayacağımı anlamıştı. Yaptığımız proje ikimizin de hoşuna gitmişti.

Okul bitince eşyalarımı toplayıp yurta doğru yürümüştüm. Tam bizim kata gelince karşıma yine o çıkmıştı. Artık gerçekten çok sinirleniyordum.
"Sen benden ne istiyorsun?" dedim. Birsüre ne diyeceğini bilemez şekilde bekledi. Ardından da
"Bana ne oluyor, senden ne istiyorum inan ben de bilmiyorum." dedi. Yine canı sıkılıp benimle oyun mu oynamaya başlamıştı? Bu sefer izin vermeyecektim.
"Yaşadığın karışık durumları duymayı bir gram istemiyorum. Benimle bir kez daha oyun oynayamayacak kadar uzak dur benden." dedim ve yurttan çıktım. Sinirim bozulmuştu. Biraz dışarıyı dolaşıp sakinleştim. Temiz hava bana hep iyi geliyordu. Tüm sinirimi attığıma emin olduktan sonra yurda geri döndüm.

Ben geldikten bir süre sonra Estella da geldi. Biraz yorgun görünüyordu. Sorularımı geçiştirdi. Farklı bir sıkıntı vardı üstünde. Umarım hasta değildir diye düşündüm. Üstüne gitmek istemedim.

Birkaç gün daha geçti ve sunum günü geldi. Estella Alex'i ikna etmişti ve proje araştırmasını beraber yapmışlardı. Ama sunum Estella'daydı. Bazı insanlar Estella'ya yardım ettiğini duyunca şaşırmıştı. Estella çok iyi bir sunum yapıyordu. O konuşurken sınıfa göz gezdirdiğimde Alex'in Estella'ya gözünü ayırmadan baktığını gördüm. Estella ile bu konu hakkında konuşmalıydım. Arkadaşım uzun zamandır kimseye bir şey hissetmiyordu ve böyle bir durum varsa ondan çok ben sevinebilirdim. Gizlice gülümseyip Estella'yı dinlemeye devamettim. Ondan sonra tüm sınıf da sunumlarını yaptı. Perla ile ben de çok iyi bir sunum yapmıştık. Sunum bitince herkes sınıflarına dağıldı.

Teneffüste Estella ile kafeteryaya gittik. Ona sormak istediğimi soramazdım, okul dedikoducu kaynıyordu, yurtu beklemeliydim. Hem yurta gidince ona Damon meselesini de tamamen anlatacaktım. Zaten ona söylememek beni yeterince germişti. Bu yüzden kafeteryada havadan sudan konuşurken okulun ilk gününde çok konuşulmayan olayın artık herkesin ağzında oluğunu fark ettim. Demek ki tarihi iyice yaklaşmıştı. Okulun ünlü kaynaşma partisi... Estella'ya:
"Parti için hazır mısın bakalım partinin en güzel kızı?" dedim. Bana havalı bir şekilde gülerek:
"Her zaman hazırım." dedi. Ben de Estella'ya gülümseyerek karşılık verdim. İçimden bir ses partinin çok olaylı geçeceğini söylüyordu.

Maidstone AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin