93.Bölüm

486 32 216
                                    

(İlk satırdan itibaren sizi rahatsız edebilecek şeyler olabilir. Baştan uyarmak istedim. Rahatsız olanlar biraz atlayabilirler sizleri seviyore. Yine de benden aşırı detaylı şeyler beklemeyin si**eniz yazamam)

"Tenim üşüyor, ısınmam gerek. Bedenimi yakmaya ne dersin?" Dakikalardır aynı mesajı okurken parmaklarım sürekli tuşlarda gezinse de asla bir şey yazamıyordum. "Cevap vermediğine göre meşgulsün?" Yutkundum. Ondan daha önemli bir işim olamazdı. "Gece soğuk olacakmış ve ben yalnız uyumak istemiyorum. Bilmeni istedim." Üzerimdeki formayı çıkarıp bir kenara attığımda derin bir nefes alıp kendimi toparladım. "Benimle mutlu değildin en son?" "Üzerinde kıyafetlerin vardı o yüzden." Dudaklarımı ıslatıp yutkundum. "Gece fazla sıcakmış. Yalnız uyuyabilirsin." "Beraber duş alırız?" Ah... Nisa beni çıldıracaktı bir gün... Dudaklarını tenimde hissediyordum sanki...

"Bomboş hafızamın içinde o bedenini unutamıyorum. Seni istiyorum. Gel ve yak beni." Gülümseyip yatağa uzanırken derin bir nefes aldım. "Sana fazlasıyla kırgınım." "Sararım. Kollarımı bedenine, dudaklarımı dudaklarına... Yaralarını da sararım. Sabaha kadar, ismim dudaklarından dökülürken o kırıklar bana batsın razıyım. Özledim. Şuan seni düşünmekten başka bir bok yapamıyorum. Fazla yakışıklısın. Eridim..." "Daha açık konuşmaya ne dersin? Ne istiyorsun benden? Tek bir gecelik ilişki?" "Tek bir gecenin yeteceğini sanmıyorum." Gülümsemem büyürken yutkundum. Yatağa iyice yayılırken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Sevilmeye layık değildim hani ben? Aşık olunacak bir adam değildim." "Yalvarayım istiyorsun..."

Aynen öyle küçük hanım. Tam olarak yalvarmak olmasa da ısrar etmesini istiyordum. Bana gönderdiği fotoğrafa bakarken yatakta yüz üstü uzanıp bir süre onu izledim. Ve dayanamayıp doğruldum biraz. Ah o saçları, kızarmış yanakları ve öpülesi dudakları... Üzerindeki kırmızı gecelik... Ölürüm yoluna senin be kadın. "Ben yalvarmam, yalvartırım." Gülümsedim. Saçlarımı dağıtıp yatağa uzandığım. Ardından tıpkı onun gibi bir fotoğraf gönderdiğimde gülümsedim. "Sen iste yalvarırım." "Mrrr.. Kedicik modumu açtım. Bana gel. O dudakların adımı sayıklasın." Derin bir nefes aldım ve dudaklarımı ısırdım. "Sikeyim ya... Sana karşı koyulmuyor." "Geleceğim..."

"Ama sanırım önce duş alman gerekecek?" "Maalesef..." "Beni fazla bekletme... Dudaklarım ismini sayıklamak için fazla sabırsız..." "Nisa yapma... Elim ayağım titriyor." "Daha hiçbir şey yapmadım." "Oyunbozanlık yok?" "Cık, yok..." "Seni seviyorum arsız serseri." "Hadi hemen gel artık." Banyoya girip hızlıca bir duş aldıktan sonra üzerimi giyinip ceketimi aldım ve evden çıktım. Kısa sürede eve gittiğimde kapıyı çalıp beklemeye başladım. Kapı kısa sürede açılmıştı. Nisa tüm güzelliğiyle bana bakarken gülümsedim. "Hoş geldin." Beni içeri çektiğinde kıkırdadım. "Hoş buldum." Kollarını boynuma dolayıp bana yaklaşınca yutkundum.

"Ben evliliğimizi hatırlamıyor olabilirim, belki kalbini kırmış da olabilirim. Ama seni düşünmeden yapamıyorum. Seni düşününce de böyle oluyorum işte. O gün öyle güzeldi ki... Evli olduğumuzu bilmek fazlasını düşünmeme sebep oldu. Seni istedim ve bak buradasın." Ceketimi hırsla çıkarıp attığında elleri kollarımı okşamıştı bir süre. Evi saran o güzel koku, hafif bir müzik ve kusursuz güzellikte bir Nisa... Ah elbette loş ışıklar. Belini sarıp okşarken o da dudaklarını ıslatıp göğsümü okşamaya başlamıştı. Odamıza geldiğimizde zevkle gülümsedim. "Yapabileceğinin en iyisini göster bana." "Nisa... Seninle aksi mümkün değil..."

Boynuna minik öpücükler bırakırken gülümsedim. "Sen ateş gibi yakıyorsun beni." Yavaşça omuzlarına ilerleyen dudaklarımla derin nefesler almıştı. "Bana her şeyi anlat... Lütfen. Hemen şimdi... Bu heyecanın içinde..." Kesik nefesler arasında konuşurken geceliğinin omuzundaki askısını yavaşça indirip dudaklarımı gezdirdim orada. "Aslı senden önce yaşanmış ve senden önce bitmiş kısa bir hikaye. Sana hissettiklerimin yanında ona hiçbir şey hissetmemiş sayıyorum." Nisa omuzuna bıraktığım öpücüklerden memnun mırıltılar saçarken yanağına uzun bir öpücük kondurdum.

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin