72.Bölüm

533 55 209
                                    

"Barış..." Odalarda Barış'ı ararken banyodan gelen su sesiyle banyoya girip ona baktım. "Şükürler olsun. Sesleniyorum sana niye bakmıyorsun?" "Özür dilerim Nisa duymamışım." Üzerimi çıkarıp kollarının arasına girdim ve ona sarıldım. Ellerim yüzünü sararken kocaman gülümsedim ve dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Daha iyi misin?" "Bu ne güzellik? Bu ne güzellik?" Barış bana bakarken gülümsedim ve dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Soruma cevap ver önce." "Sen bana bakarsan ben elbette iyi olurum." "Ya Barış... Sen benim aşkımsın iyi ki varsın."

Barış beni iyice suyun altına çekince kıkırdadım. "Yoksa beni mi özledin sen?" "Seni her saniye özlüyorum, sevişirken bile... Ama şuan tek amacım üşümemen." Saçlarını durulayıp gözlerine baktım uzun uzun. Sırtını duvara yaslarken göğsüne ve dudağına uzun öpücükler bıraktım. "Bari ben de bir duş alayım değil mi? Islandım hep. Kahvaltı işi sana kaldı yine." "Tamam... Bir tane öpsem?" Onu başımla onaylarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Belimi sıkıca sarıp beni kendine çekince gülümsedim. Elleri tenimi okşarken kollarımı güçsüzce boynuna sardım. Dudakları dudaklarımı sararken büyük bir tutku ile karşılık veriyordum.

...

Saçlarımı tararken beni süzüp gülümsemişti. "Sen beni nasıl kandırabilirsin ya? Basit bir öpücük demiştik." "Tutamadım kendimi. Söz konusu sen olunca hep daha fazlasını istiyorum. Mesela iş için gitmeyecek olsan bu gece seni asla ama asla bırakmazdım." Sıkıntıyla bir nefes verdim ve ateşine baktım. Ateşi bugün yoktu. Keyfi de yerindeydi. "İyi hissetmiyorsan gitmeyebilirim." "Aldığım duyumlara göre bu işi babam da istiyormuş. Alt et onu." "Beni gaza getirme ya." "Gitmezsen pes etti derler. Hem de bir adam için." Gülümseyip aynadan Barış'a baktım.

"Sıradan bir adam değil ama söz konusu sensin. Yani insanlar eşi için derler." "Ben çok iyiyim." "Az önce fazlasıyla hissettim bunu bedenimde." Barış bana bakarken gülümsedim ve dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Ve evet sen iyiysen oraya gidip işi alacağım. Ben en iyisiyim." "Ama beni unutma sakın. Yani iki gün çok uzun ama ben seni seviyorum." "Ya Barış..." Barış makyaj malzemelerime bakarken gülümsedim ve ona baktım. "Fazla güzel olmamı istemiyorsun değil mi?" "Senin fazla güzel olmadığın an mı var?" "Yok..." "Elbette yok. Kalbimin sahibi, günümün güneşi."

"Ya daha çok övsene beni." Barış gülerken ben de gülümsedim ve gözlerine baktım. "Sen bu dünyanın en mükemmel ve en güzel kokulu çiçeğisin. Benim en değerlimsin. Ve bence annen seni izliyorsa seninle gurur duyuyor." Gözlerim dolarken Barış'a sımsıkı sarıldım. "Sen de duyuyor musun?" "Ben seninle tahmin ettiğinden de çok gurur duyuyorum." Gözlerime bakmak istese de engel oldum. "Bakma... Bakarsan ağlarım. Annem seni tanısa ya da bizi görse eminim ki seni çok severdi. Çünkü beni çok mutlu ediyorsun."

"O zaman annem de seni hala çok seviyor. Zaten benimle son kez konuşurken bile senden bahsetti." Barış'a bakarken dolu gözlerini görmemle yanağına minik bir öpücük kondurdum. "Ne dedi?" Yüzüne minik ve buruk bir gülümseme yerleşirken sesi de güçsüz çıkmıştı. "Nisa çok güzel bir kız, siz şimdi tartışıyorsunuz ama onun sevgisi gözlerinden belli... Üzme onu. Sımsıkı sarıl ona." Barış'a bakıp gülümsedim. "Gözlerimden anlamış mı? Ben bile henüz anlamamışken..." "Eh bazen de dışarıdan bir göz gerekiyor hislerimize ayna olması için."

Yüzünü okşarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Benim aynam sen olur musun?" Barış gözlerime bakarken gözleri ışıldamıştı âdeta. "Olurum sevgilim. Olmaz mıyım hiç?" Barış saçlarımı düzeltip beni oturturken ona baktım uzun uzun. "Uslu dur bak." Sesim uyarır tonda çıkınca gülümsemişti. Her sabah yaptığım gibi makyajımı yapmaya başladığında gülümsedim. "Ya benim tatlı sevgilim." Barış gülümseyip dikkatle devam ederken onu durdurup gözlerine baktım uzun uzun. "Barış ne olursa olsun seni seviyorum sevgilim bunu unutma olur mu?" Başını göğsüme yaslayınca gülümsedim.

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin