Sil Gözünün Yalnızlıklarını

83.Bölüm

Barış'ın Ağzından ||

Cemal yine bir kaç kişiyle konuşurken ben de sessizce oturuyordum bir köşede. "Ee Barış sen neler yapıyorsun?" Bana soru soran o kıza bakarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim belli belirsiz. "Hiçbir şey... Beko ben Nisa'mı arayayım onu özledim çünkü. Sonra yalnız kaldığınızda gelirim ben." "Tamam kardeşim. Rahat ol sen." Masadan uzaklaşıp derin nefesler aldım ve Nisa'ya önce bir mesaj attım. "Uyandın mı güzellik?" "Sensiz uyunmuyor ki... Alışmışım. Ne yapsam sen yokken birisini mi alsam yanıma?" Telefon çaldığında onun ismini görünce gülümsedim.

Hemen açtım elbette. "Günaydın Barış. Çok sıkılmıştım iyi oldu yazdığın." "Ben de seni özledim." "Sen onlarla takıldığına emin misin?" "Beko ile daha çok..." "Selam söyle, sadece Beko'ya..." Sıkıntıyla bir nefes verdim ve dışarıyı izledim. "Senden ayrıldığımda gelmiştim buraya. Berkan ve Cemal vardı yine yanımda." "Cemal'in neden orayı seçtiği belli oldu." "Nisa tüm evren karşıma geçse ben yine seni seveceğim. Duygularımdan eminim ben. Sen çok asil bir kadınsın." "Öyleyim... Ben çok asilim. İş görüşmem var bugün. İş kadını ciddiyetinde giyineceğim. Seviyorsun ya o hallerimi fotoğraf atayım mı?" "Her anında at bence... Uyurken, evdeyken, evden çıkarken, duş alırken..."

"Arsız." "Nisa bu ciddi bir hastalık. Nisa bağımlılığı... Maalesef tedavisi de yok." "Anlat hadi neler yaptınız?" "Cemo kızları topladı masaya ben de sana kaçtım." "Saygısız... Bizi ayıracak ya güya... Hadi bana saygı duymuyor ki o kim ki bana neden saygı duymuyor onu da anlamış değilim... Ama insanın biraz olsun kardeşim dediği adama saygısı olur. Senin ilişkine bile saygısı yok onun." "Bu konuda bir şey demek istemiyorum." "Sen zaten aman o kırılmasın aman bu üzülmesin diye diye bizi kırıyorsun. Ya Berkan bana dolaylı olarak orospu dediğinde onunla görüşmedin hatasını anladı. Cemal ne derse desin susuyorsun hatta bizi sorguluyorsun."

"Nisa sorgulamak değil bu..." "Sen baskılamaya çalıştığın kendi düşüncelerini başkasından duyduğun için onu susturmuyorsun! Adam kızları masaya çağırmış gerildim diyorsun bana. O masaya hiç oturma! Cemal bana neler diyor farkında mısın? Yok arkadaşınla yatmışım. Aferin bana. Onunla yatmadım diye kızgın sanırım! Sinirliyim ve konuşursan kalbinin üzerinde tepinebilirim. O yüzden kapat!" "Nis..." "Yok fotoğraf falan da! Cemal'e söyle o bulur bir yerlerden fotoğaflarımı belki!" Nisa telefonu kapatınca gergince bir nefes aldım ve hızla odaya ilerledim.

Eşyalarımı toparlayıp oradan çıkarken Berkan'ın yanına geçtim. "Nereye lan?" "Eve dönüyorum ben. Nisa'sız kalamıyorum. Bir sinir basıyor böyle delirtiyor beni." Cemal bana bakarken bakışlarımı çektim ondan. "Adım kadar eminim ki oradan etkiledi seni. Suratıma bile bakmıyorsun." "Evet bakmıyorum." "Niye? Kızdı mı sahibin?" Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Barış aldırma sen ona. Keyfine bak. Dönünce görüşürüz yine." "Görüşürüz tabii kardeşim. Bu arada Nisa'nın da sana selamı vardı. Söyleyeyim de." Berkan gülümserken ben de eşyalarımı alıp gülümsedim.

...

Nisa'yı beklerken ikimiz için güzel bir sofra hazırlamıştım. Üzerimi ve saçımı bilmem kaçıncı kez düzeltirken kıkırdadım. "Seviyorum bu kızı ya." Kapı sesi geldiğinde heyecanla müziği açtım. Nisa bana baktığında öylece kalmıştı. Ah bir takım giymek bir kadına bu denli yakışmamalıydı. Gözleri uzun uzun üzerimde gezinirken yanına gidip ona sımsıkı sarıldım. "Kimse zerre kadar umurumda değil." "Sevgilim... Özür dilerim. Sana neden bağırdım ki ben? Öyle korktum ki sana bir şey olacak diye... Yeni ameliyat oldun zaten." Saçlarının arasına uzun öpücükler bırakırken gülümsedim. "İyiyim ben, korkma..."

"Sesin titriyor." Gözlerime bakarken yutkundum. "Yalan söylüyorsun." "İyiyim... Biraz başım ağrıyor sadece." "Ne? Neden?" Elleri alnıma dokunup yüzümü gezinirken derin bir nefes aldım ve ellerine uzun öpücükler bıraktım. "Seninle küs ya da kırgın olmayı sevmiyorum." "Değiliz ki sevgilim. İyiyiz biz." Onu onaylarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Yüzüne bakarken ellerim yavaşça saçlarına gitmişti. "Yemek hazırladım bizim için..." "Bembeyaz kalmışsın. Oturalım beraber lütfen... Ben servis ederim hem." "Olmaz, bu benim sana sürprizim." Başımı iki yana salladığımda beni onaylamış ve yavaşça masaya oturmuştu.