"Hayır ya Barış napıyorsun manyak?" Nisa gür bir kahkaha atarken omzuna öpücükler bıraktım. "Demek benim hayallerimi sıkıcı buluyorsunuz? Eee eğlendirerek gerçekleştiririz biz de." "Saçmalama." Nisa gülmeyi sürdürürken karnına dokunup gülümsedim. O da durup bana bakmıştı. "Burada minik bir bebek, evet şuan sıkıcı geliyor biliyorum. Ama ben de şimdi istemiyorum ki zaten. Sonra..." Nisa dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülmüştük ikimiz de.
"Baba, baba diye gezerler ortalıkta. Şöyle bir on tane doğururum görürsün. Hepsini de sana bırakır gezmeye tozmaya giderim." "Ben de on birinci çocuk hazırlıklarına başlarım." Nisa gülerken ona sıkıca sarıldım. "Seni seviyorum kısık gözlüm." "Napıyorsun?" "Hiçbir şey." Bana kaşlarını çatıp bakarken gerilmiştim. "Noluyor yine ya? Nisa korkuyorum bak." Bana yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdiğinde rahatlamıştım. "Niye hiçbir şey yapmıyorsun peki?" "Hmm sen yapayım istiyorsun galiba..."
Boynuna doğru eğilmiştim ki zil çaldı. "Hay ben bu zile..." Nisa'ya bakıp gülerken kalkıp kapıya baktım. Cemal'i görünce derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Elinde bir sürü kıyafetle gelmişti. "Naber Barış?" İçeri girerken gözlerini kapatıp odaya ilerlemişti. "Niso neredesin kankim?" "Aç gözünü aptal." Gözlerini açıp gülmüştü o da. "Kıyafet getirdim seçmek için." "Ne için?" Nisa'nın yanına gidip onu kucağıma aldım ve Cemal'e baktım. "Yatak odasında üçümüz çok hoş bir hissiyat vermiyor." "Heyy Barış." Nisa'ya bakıp güldüm.
"Evet Nisa sen git biz baş başa kalalım." Nisa'yı alıp giderken gözlerimi devirdim. "Şu bal dudaklara bak. Ne güzel boynumu saracaklardı." Boynuna uzun bir öpücük kondurdum. Koltuğa otururken Nisa'yı da yanıma bıraktım. Cemal de gelmişti. "Şimdi seçiyorsun Nisa." "Tamam da birtanem ne için seçiyorum?" "Ee sen demedin mi hastanede..." Nisa öksürüp kaş göz işaretleri yaparken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. "Ee Nisa sen dedin Barış'a söyleme sürpriz olacak ama nişan işini hallettim haftaya hallederiz diye." Gözlerimi büyütüp Nisa'ya bakarken o da derin bir nefes almıştı.
"Cemo senin beynini si... seveyim ben. Bak bakalım kimin evinde ve kimin yanındayız?" "Ay pardon ya... Nisa özür dilerim. Neyse en azından ilk tanıştığınız mekanda olacağını söylemedim." Ben gülerken Nisa da eliyle yüzünü kapatıp derin nefesler almışlar. "Onu da söyledim galiba." "Ya ben hayatımda ilk defa bir şey için bu kadar hazırlandım ve boşa gitti. Teşekkür ederim Cemo gerçekten." "Ya bilerek demedim ki..." Nisa kalkıp giderken Cemal bana bakmıştı. "Gerçekten bilerek demedim ki..." "Ben bir ilgileneyim onunla."
Cemal üzgün bir şekilde otururken omzunu sıvazlayıp Nisa'nın peşinden gittim. Odadaydı. Pencerenin önündeydi. "Benim ince düşünceli minik uçurtmam." Kollarımı bedenine dolarken ağladığını fark etmemle onu hemen kendime çevirdim. Gözyaşlarını kurulamıştı hemen. "Hey noluyor bebeğim?" "Hiçbir şey hadi gidelim." Onu durdurup kendime çektiğimde sımsıkı sarıldım. "Ağlamak seni güçsüz biri yapmaz. Göz yaşlarını, hislerini saklama kurban olduğum." "Sana sürpriz yapacaktım. İlk defa bu kadar heyecanlanmıştım."
"Tamam ya ben bilmiyormuş gibi tepki veririm can suyum..." "Ben artık mış gibi yapmak istemiyorum! Mutluymuş gibi, aşıkmış gibi, gittiğimde mutlu olmuşum gibi... Ben artık gerçekten mutluyum! Ama seni mutlu edemiyorum!" Göğsüme sığınıp ağlarken saçlarını okşayıp kokusunu içime çektim bol bol. "Ben mutluyum." "Sen mutluymuş gibi yapıyorsun." "Hayır ben mutluyum. Muş gibisi yok. Senin yanında ben hep mutluyum." Bana daha da sokulurken sıkıca sardım onu.
"Çok yoruldum." "Neden meleğim?" "Güçlüymüş gibi durmaktan. Aramıza ördüğüm o duvarı ben tek tek sökerken senin ya da bir başkasının yeniden taşlar döşemesinden... Üstelik bunu kötü niyetli yapmadığı için öfkelenememekten..." Beni iterken gözlerime bakmıştı öfkeyle. "Benden nefret ettiğini söyle yeniden! Hadi söyle!" "Senden nefret etmiyorum!" Göğsüme vurduğunda derin bir nefes aldım. "Yapma! Benden nefret ettiğini söyle!" "Senden nefret etmiyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/246918598-288-k828896.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Gözünün Yalnızlıklarını
Фанфик[TAMAMLANDI] Mikrofonu elime alırken onlarca insan bana bakmıştı. "Öncelikle kardeşime teşekkür ediyorum. Biliyorum hepiniz buraya eğlenmek için geldiniz. Ama sizinle içimdekileri anlatacak bir şarkıyı paylaşmak istiyorum. Merak etmeyin fazla vaktin...