37.Bölüm

1.2K 94 328
                                    

Uyumak için odaya geldiğimizde Nisa bana bakmıştı. "Bugün ayrı yatsak olur mu? Kendimi kötü hissediyorum böyle." Nisa'nın yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Senin sadece bedenine aşık değilim Nisa. Ama elbette senin istediğin gibi ayrı yatarız. İstersen kapıyı da kilitleyebilirsin. Nasıl mutlu olacaksan..." Bana sarılırken ben de onu sıkıca sardım. "O meseleyi de yarın uzun uzun konuşuruz olur mu?" Yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Konuşalım." "İstediğin her şeyi giyebilirsin. Yanına su getireyim mi?" "Gerek yok."

Nisa'ya bakıp gülümsedim. "Gel bir kere sarılayım. Lütfen." Kollarımın arasına girerken sımsıkı sarıldım ona. Saçlarına da onlarca öpücük kondurdum. "Sen kendi değerinin farkındasın zaten. Ama benim için değerin sandığından daha büyük. İkimiz için de en doğru kararı almaya çalışıyorum. Beraber elbette bir aile kuracağız ama öyle acele edip her şeyi mahvetmekten çok korkuyorum. Yani öyle sandığın gibi bu kızın bedeni zaten bana ait falan... Bunlar asla aklımın ucundan bile geçmiyor." "Böyle konuşunca daha iyi geldi. Teşekkür ederim."

"Unutma sen bu dünyanın tek mükemmel insanısın. Benim kusurlarım oluyor ama sana layık olmaya çalışıyorum." "Ya Barış sen zaten bana layıksın." Nisa gülerken onu izleyip gülümsedim ben de. "O zaman iyi geceler kraliçe." "İyi geceler." Odadan çıktığım gibi geri girmek zorunda kaldım. "Yastık alabilir miyim acaba?" "Tabii ki." Yastığı bana uzatırken gülümsedim. Bir de battaniye vermişti. Ona öpücük atıp çıktım odadan. Koltuğa uzanırken bir yandan da olanları ve olacakları düşünüyordum.

Şu aralar babamla aramızdaki meseleyi kapatmadan Nisa'yı belaya sokmak istemiyordum. Sonra basit bir cümleyle evlilik teklifi etmiş olmak istemiyordum. Ve bu konuda acele etmek de istemiyordum. Ve şuan Nisa'sız yatmak da istemiyordum. Ama kendisini böyle daha iyi hissedecekse bir günlüğüne idare edecektim. Ya da bir kaç günlüğüne... Belki de evlenene kadar... Bir önemi yoktu, sabırla bekleyecektim onu. Yeter ki sonunda yüzü bugün olduğu gibi hep gülsün. Gözlerimi kapatırken derin bir uykuya bırakmıştım kendimi.

Sabah kapı sesiyle uyandığımda sıkıntıyla bir nefes verdim. Ne kadar köpek gibi uykum olsa da bu kapı sesi Nisa'nın sabah uykusunu bölsün istemiyordum. Kalkıp hızlı adımlarla ilerlerken Cemal'i görünce kapıyı hemen açtım. "Günaydın uzun adam." "Günaydın kardeşim, sessizce geç içeri Nisa'yı uyandırma." "Ay pardon uyuyor muydu?" "Gel hadi gel." Cemal içeri girerken kapıyı kapattım hemen. Oturma odasına ilerlerken bana baktı. Örtüyü katlayıp bir kenara koyarken derin bir nefes aldım. "Bugün ayrı yattık işte." "Sorun mu var?" "Hayır her şey o kadar güzel ki..."

Arkama yaslanmıştım ki kapıda gördüğüm o kusursuz bacaklarla beraber derin bir nefes aldım. Nisa yanımıza gelirken Cemal'e baktım gergince. Nisa gelip kollarımın arasına yerleşirken dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Zil sesine mi uyandın yoksa?" "Eh yani... Hoş geldin Cemo." "Hoş buldum canım yengecim." Ben gülerken Nisa da gülmüştü. "Ya Cemo'yu niye korkuttun ki sen?" "Öyle deme Nisa, ne dediğini bir duysan... Bak yine aklıma geldi aptal çocuk." Cemal'in omzuna vuracaktım ama yine de kıyamamıştım. "Haha. Gördün mü Nisa aşık bu bana?"

"Aşığım tabii aptal. Her gece Cemal diye ağlıyorum da Nisa teselli ediyor." Cemal gülerken Nisa'ya dil çıkarmıştı. "Nisa üzgünüm ama hep teselli eden taraf olacaksın." Nisa gülerken ona bakıyordum gülümseyerek. "Yalnız bu evde geceleri Nisa seslerini de bolca duyarsın ama ağladığı için değil." Gözlerimi büyütüp Nisa'ya baktığımda omuz silkip dudaklarıma minik bir öpücük bırakmıştı. "Yalnız bu bana bile fazla geldi. Abi sizin benim psikolojimi bozmaya ne hakkınız var?" Nisa Cemal'e bakıp dil çıkarırken Cemal de yüzünü ekşitmişti.

"Her neyse Barış bey kendinize yeni bir kız seçiyorsunuz buyrun." Cemal bana telefonu uzatırken elinden alsam da Cemal'e bakıyordum. Nisa da gözlerini büyütüp ona bakarken Cemal gülmüştü. "Bakmayın öyle arabadan bahsettim. Barış dedin ya bir araştırın diye Mithat abiyle beraber baktık biraz." "Sen zorla dayak attıracaksın valla kendine." "Hadi oradan be." Nisa Cemal'e bakıp yüzünü ekşitmişti. "Barış bu gerçekten benden dayak yiyebilir." Nisa kollarını boynuma dolarken yutkundum. Boynuma uzun bir öpücük kondurduktan sonra hafifçe fısıldamıştı. "Sensiz uyumak hiç güzel değildi. Cemal gidince eğlenmemiz gerek biraz."

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin