Defne'yi görmezden gelip evime doğru ilerledim ki durdurdu beni. "Defne bak çekil uğraşamam seninle." "Sen fazla gerginsin bence Barış. Alt tarafı bir şeyler içip konuşacağız." Apartmandan ayak sesleri duyulurken kolundan tutup içeri çektim onu. Kapıyı kapattığımda memnun bir şekilde gülümsüyordu. "Gece gece görmesinler seni burada. Tövbe yarabbim yanlış anlayacak insanlar." "Yanlış anlamış olmazlar bence." Defne bana göz kırpıp içeri ilerliyordu ki kolundan tutup durdurdum onu. "Seni içeri davet etmedim. Şu gürültüler kesilsin defolup gidersin. Ayrıca o aklındakileri de unut olmayacak öyle bir şey..."
"Çok ayıp Barış. Senin gibi birine hiç yakışmıyor mu böyle konuşmak? Defol falan olmuyor, kırılıyorum bak." "Karşımda senin gibi laftan sözden anlamaz birisi olunca yakışmayacak daha çok şey yapabilirim emin ol." "Bence de, çok şey yapabilirsin. Sandığından daha farklı şeyler de dahil buna." Ben derin bir nefes alıp Allah'tan sabır dilerken sesler de kesilmişti. Kapıyı açıp kontrol ettiğimde Defne'ye döndüm ki çoktan içeri girip yerleşmişti bile. "Kızım sen laftan anlamıyor musun? İstemiyorum seni diyorum. Nisa'ya aşığım diyorum."
"Ben aksini söylemedim ki zaten. Barış sen gerçekten çok gerginsin ya gel bir iki kadeh içelim işte." "Defne çık evimden..." Sesimi yükseltmedim ama epey sert bir tonda ve vurguyla bu cümleyi kurduğum için yeterince net bir şekilde vermiştim mesajımı. Elindeki kadehi bana uzattığında sıkıntıyla bir nefes verip elinden aldım ve lavaboya döktüm hepsini. "Tamam içtik işte gidebilirsin." Defne de oflarken artık gideceğini umuyordum. Ama yapışmıştı kene gibi. Asla bırakmıyordu. "Barış çok sıkıcısın."
"Defne bak sakin sakin söylüyorum tamam mı? İstemiyorum seni evimde. Bu tamamsa asıl kavraman gerekeni söylüyorum. Ben Nisa'ya aşığım, ondan başkasıyla aynı ortamda durmak dahi istemiyorum." Defne beni başıyla onaylarken derin bir nefes verdim. "Güzel, gidebilirsin o zaman." "Gidemem ki... Gece gece nasıl gideyim?" "Nasıl geldiysen öyle mesela? Ya da dün gece nasıl gittiysen?" "Dün gece gitmedim ki Türkan teyze de kaldım." "Güzel işte sen de kadına bugün de arkadaşlık edersin. Hadi canım benim çık artık." "Canın mı?" "Sabrımı falan mı deniyorsun acaba? Hayır bak sonunda kolundan tutup ben atıcağım seni."
"Barış. Artık ciddi ciddi konuşamaz mıyız? Gece diyorum burada kaldım senin için. Sabah bir baktım Nisa geliyor." "Nisa benim sevgilim diyorum anlamıyor musun? Tabii ki gelecek o." "O zaman aklımı niye karıştırdın benim?" "Ben senin aklını mı karıştırdım? Kızım her şeyi anlamak istediğin yerden anlayan sensin. Oğlum huysuz taksi durağı nerede dedin diye evine bıraktım ve sen bunu oralara mı çektin yani?" "Benim eski eşimle kavga ettin." "Eski eşinle Nisa'mı rahatsız ettiği için kavga ettim." "Nisa'yı sevmiyorsun. Beni kıskandırmak için..." "Ne?" Gür bir kahkaha attım önce. Sonra durup sinirle saçlarımı karıştırdım. "Allah'ım sabır ver. Çıldırtıyor bu kız beni."
Defne'ye döndüm yeniden ama gülerek izliyordu beni. "Niye gülüyorsun kızım?" "Hiç hoşuma gidiyor bu hallerin." "Tamam, sen laftan anlamıyorsun. En iyisi ben seni kolundan tutup kapı dışarı ediyorum." Bileğini kavradığımda kapıyı açtım ve Defne'nin çıkmasını sağladım. Bir şey demesine izin vermeden kapıyı da kapattım. Getirdiği kadehleri falan da direkt çöpe attım. Evde voltalar atıp sakinleşmeye çalışsam da başarılı olamadım. Ben de ceketimi alıp çıktım evden. Ve yine merdivenlerde oturan Defne'yi görünce gözlerimi devirdim. "Ne o kıyamadın mı bana?" Hızlı adımlarla aşağı inip arabaya bindiğimde onu umursamadan uzaklaştım oradan. Evimde bile huzur bulamayacak mıydım ben?
Hemen Nisa'yı aradım açmasını umarak. O da fazla bekletmeden açmıştı zaten. "Alo. Efendim Baroska? Uyku tutmadı galiba?" "Nisa uyumuyordun değil mi?" "Hayır. Yarın ki görüşmeye hazırlanıyorum. Sen iyi misin?" "İyiyim sinirim bozuk biraz. Geleyim mi yanına?" "Gel tabii aramana bile gerek yok. Bekliyorum seni." "Geliyorum hemen." Telefonu kapattıktan sonra Nisa'nın evine gittim. Kapıyı çaldım ve beklemeye başladım. Fazla zaman geçmeden Nisa kapıyı açmıştı. "Ne çabuk geldin ya... Bu kadar hızlı beklemiyordum. Üzerimi bile değiştiremedim şu halime baksana." Onu süzdüğümde üzerinde güzel bir gecelik vardı ve gerçekten güzeldi. "Çok güzel böyle ya."
![](https://img.wattpad.com/cover/246918598-288-k828896.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Gözünün Yalnızlıklarını
Fanfiction[TAMAMLANDI] Mikrofonu elime alırken onlarca insan bana bakmıştı. "Öncelikle kardeşime teşekkür ediyorum. Biliyorum hepiniz buraya eğlenmek için geldiniz. Ama sizinle içimdekileri anlatacak bir şarkıyı paylaşmak istiyorum. Merak etmeyin fazla vaktin...