68.Bölüm

521 54 379
                                    

Cemal sağ olsun Barış'la öylece birbirimize bakıyorduk sadece. Derin bir nefes aldım ve kollarının arasına girdim yeniden. Barış bana bakarken gülümsedim ve ve başımı geriye atıp kıkırdadım. "Benimle evlenir misin? Bugün ya da yarın... Hemen Barış." "Acelemiz mi var küçük hanım?" "Belki o zaman Cemal bizi rahat bırakır." "Bırakmam Nisa Hanım. Hiç kusura bakmayın." "Barış ya... Bir kavga edip aranızı bozamadınız. Of." Barış gülümseyip bana sokulurken ben de onu sıkıca sardım. Barış'ın yanağına uzun bir öpücük kondurdum ve gülümsedim.

"Ben düğün istemiyorum. Herkese duyurmak yerine daha güzel şeyler yapabiliriz o parayla. Mesela yeni bir ev alalım." "Sen nasıl istersen serseri.." "Şey yaparız bence." Ben heyecanla anlatırken Barış da beni aynı şekilde dinliyordu. "Olgu'nun mekanı güzeldi. Ama öyle kapatmak falan yok. Bana orada yeniden şarkı söyle... Yani söyler misin?" "Söylerim... Her türlü, her yerde söylerim." "Severim ama seni." Barış bana bakarken gülümsedim ve kollarının arasına girdim. "Ama bir konu var ki... Barış ben iş hayatıma Nisa Bölükbaşı olarak başladım. Ve ün kazandım."

"Seni bir şeye zorlamıyorum. Nisa Yağcı ol da demiyorum ama kimlikte sonuna bir Yağcı ekleyelim. Lütfen..." Ben düşüncelere dalarken Barış da dudaklarıma uzanıp minik öpücükler kondurmuştu. "Tamam kimlikte yazsın ama iş hayatımda kullanmam." "Anlaştık." Barış heyecanla bana  bakarken kocaman gülümsedim ve yanağına uzun bir öpücük kondurdum. Nasıl da mutlu olmuştu bir anda. Bu kadar kolay mıydı yani onu mutlu etmek? "Mutlusun..." "Benden utandığını sanmıştım." "Hayır saçmalama. Senden utanılır mı hiç?"

Barış'ın yüzünü okşayıp gülümsedim. "Belki bazen..." Barış dil çıkarınca gülümsedim ve dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Ben de yalan yok Barış bey. İçince bazen çok saçmalıyorsun. Ama olsun ben o Barış'ı da seviyorum." "Cemal ambulansı ara kardeşim sanırım ben komaya falan giriyorum." "Ya ama Barış. Aşkım benim." Barış'ın dudaklarını büzüp uzun bir öpücük kondurdum. "Seviyorum seni duygusal bebek. Babanı da çağıralım. Yüz ifadesini görmek istiyorum." Ben bir kahkaha atarken Barış da gülüp beni kendine çekmişti.

Üç Ay Sonra Nisa'nın Ağzından ||

"Bu ne güzellik böyle..." Barış gelip belimi sıkıca sarıldığında omzuma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Nisa Bölükbaşı Yağcı demek..." "Ama Barış..." Ben gülerken Barış da yanağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Nisa melekler cennete mahsustur derler." "Bak sen şuna. Birileri iltifat ediyor sanırım bana..?" "Eşime iltifat etmeyi seviyorum yalan değil." "Eşin olduk hemen..." "Oldun valla. Artık kaçış yok." "Boşarsam seni..?" "O zaman da eski eşim olursun." "Deme öyle şeyler... Eski yok... Hep birbirimizin olalım. Gömlek yakışmış."

"Ben sana artık iltifat bulamıyorum serseri." "Evet ama biraz bırak beni. Saçlarımı da yapayım çıkarız." "Peki.. Arabada bekliyorum." Barış giderken arkasından bakıp gözlerimi devirdim. Çok alıngandı. Her zaman fazla alıngandı. Saçlarımı toparladıktan sonra makyajımı yapmaya başlamıştım. Barış tıpkı benim istediğim gibi Olgu'ların mekanında bize de yer ayarlatmıştı. Minik bir kutlama yapacaktık bizimkilerle. Güzel bir ev de bulmuştuk. Şehrin gürültüsünden uzak ama şehirden uzak olmayan güzel bir ev... İkimiz için de mükemmel bir yuva olacağına emindim.

Çalışma odası için eski eşyalarımı taşımıştım. Barış'ın evinde çok sevdiğim bir kaç eşyayı da evimize almıştım. Sürekli kavga edip durduğumuz için evlerimizi de boşaltmamıştık. Çünkü belki bazen uzaklaşmak isterdik. Ben çok çabuk sıkılıp sorun çıkarıyormuşum(!) Cemal öyle söylemişti. Barış da cevap vermediği için yüzükleri atmaya karar vermiştim. Ama sonra kopamadım ondan da Barış'tan da. O kavgadan sonra da önlem olsun dedik. Ayrılık yoktu ama gerekirse uzaklaşırdık. Ben onu seviyordum sonuçta. Bana aldığı kolyeyi de takıp gülümsedim.

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin